Giriş
(24)

Sizde -de leri - da lari ayrı ya da bitişik yapmayanlara takılıyor musunuz

sonhakan
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojiler
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojilerle anlaşılıyor de ve da ya takmak nedir. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Nit: Dikkat -de ve -da ayırma hatası çikabilir
0
sonhakan
(27.12.24)
takılıyorum ama yorum yapmıyorum.
0
inheritance
(27.12.24)
de lere hiç mi hiç takılmıyorum ama miğde böğrek falan diyenlere tiltim. "ya da" yı bitişik "veya" yı ayrı yazanlara uyuz olmak içinde hayat çok kısa.
0
eja
(27.12.24)
Abi merhaba, o takıntılı olduğun insan tipi benim, bitişik yazanlara ayar oluyorum, çoğunlukla düzeltiyorum, kurumsal hesap flnsa zerre ciddiye almıyorum sattığı ürünü, verdiği servisi. Bunu yapan CEO gördü bu gözler, gerçi CEO dediğim hayvan gibi zengin patron işte.

Mantığım şu, bu ayrı ya da bitişik yazılma olayı ilkokulda verilen çok temel bir eğitim. yani nasıl diyeyim 4 işlem gibi bi' şey yani. Bir insan bunu düzgün yapamıyorsa sıkıntı var, sıkıntı büyük.

Eyyorlamam bu kadar hocam, amacım tartışmak değil, kendi açımdan olayı izah etmek.
0
kumandanim
(27.12.24)
Çok takılıyorum öyle böyle değil. Ayrı yazılması gereken yerde bitişik yazan birisini ciddiye alamıyorum.

dahianlamindaki.de
0
kullanicadi
(27.12.24)
Temel eğitimi almış herkes de/da/ki nerede nasıl yazılmalı gerekir bilmeli. Üst düzey beceri, zeka gerektiren bir durum değil. Takılıyorum, bu hataları yapan kişileri ciddiye de alamıyorum. Yorum yazmam. Sadece emojilerle anlaşmak da mağara resimlerini çağrıştırıyor.
0
asteriks
(27.12.24)
Çok takmıyorum eğer ciddi bir yazı değilse
0
wd40
(27.12.24)
Evet, takıyorum. Bunu beceremelen yazı yazmaya kalkmasın. Akademisyan olmak için türkçe baraj şartı getirilsin, 90 alamayan akademik kadronun rüyasını bile göremesin
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.12.24)
öncelikle "yazı DA sosyal mecrada" olacak... şaka şaka:D

bahsettiğin tip kısmen benim, lakin düzeltmem ama bu şekilde yazanı ciddiye almam. bu konuda @kumandanim ile %200 aynı fikirdeyim. yani bu kadar basit bir şeyi bile öğrenemediyse zekasında bir problem vardır ya da bildiği halde düzgün yazmaya gerek görmüyorsa ciddiyetsiz ve özensiz biridir, ikisiyle işim olmaz.
bonus olarak herkeZ ve şarZ yazanlar hakkında da iki çift lafım var ama soruda geçmediği için başka zamana saklıyorum.

@kullanicadi, 10'da 10 doğru ve üstüne 72 saniye arttırdım ^_^
0
halanne
(27.12.24)
türkçe en hassas olduğum konu. burada sözlük'ten gelen bir kültür sebebiyle, bilgisayardan giriş yapmışken küçük harflerle yazıyorum.

onun haricinde her yerde (kişisel yazışmalarım, iş yazışmalarım da dahil buna) tüm imla kurallarına dikkat ederek yazar, dilimizi katleden her türlü yapı/kelime seçiminden kaçınır ve kullananları kendi çapımda, karşımdakiyle olan ilişkime ya da iletişim sebebine göre içimden ya da dışımdan eleştiririm, ayıplarım.

karşımdakinin silahı olmasa da aşağıdaki gibi "harika" şekilde yazarak beni öldürebilir:

-keşke bende gelseydimde size katılsaydım (kötü)
-senin anahtarlığın ben de, benim anahtarım sen de kalmış (daha da kötü)
-bizimle çalışmak istermisiniz?
-bişi diycem
-download/check/change/konfirme etmek
-post/story atmak
-çok da big deal değil abi
-bunu çalıştıracak bir app/aplikasyon/application var mı?
-günün sonunda (beyefendi/hanımefendi, "at the end of the day"in doğrudan kelimesi kelimesine çevrilerek bir garabete dönüştürülmesinden bihaber)
-miğde, mebla (yerini bir türlü bulamamış, tutunamamış bir ğ harfi görünce üzülüyorum)
-yanlız/yalnış

bu liste uzayıp gidiyor ama anlamadığım şey şu; e-posta ortamından tutun telefona kadar hepsi ama hepsi de kullanılan dilin otomatik düzeltmesini yapıyor, doğrusunu öneriyor ve sen hala onu takmıyorsun. mesela şu cevabı yazana kadar chrome örnek olarak verdiğim cümlelerde veya kelimelerde ne kadar yanlış yaptıysam hepsini de kırmızıyla çizmiş, bana diyor ki "bak, bu kelimelerde bir yanlışlık var, düzelt istersen :)" bu kadar uyarıya, göstergeye rağmen yanlış yapmak bilinçli bir umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
m e b
(27.12.24)
Keşke herkes takılsa. De/da'lar, ki'ler, kelimelerin doğru yazılışı, doğru imlâlar derken hoş göre göre bugün artık düzgün cümle kurup kurmadığıyla ilgilenmeyen yığınlar var. Resmen yığın, evet.

Kendi kurguladığı cümleden çıkan anlamı önemsemiyor, diyor ki "anlaşılıyor işte o şekilde anla" ne güzel dünya... Sen anlaşılmak için çabalama ama ben seni senin istediğin anlamda anlamak zorundayım...

Bütün bunlar hep yapılan dil hatalarını önemsememekten, hatalı öğretimi denetlememekten, bir anadil hassasiyet ve saygı çerçevesi oluşturmamaktan kaynaklanıyor. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilecekken başkalarının kelimelerini 100'er 100'er kabul ediyoruz, halbuki birileri kendi diline çok itina ve itibar ediyor, bu konuda faşizm noktasındalar filan.

Biz ikaz edince oovvv sen kimsin edebiyat yapmıyoruz resmî yazışma yapmıyoruz tepkileri. Zihinlerimiz, soyut kimliğimiz elimizden alınıyor ve biz sırf önemsemeyişimizden öğrenmeyi reddederek bu olanları seyrediyoruz sadece.

Evet kızıyorum, gördüğüm yerde de musallat oluyorum. Bir yığın yorum geliyor bazen dalaşıyorum bazen kıçıma bile saymıyorum. Ben ne yapayım başka? Ne yapayım?? Oturup ders verecek halim yok.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
O kişiyi ciddiye almıyorum ama tepki göstermem.
0
gabe h coud
(27.12.24)
Evet hoşlanmam ama Grammer Nazi de olmam, hatta hayattaki tek başarısı -de'yi -da'yı doğru kullanmak olduğu için buna takılıp tepki gösteren insanlar daha beter ruh hastası, ezik ve toksik gibi geliyor bana, o nedenle hatalı kullanan insanlar o kadar da rahatsız edici hissettirmiyor.
0
Bir ben var benden şurada
(27.12.24)
Diğer taraf takılmış ki yazım hatası yapmış. Ben takılmam, fakat takabilirim. O da ciddiye alırsam.
0
osssy
(27.12.24)
gidip de uyarmam ya da cevap olarak yazmam ancak fark ederim ve bunu ayrı yazmayanın diğer pek çok konuda nasıl bir tutumu olduğuyla ilgili aklımda az çok bir fikir oluşturur.
0
chaos moleculaire
(27.12.24)
Çok önemserim, yazım hataları benim için önemlidir. Ama paylaşımın altına da yazmam burada bu olacaktı diye. Mesajlaşırken de uyarmam karşımdakini ama gözümden düşer.
0
mutekebbir
(27.12.24)
Eğitim sistemimiz kötü. Arkadaşlarım dışında pek de takılıp laf etmiyorum ama ciddi alamıyorum. Bir de bunun "bağlaç olan de" hakkında konuşurken "-de" diyenleri var. "Ayrı yazılan de" muhabbetindeki gibi kısmi öğrenmiş kişiler bu ikisi. İnsanların dilini konuşabilmesi önemli.

Hatalar yapılabilir fakat "sosyal medyada yazıyorum ya. hızlı yazıyorum ya" vs. gibi şeylerin arkasına sığınıp bağlaç ve isim hal eki arasındaki ayrımı beceremediğini ya da öğrenemediğini gizlemeye çalışan köylü kurnazlarına ayar oluyorum. Bilmiyorum de işte. Çıksın ağzından şu kelime. Şansa bak sosyal medyada yazarken ya da hızlı yazarken hata yapılan yer %90 "de" ve "ki" bağlaçları ama "ve" bağlacı değil. Bak sen şu işe. Hızlı yazım sırasında dikkat etmediği için her cümlesinde "ve" bağlacını yapıştıranı görmedim. Demek ki kıvırmamak lazım. Ben kıvırma konusundan rahatsızım.
0
nawar
(27.12.24)
Bu kadar takıntılı olacağını hiç tahmin etmezdim. Takıntı diyorum zira yazinin içeriğini bırakıp de da ayrımını daha çok önemsemek bir tür takıntı olmalı. Evet bir hatadır olmasa iyidir . Ama defterden silerim zekasından şüphe duyarım deyince de ben yazıyı anlayamamış buna takıyor derim Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. Tekrar ediyorum evet de ve da ayırımini doğru yapmak gerek ama bunu yazının bütününü yok sayarım demek hani Einstein nin formüllerini tahta da gösterip abi paydalari eşitledi mi diyen adama benzetiyorum. Bence asıl cahillik burada
0
🌸sonhakan
(27.12.24)
hem de nasıl!!!
yorum yapmıyorum.

bu takıntımın altında KONFİÇYÜS (editledim) "bir ulusu yok etmek istiyorsan önce dilini bozacaksın" cümlesi geliyor., sonrasında da her sabah içtiğim ant, Atatürk'e verdiğim yemin.

sen bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin dilini doğru kullanamıyorsan bir sorun var demektir.
özellikle de öğretmenlerin bunu yapıyor olması daha da üzücü.

ayrıca ben anlamıyorum ilk okuduğumda ne demek istendiğini. birkaç kere okumak zorunda kalınca da okumuyorum.

hemen sosyal sınıflandırma yapıyorum ve yanılmıyorum maalesef. "iyi bir eğitim, öğretim hayatı olmamış" diyorum.

sevgili seçerken de bu kriteri kullanıyorum. arkadaşlıklarımı ve tanışıklıklarımı bile buna göre düzenliyorum. Basit iki üç kuralı günlük hayatına uyarlayamayan insanın kendine ve vatanına katkısı ne kadar olabilir?

o kadar basit ki bir de bu kurallar.

"ya da" ayrı yazamıyorsan veya kullan.
her şey ayrı yazılır.
de ve da'yı ayırmak için de,
"bu bende var"
"bende de var" otur düşün ve kaliteni yükselt.

o kadar abartanlar var ki ciğerim dağlanıyor.

yapmayın kuzum. 1980'ler trt arşivlerinde köylü çocuklarla yapılan röportajları seyretseniz kalite ile ne demek istediğimi anlarsınız belki.

çok üzücü maalesef. çok takılıyorum. esefle de kınıyorum.
0
mathilda.may
(27.12.24)
Bu konu en az 15 sene okulda öğretilmiş. Hala anlamamışsa öyle adamın ben amına koyim. Ne mesleki bilgisine, ne de yaptığı işe güvenirim. Basit bir kuralı öğrenemeyen adam üniversitede dinlediği dersi mi öğrenecek? Yazarken dikkat etmeyen adam, yaptığı işte mi dikkatli olacak?
0
nickini vermek istemeyen uye
(27.12.24)
Takiyorum ama -de ekinden ziyade -misin soru ekini ayri yazamayanlara daha cok takiyorum cünkü bu ek özelinde bir istisna da yok. Direkt zeka testi yemin ederim. -misin gördügün yerde ayri yazacaksin iste.
Bir de nokta diye bir mefhum var. Asiri güzel bir sey. Onu koyuyorsun cümlen bitiyor.
Olayin sosyal medyada gecmesinin bir alakasi yok. Günümüyde artik yazili, görsel ve isitsel her sey sosyal medya üzerinden gerceklesiyor. Müzeler, arsivler, bilimsel kaynaklar dijitallesiyor. Sosyal medya ya da internet ortami olmasi bir bahane degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eğer başkasının yazdığı şeyin imlasını eleştiren biriyse cevap veririm ama onun dışında evet takılıyorum ama bir şey demiyorum, Allah'ından bulsun :)
0
matilda
(27.12.24)
Günlük hayatta imla kurallarına (bir iki bilinçli istisna hariç) uyarak yazı yazarım. İstisnalarım da ağabey/bayağı yerine abi/baya yazmak gibi ufak aykırılıklar :d Mobilde yazarken bile typo yaptığımı fark edersem mesajı atmadan düzeltip öyle atarım. Bunu dil kutsaliyetinden yapmıyorum, dili korumak, onu kutsal olarak görmek, gereksiz anlamlar yüklemek bana çok mantıklı ve anlamlı gelmiyor sadece kendime ve karşımdakine saygımdan hoşuma gidiyor bu kurallara uymak.

Ha ama mesela @m e b'in verdiği örneklerden bazılarını yaparım. Türkçe cümlenin içine yeri geldiğinde İngilizce kelime katarım, post atmak gibi modern tamlamaları kullanırım. Bunların dile zarar verdiğini düşünmüyorum. Okt*y Sin*noğluculuk oynamaya gerek yok. Dilimizi koruyalım gibi ne anlama geldiği zerre belli olmayan tabirlerle dövünmek de gereksiz. Dil canlı organizma olarak kendi yolunu bulur zaten, korumak onu zaman içinde dondurmak olmamalı.

Soruya asıl cevap; bağlaç/edatları yanlış kullanan, çok bariz yazım hataları yapan kişiler görünce kişinin pozisyonuna da bağlı şekilde belli bir miktar sinir oluyorum ama yüzüne vurmam, ad hominem yapmaya gerek yok.
0
nundu
(27.12.24)
takiliyorum, bu kadar basit bir kurali hala ogrenemeyen de gitsin dumanla haberlessin. konuyu da anlamiyorum ayrica.
0
bay b
(27.12.24)
@ sonhakan;

" Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. "

fark burda hocam, ben ilk okuduğumda hiç çaba sarfetmeden bu işte bi terslik var diyorum yanlış yazılmışsa yani direkt olarak gözüme çarpıyor hata.

Siz bunu normal şekilde okurken farketmiyorsunuz, ben normal şekilde okurken hiç çaba sarfetmeden gözüme çarpıyor, samimiyetle söylüyorum, şekil olsun diye değil.
0
kumandanim
(27.12.24)
(8)

Saglik sigortasi yaptirmak

tuborg yesili
mantikli mi mantiksiz mi? Ben kendime yaptiriyorum ayakta degil yatarak simdi esime de yaptirayim mi diye dusundum yatarak, ikimize de 20 bine yakin fiyat cikti. Sizce mantikli mi?
mantikli mi mantiksiz mi? Ben kendime yaptiriyorum ayakta degil yatarak simdi esime de yaptirayim mi diye dusundum yatarak, ikimize de 20 bine yakin fiyat cikti. Sizce mantikli mi?
0
tuborg yesili
(26.12.24)
Ben tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırdım. Bu, 3. oldu. Devlete gidip sıra bekleme ya da özelde tonla para harcama derdine girmiyorum en azından. 10 ayakta + sınırsız yatış veriyorlar zaten.
0
cemallamec
(26.12.24)
Sağlık durumunuz kötüyse, düzenli gittiğiniz bir bölüm, kontrol varsa mantıksız. Çünkü, mevcut kronik rahatsızlıkları kapsayan bir sistem değil.

İnsanın ne zaman başına ne geleceği belli değil, her an bir kaza veya tedavi süreci çok uzun ve maliyetli bir hastalıkla karşılaşmamız olası. Bu durumlarda ve Devlet hastanelerinin de durumu malumken, sağlık açısından kendinizi güvende hissedebilmek için mantıklıdan öte, zorunlu bir şey.

Ancak ömür boyu yenileme güvencesi konusunun detayı beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yaş ilerledikçe ve kronik hastalıklar çıktıkça yıllık primler ödenemez boyutlara gelmekte.
0
Mirket
(26.12.24)
Ben mantıksız buluyorum. İnsanın başına durduk yere var olmayan hastalık çıkarıp bol bol kesip biçebiliyorlar. Gerek yok.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
imkanınız varsa yaptırın dünyanın binbir türlü hali var.
0
awlmi
(26.12.24)
Yatarak 20bin imkansız çok pahalı. Bir yanlış var.
0
erty_ksk
(26.12.24)
Tek dogru hareket.arkadasima gel yaptır parasını ben ödeyeyim dedim,meeh gerenk yonk yaptı.15 gun evvel bogurerek hastaneye gitti,mini ameliyat,bir gün yatış 400 temiz.bu sefer git doktorla konuş,hastaneyle konuş,ödedik 240 birde seviniyoruz ucuza hallettik diye.yaptır mutlaka.
0
duptıs
(26.12.24)
Mantıklı mantıksızi öncesinde geçirdiğiniz hastalıklara bağlı çünkü onlarla alakalı ya da alakalı olabilecek şeyler ödenmeyecek.
Örnek annem ve rahmetli babama yapiyorduk. Babaminku annemden daha ucuzdu çünkü kalp, şeker, tansiyon her şey vardı ve bunlarla alakalı hiçbir şey ödenemeyecekti, annemde hiçbir şey yoktu.

Bir de sigorta policesini indirip okuyun. Biri bir şeyi 10 bin lira karsilar diğeri 20 bin. Her poliçe aynı değil.
Bilindik firmalardan sasmayin.
Yatarak mantıklı genelde.
0
logisticsmanager
(26.12.24)
20şer bin fiyat? kişi başı? sadece yatarak? ayaktası neden yok? bir de bu tamamlayıcı mı? özel mi? (ya da modüler)

bugün eli yüzü düzgün bir hastanede doktor muayenesi + bir iki tahlil tetkik dediğinizde 10bin lirayı bulabiliyor. yatarak tedavi, yani ameliyat, bir kaç yüz binden başlıyor. biraz kapsamlı bir ameliyat milyon oluyor.

ben kesinlikle ama kesinlikle sigorta yaptırılması gerektiğini düşünüyorum. evet, köşebaşındaki özel hastanede ya da bir devlet hastanesinde herhangi bir doktora tedavi/ameliyat olabilirsiniz. şansınız/tanıdığınız iyi bir doktor da bulabilirsiniz ama şuna emin olabilirsiniz iyi doktorların çoğunluğu sigortasız kapısından girmek istemeyeceğiniz özel hastanelere transfer olmuş/oluyor.
0
co2s2
(27.12.24)
(9)

Bu kadının yüzünde bir gariplik var mı sizce?

duygusalatasi
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.https://www.instagram.com/dilaraaksuyek_/https://www.youtube.com/watch?v=GwCPpeqDaAEhttps://www.youtube.com/watch?v=i7wLJVkjh0E
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.

www.instagram.com

www.youtube.com
www.youtube.com
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Yok valla, baktım baktım ama bulamadım. Varsa da o kadarı herkeste vardır heralde. Gayet normal geldi bana.
0
akhenaten
(25.12.24)
Bana hep şuursuzca elmacık kemiği ameliyatı geçirmiş biri gibi geliyor. Bi tek o rahatsız ediyor yüzüne bakınca.
0
truf
(25.12.24)
yuzune gore disleri ve agiz yapisi oturmuyor. mimik yaparken asiri geriliyor/ice dogru cokuyor dis ve agiz bolgesi.
0
birnevibahar
(25.12.24)
İlk yotube videosunu 37. saniyede durdurursanız bariz görünüyor. Sağ yanakta bir problem var.
0
Mirket
(25.12.24)
Burnunu fazla küçük yaptırmış. Ağız ve dişler çeneyi törpülettiği için yüze büyük kalmış. Elmacıklar fazla şişkin ve yanaktan yağ aldırma da var. Merhamet dizisinde oynarken pek estetiği yoktu, çok daha iyi görünüyordu.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Üst diş bloğu önde çene dışarda.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
Kaşlarını değiştirmiş ve sanırım çeneleri az daha inceltmiş. Burnu öteden beri çok küçük gelir gözüme, bu sefer öyle gelmedi, eklemeler yapılmış gibi sanki. Bilmiyorum, kaşlar dikkatimi çekti.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
valla yanaktan veya kaştan mıdır bilmem de bana da sağ gözü hafif daha aşağıda gibi geldi. Belki de hafif şaşıdır veya fiziksel olarak tam simetrik değildir vs.
0
nhk ni youkosu
(26.12.24)
Dudaklarında "Cupid's Bow" denen şey yok. "Overbite" denen ortodonti sorunu var ama ciddi bir seviyede değil. Elmacık kemikleri ve çenesi de belirgin. Bir de yüzüne her ne yaptırdıysa (şimdi ben x diyeceğim, biri çıkıp "x yok, y o" diyecek) onun yüzünden mimikler gitmiş. Yüzün üst kısmı oynamıyor. Onlara takılıyor da olabilirsin bir de her fotoğrafta ağzının açık olmasına da.

Yüzün üst yarısının hareketsizliği dışında beni çok rahatsız eden bir şey olmadı. Burun estetiği dışındaki yüz operasyonları eğer çok gerekli değilse bir an önce bitse çok iyi olur. Şu çene ve elmacık kemiği olayı ne kadar hızlı bitse güzel kadın sayısını o kadar korumuş olacağız bence ama en azından bu kadında adam bıçaklayacak seviyede öne çıkarılmamış.

Şu açık ağızlı fotoğraf olayı bitsin. Her fotoğrafta ağızlar hafif açık ya da asabi bakış. Birileri kadınlara bunun güzel ya da seksi olduğunu söylemiş. Bu pozdan ayrılamıyorlar. Araya dereye kol saatini sıkıştırmaya çalışan ya da uzağa bakan erkekler gibi.
0
nawar
(26.12.24)
(11)

Eğlenmeyi ne derece önemsiyorsunuz?

sekizdokuzon
Günlük hayatınızda gülüp eğlenmeye, keyfe, kahkahaya ne kadar önem verirsiniz? Gülmeden bitirdiğiniz bir gün sizi rahatsız eder mi? Eğlenmek için yaptığınız basit ama etkili şeyler nelerdir?Teşekkürler.
Günlük hayatınızda gülüp eğlenmeye, keyfe, kahkahaya ne kadar önem verirsiniz? Gülmeden bitirdiğiniz bir gün sizi rahatsız eder mi? Eğlenmek için yaptığınız basit ama etkili şeyler nelerdir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(25.12.24)
Gülüp, eğlenmek için motivasyonum yok :(
0
rock n roll
(25.12.24)
evet. çok önemli. eğlenceli, uyumlu ve komik arkadaşlarımla buluşurum, ararım. gülmeden geçen bir gün boşuna geçmiş demek bana göre. modumu değiştirmek için mutlaka bir şeyler yaparım.
0
gabe h coud
(25.12.24)
Her şeyde gülebilecek güzel bir taraf bulabilmek yeterli oluyor
0
Shepard
(25.12.24)
reddit, instagram shorts vs her yer mizah dolu zaten. kullaniyorum ben de :)
kendi kendime konusup espri yaptigim ve güldügüm de oluyor allah affetsin. eglenmeden yana sikinti yok :)

mizahla egleniyorum.
0
sonsuz
(25.12.24)
Çok önemsiyorum, gülmeden bitirdiğim günler çoğunlukta elbette. Eğlendiğim zamanların özel olması güzel, o açıdan her gün vur patlasın çal oynasın geçmiyor elbette. Öyle olunca eğlenemiyorum zaten, aşırı sosyallik de bunaltıcı.

Ama çok önemsiyorum. Kendi zevkleri olmayan, her şeye keriz silkeleme aracı gözüyle bakan, her ilginç şeye ip var diyen, her moral düzeltici şeye ne gerek var ki hiç anlamıyorum diye yaklaşan biriyle asla olamazdım :D
0
akhenaten
(25.12.24)
son aylarda daha depresif olduğum eskisi kadar önemsemiyorum ya da aklıma gelmiyor. motivasyonum yok benim de.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
önemsemiyorum ama sağlıklı bir hayat ve hatta çalışma hayatı için keyif verici aktiviteler şart. aksi halde burnout kaçınılmaz oluyor.
0
orpheus
(25.12.24)
Yapı olarak gülmeden konuşamayan biriyim, evimin dışındaysam ve gereksiz çok gülüyorsam kesinlikle gerilmişimdir, huzursuzumdur ama normal gülüyorsam, güleç bir haldeysem o benim normalimdir işte. İnsanlarla konuşurken gülümseyebiliyor hatta geyik yapabiliyor, ufak ufak şakalaşabiliyor olmayı çok severim. Bunları yapamadığım ortamda gerilirim.

Kalabalık da beni gerer mesela, yüksek ses de gerer. Onun için düğünlere gitmem. Ama mecbur kalmış gitmişsem çok gülerim ki rahatsızlığım belli olmasın. Bilinçsiz, içgüdüsel bir hareket.

Gülmeden yaşam olmaz bence. Olmamalı. Gülünmeyen yerde ruh hastalığı vardır bence.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
Ek: eğlenmek konusunu tam anlayamıyorum. Biri dedi ki "birlikte çok güzel eğleniyoruz" bunu anlayamıyorum mesela. O konu çok karışık. Kaotik hatta.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
@muhayyer divan

Gülünmeyen yerde ruh hastalığı yok aslında. Bu kadar acının yaşandığı bir dünyada gülmek, eğlenmek insanın içinden gelmiyor. Ben de çok gülen ve güler yüzlü birisiyim. Hatta çok eğlenceli olduğum da söylenir ama artık o kadar değilim. Çünkü yaşanan kötü şeyleri görüyorum.

Kadına karşı şiddet, çocuğa karşı şiddet, hayvana karşı şiddet, insanların her şeye karşı tahammülsüzleşmesi, bencillik ve daha sayılabilecek o kadar çok olumsuzluk var ki. Farkındalığın yüksekse mutlu olma şansın yok zaten ya da görmemeyi tercih edip yok sayacaksın o zaman mutlu olursun.
0
rock n roll
(26.12.24)
@rock n roll

Ben de eskisi kadar gülemiyorum ve komiklik şaka vs eskisi kadar komik gelmiyor evet. Her şeyin farkındayım, pek çok insanın hiç fark etmediği, normal sandığı, titizlenince beni sorunlu olmakla itham ettiği şeyler bile hayatımda kocaman birer farkındalık ve yük. Ama gülemezsem bir noktadan sonra açıkça hastalanıyorum, bildiğin bedenen hastalanıyorum ve ruh hastalığına ramak kalabiliyor. Gülmek benim için bir dengelenme aracı sanırım, bir sensör gibi. Hani bir kahkaha bir kilo pirzolaya denktir derler ya, o bence doğru.

Yaşama sevincimizi söndürdüler, haklısın.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
(25)

milletin ölüp bittiği ama sizin beğenmediğiniz şeylerden örnekler

ala09
beyoglundaki sakarya tatlıcısı... allah aşkına arkadaslar bi insan bu tatlıyı neden över? severim ayva tatlısını ama içinde ceviz bile yok şerbetli bi meyve ve kaymak ve internette kötü yorum yok. öyle bir doyurdu ki ertesi gün hala acıkmadım tıkandım adeta hafif falan değil yani. bir diğeri dürümza
beyoglundaki sakarya tatlıcısı... allah aşkına arkadaslar bi insan bu tatlıyı neden över? severim ayva tatlısını ama içinde ceviz bile yok şerbetli bi meyve ve kaymak ve internette kötü yorum yok. öyle bir doyurdu ki ertesi gün hala acıkmadım tıkandım adeta hafif falan değil yani. bir diğeri dürümzade. bildiğin kasap KÖFTE gibi bi adana. salatası çok iyi ama adanası normal/iyi anthony bourdaini getirecek bi olayı yok(tamam ona gelmedi de gitti sonucta)("biz anthonynin intiharına inanmıorz"). yedikten sonra mızmızlanmak istemedim ortam bozmamak için, övülmeseydi yine bi şey demezdim övülünce sinirleniyorum.......daha önce de cool lime, bubble tea gibi NAZO çakması içeceklerin övülmesine şok oluyordum

sizde neler var?
0
ala09
(25.12.24)
oranin ayva tatlisini cok seviyorum. ama herkes sevecek diye bisey yok.

basima bir is gelmeyecekse asure diyorum. tam varos tatlisi:D
0
buenosdias
(25.12.24)
Cool lime konusunda seninle aynı fikirdeyim. Çok baskın nane tadı var ve aşırı şekerli. Bunlar için tekrar bir ayarlama yapsalar belki iyi olurdu.

Buraya da sormuştum cool lime için güzel mi diye. Denedim, çok merak etmiştim ama bu sebeple içemedim. Baskın tatları sevmiyorum. Kereviz bile yiyemiyorum çok ağır ve baskın bir tadı var. İçine girdiği her malzemenin tadını bastırıyor. Konuyu kerevize getirmeyi nasıl başardım onu da bilmiyorum :))
0
rock n roll
(25.12.24)
Aşure +1
0
sacrilegious
(25.12.24)
Kesinlikle serpme kahvaltı (bir iki yeri hariç tutabilirim İstanbul için)
Diken diken oluyorum birisi teklif ettiğinde. Önüme özenli bir eggs benedict, croque monsieur, acai bowl vs gelmedikçe doğranmış domates salatalık, peynir, zeytin, reçel görmek istemem dışarda kahvaltı yaparken. Zaten artık mecbur kaldığımda en kötü sadece menemen, omlet falan yiyip kalkıyorum.

Bir de pişi. Ne var bu pişide ya tek sevmeyen benim heralde. İnsanın midesine oturan yağlı bir hamur.
0
kullanicadi
(25.12.24)
dubai cikolatasi
chicken wings
kfc
0
sonsuz
(25.12.24)
Midye dolma. Olmasaydı da olurduk diye düşünüyorum.
0
fildirfildir
(25.12.24)
sezen aksu, ay çekirdeği, siyah çay, dubai, aşure +1
0
bartholomew87
(25.12.24)
PROFİTEROL demek istiyorum. tabi ki hakkını vererek yapan mekanlar var (bomonti deki batard 'dınki gayet iyiydi) ama böyle adı 'x profiterolcüsü' tadında olan onbinlerce yorum, 5 yıldız, hakkında ultra güzel şeklinde öneriler yapılan mekanların profiterolleri gerçekten fecaat. zaten bunu örtmek için galiba; süt tozlu, nişasta dolgulu hamur topunu %80i glikoz şurubu olan çikolata sosun içine gömüp veriyorlar
0
lüzumsuz adam
(25.12.24)
Sezen Aksu
Yeşilçam filmleri ve dönemin popüler figürleri (türkan şoray vs)
Apple ürünleri
Mercedes G serisi arabalar


Boş zamanlarımda kafayı takacak yeni konsept arayan biri olarak ilk aklıma gelenler bunlar ama kesin başka unuttuğum şeyler vardır.

Yemekle ilgili olarak;

Tencere yemekleri. Biraz fakirlikten çıkmış gibi ya. Sebzeleri de bakliyatı da eti de daha iyi pişirme yöntemleri var. Çoğu tencere yemeğini pek sevmem.

Aşure net. Geçen sene komşuyu geri döndürmüşlüğüm var ben gerçekten sevmiyorum israf olacak başkasına verin diye :d

Deniz ürünlerini çok seven biri olarak midye dolma da pek benlik değil. Yiyene laf etmem de daha iyi bira yancıları falan var bilemiyorum.

Islak hamburger. Bi kere yedim, yani denk gelsem yerim çok kötü değil ama böyle bi ıslak olsa da gömsem demem herhalde.

Aşşşırı çikolatalı tatlılar. San Sebastian istiyosun (ki çok severim yanık tatlıları) üzerine bir dünya çikolata döküyor. Bi ara da böyle değişik tatlıcılar türemişti tuhaf isimli çikolata bulamacı tatlılar satıyolardı. Çikolata severim de Fildişi Sahilli bir işçinin günlük mahsulünü bi kerede tüketmek istemiyorum lol
0
nundu
(25.12.24)
Zincir kahvecilerde satılan, 35000 çeşit krema, şurup, tatlandiriciyla yapılan kahveler. Ben düz americano ya da filtre kahve içerim her yerde. Bir yudum alsam boğazım yanıyor diğer kahvemsi içeceklerden.

Çay. En son 3-4 ay önce bir bardak içtim sanırım. Bitki çaylarından bahsetmiyorum.

Yeniköy'de Emek Manticisi var, bütün arkadaşlarım mantilarina bayılır. Zaten bayağı da popüler bir yer. Bana gore fazla haşlanmış mantidan ibaret tabakları. Hiç sevmiyorum.


Yiyecek içecek dışında da ilk aklıma gelen şey Ugg oldu. Popülerliğini asla anlamıyorum.
0
fraise
(25.12.24)
- 3. dalga kahveciler
- çoğu dönerci
0
orpheus
(25.12.24)
kahve, çay, alkol
antep'teki İmam Çağdaş

(antoni'nin intihar ettiğine ben de inanmıyorum)

sezen aksu+1
levent kırca, kemal sunal ve o dönemlerde subliminal şekilde beynimize ahlaksızlığı sokan türk filmleri ve "program"ları

türlü yemeği (aka patlıcan nasıl katledilir yemeği)

sevdiklerimizi de sorcan mı? ben söyliyim arada patlıcan reçeli mmmmmm
0
mathilda.may
(25.12.24)
Hatay soslu döner
Maydanoz döner
Dubai çikolatası
Breaking bad
Patso
Kadında crop görmek
Büyük meme
0
alimcgraw
(25.12.24)
instagram'da story atmak. saatlerce reels izlemek. hayatını burada yaşamak.
bamya, pırasa, karnabahar, midye dolma, lahana sarma, döner, iceberg marul, coleslaw salata, türk kahvesi, bulgur, adana, kuzu ızgara.
ağzı bozuk kızlar. keko rapçiler ve fanları.
0
gabe h coud
(25.12.24)
Gezmek ve Angelina Jolie (hem simdiki hem daha genc hali)
0
chickentown
(25.12.24)
Bence dünyanın en çok abartılan gıdası Oreo. Resmen din haline gelmişti bi ara, nasıl bir reklam yürüttülerse :D

Sevmiyor değilim, ama abartıldığını bence kabul etmeliyiz.

Gerçekten beğenmediğim bir şeye örnekse crocs. Çünkü çok çirkin. Ayağım rahat edebilir ama kafam hiç rahat etmiyor :D
0
akhenaten
(25.12.24)
Uzun tırnak, story.
0
Kahvedesu
(25.12.24)
Dar slim fit pantolon.
0
wd40
(25.12.24)
volkan demirel. adam sırf depremde ağladı diye millet abarttı da abarttı. zamanında gazeteciyi evinden aldırmakla tehdit etti. sahada yaptıklarını söylemeye bile gerek yok. sokak hayvanlarına bile laf söyledi lan herif:) depremde o kadar insan seferber oldu, bunun kadar konuşulmadı. nasıl bir algı anlamak güç.
0
nothing in my way
(25.12.24)
Ortaoyunuyla başlayan, günümüze kadar gelen, Türk tiyatro sinema tarihindeki aptal ama aynı zamanda şeytana külahını da ters giydiren komik tiplemelerin tamamı, Pişekar'ın Kavuklusu, Cilalı İbo, Turist Ömer, Kemal Sunal vs.

Cehaletin parlatılmasının yapı taşları
0
Mirket
(25.12.24)
"minik dokunuşlar" isimli estetik müdahalelerden rahatsız oluyorum.

Mesela bir psikoterapist arıyorum İnstagram'da, tam fikirleri aklıma yatıyor akıllı buluyorum falan, bir de bakıyorum ki deli gibi müdahalesi, plastik maske gibi bir yüz. Tuvale kalın kalın atılmış fırça darbeleriyle sabitlenmiş yağlı boyadan ibaret gibi duran bir makyaj. Doğallıktan uzaklaşmak çok ama çok rahatsızlık veriyor bana.

Kaskatı değilim, öyle durumlar gördüm ki o burun kesinlikle düzeltilmesi gereken bir burun gerçekten ama onun kadar yamuk olmayan burunlar, hiç de yokmuş gibi durmayan kaşlar, kendine mahsus bir şekli ve karakteristik bir görüntüsü olan o dudaklar, yüzün kendine ait yapısı... Bunlarla bu kadar oynanması çok rahatsız ediyor. Karşımda sürekli olarak rahatsızlık huzursuzluk hissi yaşayan biri varmış gibi hissediyorum ben de huzursuz oluyorum.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
- tulumba tatlısı, güllaç, bilmemkaçı bir arada, şekerli kremalı kahveler, rakı, jack daniel's, serpme kahvaltı, mc donald's/burger king/kfc/pizza hut/pizza lazza, yemekte sunum şovu yapan yerler
- keko rap, arabesk, eller havaya pop, ahmet kaya, sezen aksu, ibrahim tatlıses
- elden ring, dragon age the veilguard,
- breaking bad, güç yüzükleri, güncel Türk dizileri
- ugg, şort etek, tayt
- ghostlama, manifest etme, datee çıkma vb. çakma ifadeler ile mezuna kalmak, görüldü atmak vb. A -1 Türkçe kelimeler
- bmw
- dudak dolgusu, çene ve elmacık kemiği belirginleştirme ameliyatları, yüze enjekte edilince mimiksiz bırakan diğer tüm zımbırtılar, insanda olduğu için pençe diyemediğimiz tırnaklar


Her maddeye beşer tane daha ekleyebilirim sanırım.
0
nawar
(26.12.24)
asure'ye katiliyorum. hic sevmedim, hic anlamadim. tatliya nohut koyulur mu arkadasim?

tesla. cybertruck gibi ucubeler. araba olarak inanilmaz kalitesiz ama bu woke tayfayi zamaninda iyi tokatladi elon. sattigi arabanin her yeri dokuluyor ama konsola koca dokunmatik ekrani koyunca millet kendini bir sey sandi. butun woke arkadaslarim agliyor simdi teslalari ellerinde kaldi satamiyorlar da. elon'dan da nefret ediyorlar.

super lig. millet hala izliyor inanilir gibi degil. kavga falan ediyorlar. hakemler bunlari dogruyormus falan. 18 yasindan beri izlemiyorum deli gibi futbol oynamama ve izlememe ragmen.

instagram. tamamen bos adam isi.
0
antikadimag
(26.12.24)
@nawar'ın entry'yi görünce aklıma geldi.

GTA serisi. Hatta RDR'yi de ekleyebilirim. Rockstar oyunları hiç ilgimi çekmiyor. GTA 6 çıkacak hype'ı tüm dünyada var. Benim hiç ilgim yok. Çocukken Vice City ve San Andreas oynadım da GTA 5'i anca bu sene alıp deneyeyim dedim 1 saat dolmadan sıkıldım. RDR 2'de de benzeri olmuştu

Bi de Souls oyunları, Elden Ring ve tüm soulslike oyunlar. Hiç oynamadım ama atmosferi ve boss savaşları hiç ilgimi çekmiyor. Zor oyun da sevmem pek.
0
nundu
(26.12.24)
-dubai çikolatası (çikolatalı saman gibi ama çok yoğun ve bayıyor)
-moda'daki meşhur dondurmacı (herhalde blendırdan geçirilmiş buza renklendirici sürsek aynı tatsızlığı alırız)
-helvacı ali (helvayı zaten sevmem ama resmen çamur/macun kıvamında ürünleri)
-mcd- bk hambugerleri (saman gibi tatsız ve ufacık, içi bomboş)
-"meşhur x'çi" tarafından satılan herhangi bir ürün
-kadınlardaki uzun, iğrenç tırnaklar
-kadınların kirpiyi model almış gibi kestirip biçtirdikleri burunları
-kemal sunal
-behzat ç ve gerçek hayatla senaryoyu karıştırmış avaneleri
-crop
-rock/metal
-futbol
-kadıköy
-starbucks

şimdilik bir çırpıda aklıma gelen şeyler bunlar.
0
m e b
(26.12.24)
(6)

yaş farkı çok mu önemli?

lennonade
son zaamanlarda çok görüyorum. başıma da gelmedi değil. insanlar resmen yaş farkını sorun ediyorne alaka cidden? hepimiz böyle miyiz? yaş farkını neden bu kadar çok önemsiyoruz.bu yüzden bi insan reddedilir mi cidden? Ciddi yaş farkından bahsetmiyorum bi taraf dede gibi gözüküyorsa tabiki olmaz çeki
son zaamanlarda çok görüyorum. başıma da gelmedi değil. insanlar resmen yaş farkını sorun ediyor

ne alaka cidden? hepimiz böyle miyiz? yaş farkını neden bu kadar çok önemsiyoruz.

bu yüzden bi insan reddedilir mi cidden? Ciddi yaş farkından bahsetmiyorum bi taraf dede gibi gözüküyorsa tabiki olmaz çekiciliği yoktur çünkü.

ama onun haricinde cidden bu kadar problem edecek ne var?
0
lennonade
(24.12.24)
Jenerasyon farkı. Aynı şeylere gülmezsiniz. Aynı şeylere nostalji duymazsınız. Bazı insanlar zaman kaybı olarak görür. Yazmakla bitmez.
0
gabe h coud
(24.12.24)
10 yaş farkta aynı şeylere gülmüyor musun? ille aynı çizgi filmi izlemek zorunda mıyız? karakter farkı değil mi o senin dediğin?

benim karakterim değişmedi ki 20 yaşında da 30 yaşında da aynıyım saadece tecrübeyle eski yaptığın hataları yapmıyorsun hepsi bu.
0
🌸lennonade
(24.12.24)
Yaş konusundaki kritik noktam küçük olan tarafın yaşı ve bilinç/olgunluk seviyesi (cinsiyetten bağımsız).
23'ten küçükse karşı tarafla arasındaki yaş farkını önemli buluyorum, ama 23-24'ten sonra aklı mantığı yerinde biriyse önemli değil (bana göre tabii).

Bu detay dışında yaş farkına inanmıyorum, hayata aynı yerden baktığın, temel noktalarda aynı tarafta olduğun biriyle birlikteysen yaş farkının önemi yok.
0
mutekebbir
(24.12.24)
Eskilerin aklı yoktu bi bizim mi var ben de onu merak ediyorum. Acaba böyle bir ölçüt benimsemelerinin sebebi ne olabilir diye düşünmek yani anlamaya çalışmak yerine ne alaka, yaş farkı gerçekten önemli mi filan demek çok tuhafıma gidiyor.

Yaş farkı olduğunda kadınla erkeğin anlaşması, birbirine uyum sağlaması zaten zor iken iyice zorlaşır. Varsa bir sevgi ve saygı, onu zayıflatır hatta yok edebilir bu yaş farkı. Çünkü özellikle erkeğin küçük olduğu durumlarda çoğunlukla erkek kadına kendini ispat çabasına girecek, bu esnada kadının onurunu duygularını ezip geçecektir, hoyratlaşacaktır. Çoğu erkeğimiz maalesef kadınları kendine düşman gördükleri için kadınla çatışmaktan da geri kalmayacaklardır. Zaten mücadeleci yapıları da var.

Kadının aşırı küçük olduğu yaş farklarında ise kadın adamı anlamayacaktır adam kadını anlamayacaktır çok büyük çoğunlukla ben merkezcilik ön planda olacaktır. Uyumlu ve dengeli bir ilişki değil heyecanlı ama dengesiz ve uyumsuz, belki sadece cinsel doyum içerikli bir ilişki olacaktır. Bu da ömürlük değil dönemlik bir süreci gösterir. Sonra yine başkalarını tanımak başkalarını anlamaya çalışmak sürekli çaba çaba çaba.

Evlilik ve evliliğin ömürlük olmasına uğraşmak boş değil arkadaşlar. Yaşlılığa ilerlerken insanlar esnekliklerini kaybederler ve uyum sağlamakta gittikçe daha da zorlanırlar. Yaşlanınca birbirine güvenmek daha zordur, gençlikte öyle değildir. Ve daha pek çok değişken var.

Yaş farkının belli aralıklarda olması iyidir. Kişi kendini iyi tanırsa, şansı da yaver gidip partneri de iyi biri çıkarsa o zaman yaş farkları çok sorun olmaz ama bu da yüzde kaç binde kaç milyonda kaç ihtimal yani. Elbette bir genelleme ihtiyacı var.
0
muhayyer divan
(24.12.24)
kaç yaşındasınız? yaş alınca neden anlaşılmak çok zor oluyor? 20 yaş ile 30 yaş arası gerçekten ciddi bi jenerasyon farkı mı var? Eskiler mi yaş farkına çok önem veriyordu ben anlamadım bunu.

anlattığın esnekliğini kaybetmek 50-60 yaşlarından sonra gerçekleşiyor.

ben şimdi 30 yaşındayım diye yeni şeyleri öğrenemiyor muyum? teknolojik gelişmelere mi kapalıyım? geri kafalı mıyım yani?

bizi neden 70 yaşında zannediyorsunuz ben onu anlamıyorm.
0
🌸lennonade
(24.12.24)
Eskiden 20 ile 30 arası çok farklı değildi ama şimdi şu anda çok farklı olabiliyor. Esnekliği kaybetmek her an var, yaş aldıkça hızı artıyor. Ben sizden muhtemelen 20 yaş büyüğüm, büyüklere tepkiden önce onları anlamaya çalışmak samimiyet göstergesidir.
0
muhayyer divan
(24.12.24)
(16)

erkeklerin güzel kadın istemesi vs. kadınların yakışıklı erkek istemesi

pembediken
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
0
pembediken
(23.12.24)
Kadın erkek herkesin kendi kriterini söyleme hakkı var

Tip, boy, kilo, ekonomik durum, meslek vs

Mesela bir kadının ben zengin koca istiyorum demesi niye bu kadar tetikliyor, hayatta herkesin öncelikleri farklı, o da bunu arasın, bu bana oldukça dürüst geliyor
0
grimavi
(23.12.24)
"Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor."

- kadınların ezici bir çoğunluğu herhangi bir şey yapmadan ilgi görebiliyorken erkeğin ilgi görebilmesi için ortalamanın üzerinde birisi olması gerekiyor. beğenilmeyen erkeklerin ağlaması bu.

"Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?"

- insanların kendilerine çekici gelen yüz ve/veya vücut özelliklerine sahip insanları arzulaması gayet normal.
0
tabudeviren
(23.12.24)
erkegin güzeli cirkini olmaz. efendisi olur iti köpegi olur.
www.youtube.com
0
sonsuz
(23.12.24)
Aslında örnek verdim. Eşinin göbeğine aşık olan arkadaşım dış görünüşe yani yakışıklı olmasına bakma dedi. Ben öncelikli olarak dış görünüşe yani yakışıklı bakımlı olmasına bakıyorum para önemli değil. Ama sanki parası olsun desem daha normal karşılanacak
0
🌸pembediken
(23.12.24)
Yakışıklı erkeğe yakışıklı kadın düşse de bu ikilemden ayrılsam. Kesin 3-4 limanın vardır, aldatıyosun beni diyenlerden bıktım. Özgüvenlerine göre konuşuyorlar bence. Sıktı artık bence. Erkek efendi olur olmaz, kadın güzel olur ya da güzel değildir. Bu kadar. Erkeğin yakışıklısı, berberden tas konularak saçı kesilmiş olan temiz düzgünüdür. Fazlasında ne yapsın, röfle çekip makyaj mı bilmiyorum.

Kadın bakışıyka yakışıklı erkek yok bence, fakir erkeği anası bile bir yere kadar.
0
baldan kaymak
(23.12.24)
Türkiye'de sıfır tip ve bol parayla çoğu kadını elde edebilirsin. Ne iş yaptığın da önemli değil. Kaçakçı, vurguncu at hırsızı tiplerin yanındaki kadınları görüyoruz.

Bu denklemi bozan belli bir statüsü ve yaşam standartı olan kadınlar. Bazen onlar bile paraya tav olabiliyorlar.

Dış görünüşe gelene kadar çok yol var yani
0
wd40
(23.12.24)
@baldan Acun'un programlarına bakın. Sadece güzel kadınları değil yakışıklı erkekleri de seçiyor yarışmacı olarak.
0
🌸pembediken
(23.12.24)
Türkiye'de sosyal konularda genelin sesi her zaman her şeye olumsuz çıkıyor. Bunları takmamak lazım.

Bahsettiğiniz konu özelinde biraz açabilirim konuyu. Bizim ülkede erkekler kişisel bakıma önem vermiyor. Giyimine de önem vermiyor, saça başa da önem vermiyor.

Benim gördüğüm kadarıyla bu durumun birazı umursamamazlıktan, birazı sefilliği yüceltme edebiyatından birazı da yoksulluktan geliyor. Kişisel bakımına özen gösteren erkeklerle dalga geçiliyor. İnsanlar az bir şey eli yüzü düzgün bir şey giydiğinde utanıyor, "bu bize uymaz" tavırlarına giriyor. Zaten bakım ve giyim kuşamla ilgili çoğu şey de pahalı. Şimdi çoğunluğu bu kümeden oluşan bir yerde siz çıkıp "ben yakışıklı erkek istiyorum" derseniz ne olur?

Size hak mı verilir? Yoksa savunma psikolojisiyle türlü türlü mantığa bürüme çabalarına mı şahit olursunuz?
0
akhenaten
(23.12.24)
Erkekler göz insanıdır kadınlar kulak insanıdır. Erkekler gözlerinden avlanır kadınlar kulaklarından avlanır.

Ama son yıllarda kadınların önemli bir kısmı dişillikten bir miktar uzaklaştıkları için daha bir göz insanı olmuş durumdalar, kendilerine uyguladıkları bakımı erkekte de görmek ister oldular.

Erkekler zaten göz insanı oldukları için, bir de kadınların bu tercihleri de çoğalınca tıpkı kadın gibi manikür pedikür botoks kaş aldırma lazer bilmem ne yaptırır oldular. Vücut geliştirmeyi saymıyorum, bana o kadar saçma geliyor ki hepsi.

Birlikte oluyorlar ama çok çabuk tüketiyorlar. Bir yılda 8-10 sevgili değiştiren oluyor kadında da erkekte de. Sonra güvensizlik gelişiyor, değersiz bulmalar artıyor, menfaatperestliğin önü açılıyor...

Ahlak denen şey bunun için vardı, maddecilik saplantısı insanı doyumsuz ve huzursuz mutsuz kılacağı için insanlar birbirlerinde daha derin anlamlar arasınlar istenmişti. Bunu ciddiye alanlar da eş bulamıyor artık, öyle bir yamuldu her yer.

Kadın da maddeci olursa erkeği kimse toparlayamaz diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(23.12.24)
Yakışıklı erkek arayan kadın erkeklesmistir, iyi bir şey değil.
0
sekizdokuzon
(23.12.24)
hiç de tuhaf değil kocam bu kadar yakışıklı olmasa bilemiyorum napardım kadınlar için de tip çok önemli olmalı.

erkekler için aşama cinselliğe geldiğinde güzel çirkin pek fark etmiyor tek bir noktaya odaklanıyorlar genelde. tabi ki genellemeler yapmak iyi değildir onu da belirteyim.

kadınlar için beğenmediği bir erkekle bırak cinselliği öpüşmek bile zul gelir.
0
Hallegadola
(24.12.24)
Bence tercihlerin hiçbiri tuhaf değil. Karşılıklı kriterler sağlandığı sürece iki taraf da memnunsa kimseye laf düşmemeli.

Benim için de dış görünüş önemli. Görünüşünü beğenmediğim bir erkekle uzun süre beraber olamam. Genelde dediğiniz yorumları yapanlar kendi olumsuz/olumlu tecrübelerini ya da başkasından gördüklerini tek doğruymuş gibi algılaması.
0
jazzabel
(24.12.24)
benim son zamanlarda gozlemledigim kadinlar yakisikliliga filan bakmiyor genelde, su an herkesin derdi parasi cok olsun modunda maalesef
0
sweetoffice
(24.12.24)
Erkeklere sorarsan da "Kadınların yakışıklı istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak erkekler güzel kadın istediğinde şekilci deniyor." derler. İnsanların şu cinsiyet kalıplarının nerede denk gelindiği ile ilgili olduğunu kabul etmesi lazım. Öte yandan kim nerede ne derse desin bir cinsiyet ile ilgili kötülenen davranışların %90'ı diğerinde de var.

Herkesin ilişkide kriterleri olabilir ve bu normal. Kadının yakışıklı ve zengin arıyor olması ya da erkeğin güzel kadın arıyor olması gibi şeyler arayanları bağlar. Kimse toplumun ya da karşı cinsin dayattığı kriterleri beğenmek zorunda değil. Milletin laf etmesine takılmayın.
0
nawar
(24.12.24)
kadinlarin tipe bakmadigini iddia edenler hayal dunyasinda yasiyor. tip para gibidir, her sey degildir ama cok seydir.
0
baldur2
(24.12.24)
bence de tip önemli. erkegin tipi olmaz diyenler, kadinin böyle bir istegini maskülenlesme olarak görenlerin sevgilisi kesin tipsiz.
0
sonsuz
(24.12.24)
(3)

Şampuan son kullanma tarihi

muhayyer divan
SelamElimde marketlerde satılmayan, pazarlama yöntemiyle satılan, nispeten çok daha temiz içerikli olduklarını iddia eden markalardan birinin propolisli,Argan yağlı vs şampuanları var. Pandemi döneminde kesmiştim neden kestim bilmiyorum. Market şampuanına niye geçtim bilmiyorum ama geçtiğimden beri
Selam

Elimde marketlerde satılmayan, pazarlama yöntemiyle satılan, nispeten çok daha temiz içerikli olduklarını iddia eden markalardan birinin propolisli,Argan yağlı vs şampuanları var.

Pandemi döneminde kesmiştim neden kestim bilmiyorum. Market şampuanına niye geçtim bilmiyorum ama geçtiğimden beri müthiş saç dökülmesi müthiş kepek kaşıntı... Bıktım.

Bu markanın şampuanına geçsem sorun çıkar mı? Şampuanlar rahat 3 yıllık vardır. Bozulmuşlar mıdır??
0
muhayyer divan
(23.12.24)
Peki risk alsak en fazla ne olabilir?
0
🌸muhayyer divan
(23.12.24)
kapağı açıldıktan sonra 12 ay oluyor çoğunlukla. üreticiye de mail atılabilir, en garanti yöntem o bence.
0
tektasakaldimyine
(23.12.24)
Üretciye mail attım cevap vermediler.

Bunların çoğu da dincidir. Nerden bulacam sağlam bir marka bilmiyorum.

Piyasa şampuanından devam etmek istemiyorum. Keşke bildiğiniz doğal içerikli şampuanlar olsa dincilerin üretmediği.
0
🌸muhayyer divan
(26.12.24)
(8)

Yeni kararı gördüniz mü? Cep telefonu ve otomobil

muhayyer divan
https://eksisozluk.com/araba-ve-cep-telefonu-taksidine-yeni-sinir-gelmesi--7916607Sizce doğru mu bu? Ben resmî gazete'de aradım ama bulamadım, belki ben becerememişsem diye size sorayım dedim. Doğruysa bu ne demek?
eksisozluk.com

Sizce doğru mu bu? Ben resmî gazete'de aradım ama bulamadım, belki ben becerememişsem diye size sorayım dedim.

Doğruysa bu ne demek?
0
muhayyer divan
(21.12.24)
Ama demiş ki bak

"ve bu nitelikte olmayıp fiyatı yirmi bin Türk Lirasının üzerinde olan cep telefonu satışlarında üç ay,"

"Bu nitelikte olmayıp" ne demek?
0
🌸muhayyer divan
(21.12.24)
Yenilenmiş cep telefonlarında 25 bin üzerine, normal cep telefonlarında ise 20 bin üzerine 3 ay taksit
0
Mirket
(21.12.24)
Bayağı doğru yani.

Peki bu ne demek? Bankalar fakir mi kalmış?
0
🌸muhayyer divan
(21.12.24)
Bankalarla konunun bir alakası yok.

Lüks tüketimde taksit sayısının sınırlandırılması, hatta tamamen yasaklanması, tüketimi teşvik edecek ya da yaygınlaşmasını önleyecek tedbirlerin alınması enflasyonla mücadele için gerekli.

Bunu yapmanın daha kestirme yolu, faizlerin arttırılması ama o da sanayiyi durdurup işsizliği patlatıyor falan.

Ekonomi yönetiminde alınan her karar bir şeyleri yaparken başka bir şeyleri bozar.
0
Mirket
(21.12.24)
Yani mesela ben temiz bir ikinci el araba alamayacağım çünkü memur maaşımla bahsedilen şekilde taksit ödeyemem bu da beni yeni oluşacak yoksul sınıfına dahil eder. Yeni sınıflaşmalar olacak bu ortada, kast sistemini getirir bu uygulama.
0
🌸muhayyer divan
(21.12.24)
Yoksa sen, şimdiye kadar, istenmeyen bir ekonomik kriz çıktı da, böyüklerimiz bizi bu krizden kurtarmak için, canla başla çalışıyorlar falan mı sanıyordun?
0
Mirket
(21.12.24)
@Mirket

Elbette sanmıyordum, fakat bu bana çok fazla büyük bir hareket olarak göründü, hâlâ inanamıyorum. Siz nasıl normal karşılayabiliyorsunuz aklım almıyor hatta.
0
🌸muhayyer divan
(21.12.24)
Ben daha nelere nelere hazırlamış durumdayım kendimi. Bunlar daha ne ki.
0
Mirket
(21.12.24)
(11)

Eski günleri ve arkadaşları çok özlemek

tahirkemalbozoglu
Kimsem kalmadı etrafımda arkadaş diyebileceğim. Hepsiyle bir şekilde benim hatamla olan da var kendi yedikleri bokları yüzünden de iletişim koptu gitti. Bu yüzden geçmişe özlem oluyor. Şimdi de bu yaştan sonra arkadaş edinmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bunu güzel kılan şey yaşanmışlıklardi. Şim
Kimsem kalmadı etrafımda arkadaş diyebileceğim. Hepsiyle bir şekilde benim hatamla olan da var kendi yedikleri bokları yüzünden de iletişim koptu gitti. Bu yüzden geçmişe özlem oluyor. Şimdi de bu yaştan sonra arkadaş edinmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bunu güzel kılan şey yaşanmışlıklardi. Şimdi de apartman yöneticiliği yapcam iyi mi? Ne güzel işte yaşlı amcalarla oturur istinat duvarından bahsederiz ne guzek
0
tahirkemalbozoglu
(19.12.24)
Sen yaslanmanin sancisini çekiyorsun su an. Hayat böyle hep iste...
0
feastofthedamned
(19.12.24)
Ben de apartman yöneticisiyim. Apartmanın ciddi dertleri yoksa eğlenceli olabiliyor :)
0
norek
(19.12.24)
Belli bir yaştan sonra bu herkesin problemi. Yani demek istediğim o artık olmayan arkadaşlarınız da sizin gibidir büyük ihtimalle. En azından sizin hatanız nedeniyle aranızın açıldığı eski arkadaşları bir yoklayabilirsiniz bence. En fazla işe yaramaz, iki gün garip hissedersiniz ne gerek vardı diye düşünür aynen devam edersiniz. Dünyanın sonu değil ya? Ama belki arayı kapatırsınız.
0
akhenaten
(19.12.24)
bu durumu fazla kafaya takiyorsun. ne kadar takarsan o kadar buyur. ya biseyler yap ya da bakis acini degistir.
0
buenosdias
(19.12.24)
İnsanların çoğu yalnız hissediyor. Gerçekten dostları olan, geçmişten gelen insanlarıyla bağlarını guclu bir şekilde sürdüren o şanslı insanlar o kadar yaygın değil. Malesef hayat böyle bisey
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.12.24)
ben de yurt disina tasininca ve her seyimi bilen dostlarimdan ayri kalinca böyle hissetmistim. su an düsündügüm sey asil arkadaslik komsularla oluyor. gözden irak gönülden de irak.
iki dk gel cay icelim, hadi yürüyüse cikalim, aksama bizde bulusalim dediklerin dostun. arkadaslik gecmisten ziyade o gününü, o haftani bilmek bir yerde. ancak komsularinla bu bagi kurabilirsin. burdan tasinip emekli olunca da bunlar da bitecek bu sefer tasindigin yazliktaki komsular dost olacak.

kardesim olmadigi icin sanirim arkadasliklara cok anlam yüklüyordum ama yaninda kim varsa dostun o. tasindigin yerden yeni dostlar edin. pozitif ol...

hayatta herkes, her sey gecici.
0
sonsuz
(19.12.24)
Tüm yorumlara katılıyorum daha 30'um. Belki hepiniz gideceksiniz tek kalacağım.

Ayrıca aklıma ansızın lise balosundaki kız geldi. Özledim onu özledim! Canım kavalyem :D neyse yamaha'dan devam.
0
baldan kaymak
(19.12.24)
(bkz: c'est la vie)

her seye c'est la vie dedikce icim huzur doluyor, gamsizlasiyorum, gereksiz kederlenmiyorum.

bas baba. hayat devam ediyor.
0
baldur2
(20.12.24)
Arkadaşlık edinmeye çalışma, hayatın akışında bişeyler olursa olur, olmazsa olmaz. Dert etme bence. Arkadaşsız olmuyor çok haklısın ama kastırırsan daha da beter olabilir, daha fazla incinebilirsin, gerek yok sanki.
0
muhayyer divan
(20.12.24)
bu saatten sonra arkadaş ortamı istiyorsan bir hobi edineceksin, mesela balık tutmaya gideceksin orada yeni insanlarla tanışacaksın, o kişiler kafana uymadıysa farklı yere gideceksin.
0
durbidakka
(20.12.24)
Yas ilerleyince herkes yol aliyor hocam zaten sen vermesende

Benimde 28 yasina kadar inanilmaz cevrem vardi suan 38 im ve sadece 2 tane konustugum insan var oda aydan aya

Birde yaslandikca insanlarda cikar olayi zirve yapiyor isi dusmeyen aramaz vs
0
Zetnikov
(20.12.24)
(12)

geçmeyen sistit, zor durumdayım

melodramaticfool
herkese selam, çok zor durumdayım. ben günlük hayatımda arkadaşlarımla otururken, işe giderken, ya da random yolda yürürken birden aşırı derecede sıkışıyorum. ama bir saniyede sanki mesanem tamamen dolmuş taşmış gibi bir his geliyor ve tam olarak ALTIMA YAPIYORUM. çişini tutamayan bir yetişkine dönü
herkese selam, çok zor durumdayım. ben günlük hayatımda arkadaşlarımla otururken, işe giderken, ya da random yolda yürürken birden aşırı derecede sıkışıyorum. ama bir saniyede sanki mesanem tamamen dolmuş taşmış gibi bir his geliyor ve tam olarak ALTIMA YAPIYORUM. çişini tutamayan bir yetişkine dönüştüm. lütfen bana yardım edin.

öncelikle cinsiyet kadın. ilk kez cinsel ilişki sonrası yaşadım bunu. doktora gittim, bana hüppirin ve suya atılıp çözünen bi ilaç verdi. bunları içtim. geçti. iki-üç hafta sonra tekrar oldum. bu sefer başka bir doktora gittim. suprax diye bir antibiyotik içtim. bir ay sonra tekrar sistitim.
acısını falan geçtim, ağrıması, idrarı yaparken acıması falan. artık bunları takmiyorum. sadec insan içinde altima yapmak ve o korkuyla yaşamak istemiyorum. iki kere doktora gittim ucuncuye gidesim gelmedi. nasıl aşıcam bu illeti:(

regl dönemi ve cinsel iliski bunu tetikliyormus gibi geldi ama asıl sebebin ne olduğunu anlamadım. klasik yöntemleri uyguluyorum. temiz tutmak, bol su içmek, kızılcık tüketmek gibi. ama yok geçmiyor. bu garip arkadasiniza yardim edin nolur, dışarı çıkasım gelmiyor.
0
melodramaticfool
(19.12.24)
Kadınları bilmiyorum ama erkeklerde önce bir iğne veriyorlar, aynı gün acilde iğneyi vuruyorlar. Daha sonra antibiyotike başlıyorsun fakat o kutuyu düzeni hiç bozmadan tamamen bitinceye kadar kullanman gerekiyor.

Belli ki ilaçlar işe yaramamış. Düzgün ve etkili bir antibiyotik tedavisi almanız lazım diye düşünüyorum. Kızılcıkla falan olacağını sanmam. Düzgün yorumları olan ürolog doktora gitmenizi tavsiye ederim.
0
Unde bach canim
(19.12.24)
Antibiyotik tedavisi alırsan, mutlaka ama mutlaka çok sağlıklı beslenmen gerekiyor.

Lütfen antibiyotik alırken

Şeker, nişasta ve un içerikli gıdaları yeme.

Bunlara bal da meyveler de dahil. Patates bezelye mısır da dahil. Nişasta içerikli bütün bakliyat dahil. Unlu ne varsa hepsi dahil.

Sadece sebze, zeytinyağı, yumurta gibi şahane besinler, yoğurt, sirke, turşu, kefir gibi probiyotik prebiyotik ürünler, kavrulmamış olmak üzere yağlı tohumlar, balık tavuk hindi gibi beyaz et, seviliyorsa domuz eti hariç kırmızı et, çok iyi temizlenmiş olacak şekilde deniz ürünleri gibi protein ve iyot kaynakları, bol su, günde en çok 2 şişe sade maden suyu (yemek sırasında veya tok karnına değil) yemek gerekiyor, bunları ye.

Hiçbir şekilde dayanamıyorum diyorsan patates ve bezelyeyi kontrollü olarak ekle.

Antibiyotik bağırsak florasını tamamen sıfırlıyor ve bağışıklık sistemini yok ediyor arkadaşım. İçeride besinlerden alınan malzemelerle hormon üretecek ve besini emecek mikrobiyota kalmıyor. Şekerle unla ve nişastayla ise sağlıklı bir mikrobiyota oluşturulamıyor, onun için onu yeme bunu ye şeklinde söyledim. Ayrıca ayakları sıcak tut, göbeğini kapalı tutan belini göbeğini sıcak tutan giyecekler giy. Ayrıca bol suyuna devam et, güneşe olabildiğince maruz kal, temiz hava al, intim denen malzemeleri asla kullanma, sabun dahi kullanma, her tuvalette suyla temizlen yeter ama her seferinde muhakkak kurula, mutlaka. Bir süre eğer kullanıyorsan tampon da kullanma, vajinanın kendi florası bi kendini toparlasın.

İşin ilaç kısmını bilmiyorum ama antibiyotik kullanımı çok riskli, lütfen beslenmeni çok sıkı kolla. Her şey mikrobiyotana bağlı çünkü.
0
muhayyer divan
(19.12.24)
enfeksiyon var gibi duruyor antibiyotik alman gerek
0
Hallegadola
(19.12.24)
Mesane kanseri baslangici da olabilir, baska bir ürologa git.
0
feastofthedamned
(19.12.24)
selam,
herpes felan olmasın, bence bir doktora daha gidin.
0
ravenudon
(19.12.24)
probiyotik ve prebiyotik beslenmeye dikkat etmelisiniz. 2-3 ay kadar düzenli kefir ve yoğurt tüketmeyi deneyin. bir de eczanelerde vajinal sağlık için özel probiyotik içeren takviyeler var.

sentetik, dantel vb. iç çamaşırı asla giymeyin. illa giyeceğim diyorsanız da ağ kısmının pamuklu penye olmasına çok dikkat edin.

cinsel ilişkiden hemen sonra işemeye çalışın. cinsel ilişkide kayganlaştırıcı vb. kullanıyorsanız su bazlı olanları kullanın (bakınız balayı sistiti).

junk food, aşırı karbonhidrat ve şeker içeren gıdalardan mümkün mertebe uzak durmaya çalışın.

bir de cicadridina vb. ovüller var, kadın doğum uzmanına gidince sorabilirsiniz.
0
Phoebe
(19.12.24)
bende gençlik yıllarımda böyle geçmeyen bir sistit vardı ama kaçırmamıştım hiç. acaba mesane kasları ile alakalı bir durum da olabilir mi sistitin yanı sıra? ya da rahim kaslarıyla alakalı da olabilir. rahim sarkması denilen bir durum var, yaşın genç ve normal doğum yapmamış olsan da bi düşünülebilir. bence iyi bir ürolog bulup ona git, mesane kaslarıyla alakalı değilse bir de kadın doğum muayenesi patlat.

bu arada kadın sağlığı için cranberry takviyeleri var, böyle problemlere + vajinal floraya iyi geliyor. düzenli olarak kullan bence. problem olmasa da kullanmak iyi oluyo bunu. bi zararı olmaz yani.
0
nolmus yani
(19.12.24)
ilk ilişki sonrası belirtiler ortaya çıktığına göre cinsel yolla bulaşan başka bi hastalık olmasın? bir de kadın doğuma gidilebilir.
0
elorelia
(19.12.24)
Sistitte antibiyotik kullanımı gerekir, ancak antibiyotik vajina bölgesindeki faydalı bakterilere de zarar vereceği için florayı etkiler, antibiyotiğin bilinçsiz ve çok kullanımı faydadan çok zarar verir. Onun için iyi bir kadın doğum uzmanı kontrolünde kültür yapılarak mücadele edilmesi en iyisidir.

İlişki sonrası azması normal ancak anal ilişki varsa bu durum sistitin doğrudan sebebidir. Tuvalet sonrası temizlenmenin önden arkaya doğru olması gerektiği söylenir.

İdrar kaçırma konusuna çözüm için, kegel egzersizi yapmanızı öneririm. Günde yarım saatinizi ayırın. Nasıl yapıldığı Google'da bol miktarda anlatılır.
0
Mirket
(19.12.24)
eczaneden cranberry içerikli bir vitamin al aşağıdaki yorumlara ek olarak bu vitamini bir süre düzenli olarak kullan. çok işe yarayacaktır.
0
wendyangelamoiradarling
(19.12.24)
Tarif ettiğiniz durumun adı "Balayı Sistiti" dediğiniz durum. Genellikle ilk kez cinsel ilişkiye giren kadınlarda üretranın kısa olması nedeniyle idrar kesesinde enfeksiyon gelişmesi durumudur. Çok sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma-ağrı, idrarını kaçırma gibi şikayetlerle ortaya çıkar. Doktorunuzun reçete ettiği ilaçları kullanının ve muhayyer divan gibi sağlıkla ilgili en ufak bir okur yazarlığı olmayan kişileri dinlemeyin. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(19.12.24)
Öncelikle şu an şikayetler devam ediyorsa bir kez ürolojiye gidiyorsun. İdrar tahlilinde nitrit negatif ise asla antibiyotik kullanmıyorsun, antibiyotik gerekiyorsa nitrit pozitiftir. Genelde piyeloseptyl ya da cipro falan verirler. Gerekiyorsa kullanacaksın. Ondan sonra bol su içmeye dikkat edeceksin, cranberry tüket, bir de cinsel ilişki sonrası hemen wc ye git mesane yi boşalt derler bu sıkıntıyı çok yaşayanlara.
0
kullanicadi
(19.12.24)
(14)

Kadınlar bıyık hakkında ne düşünüyor ?

RodionBazarov
Erkeklerin sakalsız bıyık bırakması sizce çekici mi ? Yakışana yakışıyor mu yoksa kabul edilemez mi ?
Erkeklerin sakalsız bıyık bırakması sizce çekici mi ? Yakışana yakışıyor mu yoksa kabul edilemez mi ?
0
RodionBazarov
(18.12.24)
Ben yakismayanini gormedim. Tabii biyik gür ise ve top sakalla birlesiyorsa güzel hem agzi da örttügünden çirkin gülüsü de perdeler.

Ama ülkücü ya da sakirt biyigi gibi igrençligi sevecek kadin yoktur kekolar disinda.
0
feastofthedamned
(18.12.24)
ben sevmiyorum.
0
alice in potatoland
(18.12.24)
Kabul edilemez olduğunu düşünüyorum. Sakallı ve sakalsız tüm bıyıklar yasaklanmalı. Hatta sakal da yasaklanmalı. Eski köye yeni adet resmen, başımıza icat çıkarmasınlar.
0
potasyum bebek
(18.12.24)
kadınların görüşlerini bu kadar önemsemeyi bırakmalısın
0
sir william jones
(18.12.24)
Yakışana yakışıyor yakışmayan yapmasın. Kellik gibi bu, uzun saç gibi. Uzmanlık alanı, meraklıları var.
0
muhayyer divan
(19.12.24)
geyler bıyık bırakıyor artık
0
Hallegadola
(19.12.24)
@hallegadola

Saka mi bu. Herkes biyik birakabilir.
0
Zetnikov
(19.12.24)
@sir, görüntümüzü kadınlar için değiştirmiyor muyuz neden görüşlerini merak etmeyeyim ?
0
🌸RodionBazarov
(19.12.24)
@Hallegadola, batıda bu söylediğin şey geçerli olabilir ama bizim ülkemizde hala geçmişten gelen belli bir zümreye Ait olmayan bir bıyık kültürü var.
0
🌸RodionBazarov
(19.12.24)
Çok nadir yakışıyor, büyük bir çoğunluğa yakışmıyor
0
kestane gürgen palamut
(19.12.24)
@sanemkk, ben kendime yakıştırıyordum. Erkeklerden tek kötü yorum duymadım herkes çok yakıştığını söylüyordu ama 40+ yaş birkaç kadın dışında yorum gelmeyince kadınlar hoşlanmıyor mu acaba dedim.
0
🌸RodionBazarov
(19.12.24)
Yakışana yakışıyor, kimisinde de güzel durmuyor şimdi görmeden bişi diyemeyiz.
0
kullanicadi
(19.12.24)
Yakışmıyor :(
Genel olarak beğenilen henry e bile yakışmıyor. Sakal vs yakışana gayet de güzel yakışıyor ama diğeri.. bilemiyorum. 30 yaştan bildiriyorum. Nope.
0
mrvln
(19.12.24)
Şöyle de bir şey var İnternet'te dolaşan encrypted-tbn0.gstatic.com
0
🌸RodionBazarov
(20.12.24)
(26)

100 yaşına kadar yaşamak ister miydiniz? cevap hayırsa...

tabudeviren
kaç yaşında ölmek isterdiniz?şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:https://www.instagram.com/share/reel/_tZPQVz_E
kaç yaşında ölmek isterdiniz?

şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:

www.instagram.com
0
tabudeviren
(17.12.24)
70 iyidir
0
Bruce
(17.12.24)
saglik varsa kesinlikle evet. 200 de olur.
0
sonsuz
(17.12.24)
En az 90'ı görmek isterim.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
İstemem. 50-55 yeter.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
Videodakilerin hemen hepsinin,

Arada altına kaçırdığını,
Çok küçücük kalmış konfor alanlarından asla çıkamadıklarını,
Sabah tutukluğunun nirvanasını yaşadıklarını

ve daha bir çok şeyi iddia edebilirim.

Her şeyi tadında bırakmak, abartmamak lazım.
0
Mirket
(17.12.24)
Neyse ki çoluğumuz çocuğumuz yok olan kerizler düşünsün.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
Sağlık yoksa 15 yasinda bile olsan faydasız bu yuzden saglik lazim once
0
Zetnikov
(18.12.24)
tamamen içinde bulunulan fiziksel ve zihinsel sağlıkla ilgili, bana kalsa 100'ümde her ikisine de sahip olmak ve hala bir şeyleri keşfetmek isterdim. pek gerçekçi olmasa da :/
0
Sumashi
(18.12.24)
Ben görürüm :)
0
gabe h coud
(18.12.24)
grimavi
(18.12.24)
Bir na önce ölsem çok iyi olur. Maalesef yüce Yaradan'ın işlerine karışamıyoruz...
0
muhayyer divan
(18.12.24)
82-83 yaşında sağlığı yerinde hareketli haftada 2-3 gün işine giden. boş vaktinde dünyayı gezen tanıdıklarım var. hayatı sınırlamayan böyle bir yaşlılık olacaksa isterim.80-85 yaşları ideal 90'dan sonra bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı kalabilen pek görmedim.
ancak önümüzdeki 40-50 yılda tıp ilerleyip o yaşlarda bile hala hareketli ve sağlıklı kalmamızı sağlayabilir.
0
orpheus
(18.12.24)
22 yaşındayım ve gerçekten merak etmiyorum devamını
0
substituent
(18.12.24)
Bugunden dusununce istemem gibi geliyor ama o yaslara gelirsem, sagligim da yerinde olsa olmek isteyecegimi sanmiyorum, videodaki ortam iyiymis:)
0
(18.12.24)
bence 80'i kafa yerinde gorebilmek buyuk sans. 80'i akli basinda gorsem mutlu olurum, iyi yasadim derim.
0
cooperr
(18.12.24)
Akıl sağlığımı ve fiziksel sağlığımı kaybettiğim an ölmek isterim. Bunlar bugün olursa bugün. Kimseye yük olmak istemem. Birileri bana bakmak zorunda hissettiği için kendini, kendi yapmak istediği şeyleri ertelemesini ya da vazgeçmesini istemem. Herkesin sadece bir tane hayatı var.

Bir de yaşamak sadece yaşamak değil, yaşadığını hissetmek demek benim için. Yaşadığımı hissetmiyorsam ya da farkında olamıyorsam artık ölmeyi tercih ederim. Zaten çok yaşama heveslisi olmadım hiçbir zaman.
0
rock n roll
(18.12.24)
bir bardak su içmenin zor olduğu ve birilerine muhtaç olduğun zaman artık gitme vakti gelmiştir.
0
mikahakkinen
(18.12.24)
İstemem. Dedem 101 yaşında vefat etti, çocuğunun, torununun ve tüm arkadaşlarının ölümünü gördü bence çok zor. Elden ayaktan düşmeden 70 iyidir.
0
mirty
(18.12.24)
Teknoloji ve tıpta gelişim ile en kötü 50 yaş dinçliği ile yaşayacaksam 5000 de yaşamak isterim. Yok, yaşlandıkça yaşlılık etkenleri kendini gösterecekse gerek yok. Onu yeme, bunu yapma, şu saatte güneş varken çıkma diye başlayan sürecin yataktan desteksiz çıkama, yemeğini yapama, yetişkin bezi ile gez falan gibi bir hayat istemem ama çoğu evlat gibi ailemin yaşlansa da yaşamasını isterim. Ben bakarım sıkıntı yok.
0
nawar
(18.12.24)
yakınım neredeyse 100 yaşında.
hala kendi işini görebilse de, bir kaç seneye elden ayaktan düşmekten çok korkuyor. aklı çoğunlukla yerinde. bazen gidiyor mu, şaka mı yapıyor anlamıyoruz.
ilaçlarını içmezse başı dönüyor ya da astım krizine benzer bir şey yaşıyor.
ben onu tanıyalı beri hep ölmek istiyor. "geberemedik kaldık, daha ne kadar yaşayacağız" diyor. çoğunlukla güleç biri ama yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklar, birilerine muhtaç kalma korkusu yüzünden ölmek istiyor.

bunu gören diğer yakınlarım da 70'lerde ölmek istiyor. sağ salim gideyim diyor.
elden ayaktan düşmeyim, kimseye rahatsızlık vermeyim, yük olmayım.

belli bi yaştan sonra demek ki yük olma düşüncesi oluyor.

o yüzden ben de sağlıklı olduğum sürece 80+lere gelmeyi (ama tek başıma her işimi halledebilecek kadar dinç olmak şartıyla) isterim. yoksa 70'ler iyi.
0
biseysorcaktim
(18.12.24)
sağlıklı olacaksam kendi işimi kendim görür durumda olacaksam 80'i görmek isterim en az.
onun dışında bir şey demek istemiyorum evrene yanlış mesaj gitmesin :)
0
matilda
(18.12.24)
şu an ölmek isterim.
0
patronaj1
(18.12.24)
102 buçuk en ideali bence.
0
akhenaten
(18.12.24)
çok zor soru valla. iyi ki bana bırakılmamış bu karar diye sevindim şu an.
ama akıl baştayken gitmek en güzeli. Allah canımı almadan aklımı alma diye dua eden bir tanıdığım vardı, ne haklı. babanda alzheimer belirtileri fark ettiğim şu günlerde enteresan bir duyuru oldu.
0
titanyum22
(18.12.24)
@titanyum22, hangi belirtileri fark ettin özel degilse
0
sonsuz
(18.12.24)
33 yaşta kalarak 33 ü 10 sene kadar yaşayıp ölmek isterdim
0
9kuyruklukedi
(18.12.24)
(11)

Günde Kaç Kez Kusmak Tehlikeli

rock n roll
İki saat içinde 3 kez kustum. Kısa aralıklarla oldu. Son iki kusmam neredeyse 15 dakika aralıkla oldu. Yatıp dinleneyim dedim kalkınca kustum yine, şimdi de yatar pozisyondayım ve iyiyim ama kalkmaya korkuyorum. Kaç kere kusmak sıkıntılı olur, doktora gideyim mi, bekleyim mi? Doktora gitmek istemiyo
İki saat içinde 3 kez kustum. Kısa aralıklarla oldu. Son iki kusmam neredeyse 15 dakika aralıkla oldu. Yatıp dinleneyim dedim kalkınca kustum yine, şimdi de yatar pozisyondayım ve iyiyim ama kalkmaya korkuyorum. Kaç kere kusmak sıkıntılı olur, doktora gideyim mi, bekleyim mi? Doktora gitmek istemiyorum.
0
rock n roll
(17.12.24)
sebebi belli mi? Zehirlenme , alkol, virus, baska bir hastalik vs.? Siz yinede gidin derim de Sebebi net biliyorsaniz boyle devam etmezse cok problem olmayabilir. Yok sebebi bilmiyorsaniz ve devam ediyorsa doktora gitmenizi kesin tavsiye ederim. X diye spesifik bir sayi yok bildigim kusma frekansinda.
0
wallcan
(17.12.24)
bi resit abimiz vardi. doktoru sevmezdi. 3 gun basi agrimisti. beyin kanamasiymis. biz cenazesine gittik.
0
buenosdias
(17.12.24)
zehirlenme ya da virüs gibi bi durumsa geçene kadar beklemek gerekiyor, gitseniz serum takıyorlar o da iyi geliyor. ama kusma bir günden fazla sürüyorsa enfeksiyon olmuş olabilir, antibiyotik kullanmanız gerekiyor o durumda.
0
pide
(17.12.24)
Sebebini bilmiyorum. Dün hastaneye yaptırdığım bir tahlil sonucumu göstermeye gitmiştim dün olsaydı aradan bunu da çıkartırdım. Kusura bakmayın espriye vuruyorum, biraz rahatlamak için :)
0
🌸rock n roll
(17.12.24)
mide enfeksiyonu olabilir bu aralar salgin var
0
tahtakafa
(17.12.24)
ikiden fazlası tehlikeli diye biliyorum.
0
gabe h coud
(17.12.24)
@ tiredofwaiting

Sadece mide bulantısı ve kusma. Kusarken de başım döndü. Şimdi oturur pozisyona geçtim. Biraz daha iyiyim. Aşırı acıktım :)
0
🌸rock n roll
(17.12.24)
4 kere kusmuşsunuz ve sebini bilmiyorsunuz tabi ki gidin. İlla gıda zehirlenmesi olması gerekmiyor ki, nörolojik sebepler de dahil olmak üzere kusmaya sebep olan tonla durum var. Sebebi hakkında bir fikriniz olmadığı için doktor dahi bir şey diyemeden önce tetkikler yapacak, burada bizim ne söylediğimiz çok da önemli değil.
0
akhenaten
(17.12.24)
Norovirüs adlı bir sevimsiz, bu tarz tatsızlıklar yaşatabiliyor insana.
Ondandır demiyorum ama ilk o aklıma geldi. Kusma devam etmiyorsa, pek bir şey yapmanıza gerek yok. Muz ve haşlanmış patates yiyin. Ani ayağa kalkmak gibi hareketlerden kaçının. Kusma devam ederse veya ishale çevirirse acile gidin.
Safra kusmaya başlarsanız, boğazınızı ve ses tellerinizi tahriş etme ihtimali var. O da boğaz enfeksiyonuna çevirir, sesiniz kısılır falan. Umarım olmaz.
Geçmiş olsun.
0
Mirket
(17.12.24)
Magnezyum takviyesi al lütfen. İçine sinmezse doktora sor da al, tavsiye edebileceğim marka magnimore plus veya venatura'nın magnezyum takviyesi. Fazla kasılma gevşeme emrinin az olduğunu gösterir, demek ki stresi çok vücudunun. Biyolojik bir sebeple de olabilir psikolojik sebeple de. Magnezyum al derim.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Vertigo olduğumu öğrendiğim gün 3 kere kusmuştum. Ama aynısı olamaz. Ben eğilip telefona bakamazdım bile tavana bakarak yattım sadece saatlerce.

4 temmuz 2012. Unutmam mümkün değil.
0
help im alive
(17.12.24)
(10)

arkadaşlık hk

melodi
yaş oldu 38 bütün çocukluğum memur anne-babayla bi orda bi burda geçti. çocukluk arkadaşı kavramım hiç olmadı, hep okula yeni gelen ve görece üst düzey memur olan babamın mesleğiyle tanındığım lojmanlarda geçen bir çocukluk. özel üniversite de maddi durumlar zorlanarak okunmuş bu ve başka sebeplerle
yaş oldu 38 bütün çocukluğum memur anne-babayla bi orda bi burda geçti. çocukluk arkadaşı kavramım hiç olmadı, hep okula yeni gelen ve görece üst düzey memur olan babamın mesleğiyle tanındığım lojmanlarda geçen bir çocukluk.

özel üniversite de maddi durumlar zorlanarak okunmuş bu ve başka sebeplerle neredeyse 0 arkadaşla bitmiş bir üniversite hayatı.

sonrası evlilik yine bir memurla. abuk subuk ilçeler, şehirler, 30 yıllık hayatımda karşılaşmadığım insanlar. (babamın mesleğinden kaynaklı ister istemez fazla rafine ve korunaklı büyüdüm) bu süreçte şahit olduğum insanlar ve olaylar sonrası aileme sürekli tepki gösterdim beni bu kadar saf yetiştirmeseydiniz diye)
din temelli, giyimim, sürdüğüm ojeden kaynaklı yargılandığım eşimin saçma çevresiyle geçen 7 sene.

ve bugün eşimden başka en ufak bir sıkıntımı paylaşabileceğim bir arkadaşım yok.

konumuza gelirsek evlenip 8 sene önce en yakınım dediğim(25yıldır tanıdığım) insanında yaşadığı istanbuldan ayrıldım. bu geçen 8 sene de mütemadiyen düzenim değişti tayinler, işsizlik vs. bi kere de ya nasılsın demedi. hep rutin diyaloglar, sen seçtin cümleleri. 12 yıllık evlilikte asla çocuk istemiyorken hamile kaldı mart ayında. 25yıldır ilk defa doğum günümü kutlamadı. marttan eylüle kadar arada bi nasılsın vs sordum. temmuzda yine tayin olduk taşındık vs üstünden geçmiş 3 ay mesaj attı taşındınız mı falan diye. açıkcası bu süreçte hep benim ittirmemle görüştüğümüz için artık ben de kimse için kendimi zorlamayacağım diye düşünüp eylülden beri hiç arayıp sormuyorum. sanırım artık ben çaba sarfetmekten, herkes beni sevsin diye uğraşmaktan yoruldum. ama doğum yaptı bu ara eminim rüyamda gördüm ama hiç içimden aramak gelmiyor. eminim beni bu hamilelik sürecimde aramadın falan falan diye trip atıcak. anlıyorum hamilelik, analık okey de bu bi insanın aranması için bir sebep mi? yani ben ömrüm boyunca doğurmazsam beni kimse aramayacak mı? neden herkes bu kadar bencil. ya benimde dertlerim var 8 senedir çalışmıyorum, sürekli ev taşıyorum, sürekli yeni insanlar, yeni çevre, kendini kabul ettirme hem de tam 36 senedir…
0
melodi
(17.12.24)
En yakınım dediğin insanın "nasılsın" demesi çok da gerekmeyebilirdi aslında. Sen direkt "şöyle böyle oldu, canım sıkkın" diye anlatabilirsin sonuçta. Önemli olan buna dönüşü, sanırım o dönüşler de seni tatmin etmemiş.

Ben rutin iletisimin devam etmesini, sürekli yeni baştan "nasılsın, ne var ne yok" denmesine tercih ederim. Daha samimi, hiç ayrilmamisiz ilişkimiz kaldii yerden her gün devam ediyor gibi...

Hamilelik, annelik tabii ki aranması gereken bir şey ağğbi. Bizim için önemli olmayabilir ama bir insanın hayatında 3-5 önemli olay vardır. Düğün, cenaze, doğum vs. E bunları diğer günlerden ayırt eden bir aksiyon alinmasi tabii ki beklenir.
0
abuzer
(17.12.24)
Evet normal şartlarda doğum aranması gereken bir durum olabilir ama bir şeyler koptuysa o iş pek öyle değil. Doğurmuşsun hayırlı olsun, evet teşekkürler. Doğumunda aradım demek için. Yani bu yüzeysellik seviyesine gelindiğinde zaten o en yakın arkadaşlıktan bişey kalmamış oluyor. Benzer bir durum yaşadım ve aramadım. İyi olduğunun haberi yetti.
Sadece eşle arkadaş olunabilir. Şartlar öyle gerektirir vs. İnsanlar kopar birbirinden, etrafında kimse kalmayabilir. Çocukluktan da gelebilir. Ama bu sizi rahatsız ettiğine göre kendinize bir alan yaratmanız iyi olur derim. İlla ki sosyal çevre yaratmayabilir bu alan.
0
sibertenik
(17.12.24)
yaş 38 er kişi. biz sabit durdukta ne oldu. 2 tane arkadaşım kaldı biri 500km uzakta diğerinin 2 çocuğu var görüşemiyoruz. eşimin sadece üniden 2 arkadaşı var onlarda 500km uzakta. biz de aynı durumdayız kafana takma. artık kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor. herkes bencil artık ben aramazsam kimse aramıyor.
0
mikahakkinen
(17.12.24)
Babanin meslegi neydi ?
0
feastofthedamned
(17.12.24)
mikahakkinen +1

ya benim de arkadaşım yok. kimisi ile ben görüşmek istemedim, aramız koptu, kimisi de benimle görüşmek istemedi yine koptu. Yani öyle sosyal kelebek 500 tane arkadaşı olan insanlara ben de şaşırıyorum, o insanlar çok az sayıdalar. Bi de yüzeysel ve pragmatik arkadaşlıklar kuranların daha çok arkadaşı oluyor. ama böyle gerçek dostluk ararsan bende de yok şahsen. kaldı ki ben de istemiyorum kimseyle arkadaş olmak. ben tek başıma daha mutluyum, en azından kimse beni yargılamıyor bu şekilde kendimi daha korunaklı hissediyorum sanırım.

diğer konuya gelirsek, gözden ırak olan gönülden de ırak olur bu bir gerçek. benim de çok sevdiğim 15 yıllık arkadaşım şu an eşi hakim olduğu için uzak bir şehirde yaşıyor, bebeği oldu şimdi. açıkçası ben de çok aramıyorum, arada bir mesaj atıp nasılsın bebiş iyi mi diye soruyorum kısa bir muhabbet oluyor ama sürekli olup devamı gelemez, yüzyüze görüşmeyince anlatılacak şeyler de kısıtlı oluyor.

senin yaşadığın iç sıkıntısına gelince de, bu kadar üzülüyosan sen ara ya da mesaj at. bu tür şeylerde gurur olmaz. onun bebeği var şimdi tüm dünyası değişti. mesela ben o bahsettiğim arkadaşı hamileyken bi 10 gün aramamıştım, o arada başına gelmeyen kalmamış, bebeği sezaryenle almışlar, 2 hafta yoğun bakımda yatırdılar vs vs olaylar olmuştu, zor bi dönem geçirmişti. belki de arkadaşın şimdi senin hakkında bak neler yaşadım hiç aramadı diye düşünüyodur. mesaj at bence ne yapıyon sesin çıkmıyo diye sor.
0
turuncu tonlarda
(17.12.24)
anne disinda insan iliskileri hep karsilikli cikar uzerinedir. muhtemelen esiniz de ayni dertten muzdarip; ama kalkip bu saatten sonra neden boyle davrandi demek bana biraz kolaycilik, tum sorumlulugu karsi tarafa atmak gibi geliyor. 15 yilda hayat kalitenizi dusurecek o kadar cok sey olmus ki(sagliksiz iletisim, asosyallik, rutinler) su an ki durum gayet dogal bir surec haline gelmis. sad but true.
0
buenosdias
(17.12.24)
Çok arkadaşı olanlarda çoğu zaman samimiyetsizlik ve yüzeysellik baskın oluyor. Samimiyetsizce eğlenebiliyor insanlar, yüzeysellikten çok memnun olanlar çok mesela. Ben biraz dip balığıyımdır, arkadaşlıkların çoğu zaman kısa sürer, menfaati olmadığında gidenler çok fazla çünkü.

Duygusal ilişkilerde bile böyle. Sevişmeyeceksek bir arada olmayalım diyor mesela, ne sevgisi diyor ya da çocuk yapmayacak kadını niye evlenerek kendime yük edeyim diyor. Menfaat yoksa evlenmiyor falan.

Bugünün insanı çoğunlukla böyle oldu. Arkadaşlık kursan da bunlarla karşılaşacaksın. Karşılaşmışsındır bile. Evet çok acı verici. Belki de yalnızca kendimizi (varsa elimizi) yaşamamız gerekiyordur. Tanrı hiçbir şeyi boşuna yaşatmıyor.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Guzel haberi vereyim
Yalniz degilsin

Ben sabit yerde 38 yildir yasiyorum

30 yasina kadar hep aranirdim sonrasinda insanlar cok degisti kimse pek arayip sormuyor

Hayat boyle az bucuk
0
Zetnikov
(17.12.24)
Çok abartılı seviyede içli dışlı olmaktan bıktık yetişkinlil döneminde. hayatı sarpa sarınca arkadaş arayan insanlardan sıkılıyoruz. Ben sürekli bana dert anlatan bütün arkadaşlarımdan uzak durmaya çalışıyorum hatta iletişimi kestim şöyle buluşmak için 40 Takla atmadığın, zorlama ilişkilerden ziyade akıcı ,ortak noktaları olan insanlarla bir araya gelmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum Gurbetçi yakınlarımdan da düşündüğüm kadarıyla eğer uzak bir ilişkiyi korumak istiyorsan onun bulunduğu şehre gittiğinde bir hediyenle beraber görüşmen güzel olabilirdi. 8 seneedir görüşme seviyeniz ne? Belki dostluk dediğin yakınlığı kurdunuz ama Artık belli ki değilsiniz buna göre beklenti belirleyebilirsin. Bir arkadaştan beklentin ne gerçekten onunla görüşmek mi yoksa telefonda ben çok sıkıldım diye aramak mı? miyadı doldurmuş bir ilişkiye değil sana benzer insanlarla ortak noktada buluşabileceğini inandığın ortamlara girmeye çalışmanı tavsiye ederim. rüyada gördüğün için değil onun durumunu merak ediyorsan da araman da gayet hoş olur
0
ala09
(17.12.24)
@ala09 ailemle onun evinin arası 5 dakika. neredeyse istanbul’a her geldiğimde hatta gelmeden önce (ki bu son 4 senedir 2 haftada bir) hep haber verdim. ama 1 kere falan zaman ayırdı onda da ben hep darladım. karakter olarak hep soğuktur ama son zamanlarda görüyorum ki sıcak olmak istediklerine baya sıcak. bugüne kadar hiç bir arkadaşımı dert anlatmak içi aramadım, derdim dertlerimi anlatmakta olmadı hiç bir zaman. şöyle yoğun böyle çalışıyorum diye dakikalarca yazdıktan yâda söyledikten sonra “sen nasılsın?” sorusunu duymak istiyor.
0
🌸melodi
(17.12.24)
(12)

tesadüfi karşılaşmalar kader mi yoksa ilahi bir mesaj mı?

anlamsiz geliyor
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde ya
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.

geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde yaşamamıza rağmen dibimde görmek beni oldukça şaşırtmıştı.

yine kafama taktığım hassas bir dini konu vardı. kitabı açar açmaz ilgili ayetin karşıma çıkmazı yine beni dumura uğrattı.

sonra oturdum olasılık hesaplarını yapmaya... eski sevgilimi çok mu üzmüştüm de karşıma çıktı ya da dini konudaki düşüncem yanlış yöne saptı da ilahı bir uyarı mı almıştım yukarılardan...
0
anlamsiz geliyor
(16.12.24)
Böyle şeylere inanıyorsanız aksine sizi kim ikna edebilir ki? Size iyi gelecek, motive edecek bir şeyse bunu kullanıp harekete geçin. Yok aksine sizi zor durumda bırakıyorsa, böyle hisleri sürekli sürekli yaşamaya başladıysanız orada durun. Zaten hergün ilahi bir dokunuş gerçekleşmesi çok absürt olur değil mi? :D

Ancak bana sorarsanız gördüğümüz şeylerden mana çıkaran biziz. O gün başka bir ayet de görseniz istediğiniz şeye yorma ihtimaliniz her zaman vardı. Belki tüm ayetler değil, ancak size aynı şeyi hissettirecek birçok ayet olduğuna eminim. Yani demek istediğim bu özel an çok küçük bir ihtimalden ibaret olmamalı. Birçok şey için bu böyle. Sevgilinizi görmüşsünüz, görebilirsiniz. Aynı şehirde yaşıyormuşsunuz. Hatta uzak bir yerde de görmemişsiniz İş yerinizden çıkınca gittiğiniz AVM'de görmüşsünüz. Bu neden bu kadar tuhaf ve uhrevi olsun ki siz öyle hissetmek istemediğiniz sürece? :D Yani birçok insan eski sevgilisini görüyor.
0
akhenaten
(17.12.24)
Bilimden şaşma
0
abuzer
(17.12.24)
Takıntıyla kastınız, tesadüfler etrafta olmadığında da onları bulmaya mı çalışıyorsunuz? Bunlar konusunda bir şey yapmamız gerektiğinden çok emin değilim. hayatta her an bir çok şaşırtıcı şey oluyor, bunlardan farkettiklerimize ve bize kişisel gelenlere de tesadüf diyoruz. günlük hayatta binlerce generik şey yapıyoruz, bunlardan bazılarının ilgisiz bir takım başka görü ve düşünceleri tetikleyecek şekilde sıralanmamış olması zaten olasılık dışı olurdu. siz şu cümleleri okuduğunuz sırada yanda duran reklamları, tam o anda sizin için çok önemli bir başka şahıs da başka bir sitede görüyor olabilir. siz bir kitabı açtığınızda gördüğünüz ilk cümledeki kelimelerin ilk harfleri o anda düşündüğünüz kişinin doğacak ilk çocuğunun adı olabilir. bunlar düşünmesi eğlenceli şeyler ama gerçekten hayat yazgımızı etkileyecek kararlar almakta kullanılmalı mı, bence bakınız baştan ikinci cümlem.
0
engelbert humperdinck
(17.12.24)
bazen çok enteresan tesadüfler olabiliyor. ben de dediğiniz gibi şeyleri çok yaşadım. hem biriyle karşılaşma, hem kitap konusunda.

bazılarını şurada yazmıştım:

(bkz: sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar/@tabudeviren)

ama bir mesaj var mı? yok valla. ama o karşılaşmalar, tesadüfler çok ilginç.
0
tabudeviren
(17.12.24)
Ben hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanıyorum. Tanrı (veya inanmayanlar için inandığı o güç) insanla konuşur, insan anlar veya anlamaz, anlamak later veya istemez fark etmez, o insanla konuşulur. Evet mesaj almışsın ama algıların yanlış olabilir. Belki eski sevgilini tek başına yemek yerken görmek sana onun yalnızlığını göstermek içindi, belki o ayetin karşına çıkması ayet içindeki bazı ifadelerin dikkatine sunulup araştırman içindi. Falan filan. Tesadüf yok bence.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Üçüncü bir yol daha var.

www.bansesgazetesi.com

Adı üstünde tesadüf.
0
nawar
(17.12.24)
Gercek olduguna kesin inandigim bi sey var

Karma ve ne ekersen onu bicersin

Artik tesadufe inanmiyorum hersin binsebebi olsuguna inaniyorum

evrenin bir enerjisi var surekli genisliyor ve hareket ediyor

Kimisi Allah der kimisi buddha der kimisi enerji der
0
Zetnikov
(17.12.24)
bir gucun bizi yonlendirecegi kadar önemli değiliz, ama kendin bu onemi olusturabilirsin. hayat senin icin ne anlama geliyorsa o sekilde yasamaya hakkin var. karsina bu olaylar ciktiysa, sen bunlari bir isaret olarak algilayabilirsin, cunku suan ona ihtiyacin vardir. bu sana bir kivilcim olur, bir motivasyon olur, hayatini ilerletirsin. ama bunu buyuk bir gucun seni yonlendirmesi olarak algilamak o kisinin senin icin oraya getirilmesi, senin icin orada oturmasi, kitabi actiginda uyguladigin kuvvetin fiziki sartlarinin sana uydurulmasi gibi komik ve gercekdisi durumlara donusuyor.

bunlar senin icin yapilmis seyler degil, ama sana sunulmus seyler, onlarla ne yapmak istedigin de senin elinde.
0
mizore
(17.12.24)
peygamber misin mubarek, evrenin işi gücü yok sana ilahi mesaj göndersin

arada insanın senin gibi düşünesi geliyor tabii, yukarıda yazdığımla kendimi tokatlıyorum öyle zamanlarda.
0
titanyum22
(17.12.24)
Muhafazakarlar buna tevafuk diyor.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
tesadüflere tutunup kafayı yemem. sadece hoş bir tebessüm ve mutluluk yaratıyor ben de o kadar. tesadüflere göre hayatımı yaşamam
0
Hallegadola
(18.12.24)
eski sevgilim ile yakın lokasyonda işe başlamışız o sebeple karşılaşmışım. zaten istanbul'un en popüler avm'lerindendi.
0
🌸anlamsiz geliyor
(18.05.25)
(7)

Erkekler için beyaz saç teline çözüm

denizmaniaherif
merhaba saçım babamdan sonra hızlıca beyazlaşmaya başladı.. buna piskolojik olarak takmaya başladım :) kız arkadaşlarım karizma oldun kartını sürseler de ben durumdan ben mutlu değilim..sadece beyazı boyayan saç boyaları var mı doğal duracak ne yapılabilir ?
merhaba saçım babamdan sonra hızlıca beyazlaşmaya başladı.. buna piskolojik olarak takmaya başladım :) kız arkadaşlarım karizma oldun kartını sürseler de ben durumdan ben mutlu değilim..

sadece beyazı boyayan saç boyaları var mı doğal duracak ne yapılabilir ?
0
denizmaniaherif
(13.12.24)
Kişisel bakım marketlerinde çok geçici ama ânî bir çözüm olarak sprey şeklinde boyalar satılıyor, schwarzkopf var başka markalar var, saçın renk tonuna göre 3-4 çeşidi var. Ama senin istediğin bu değil tabii. Ben de şahsen senin gibi sadece beyazı kapatan boya bulabilsem saçımı ayda bir boyamam, bu bir ayın yarısını beyazlarım görünerek geçirmem ama... Bildiğim kadarıyla senin istediğin tarzda bir çözüm yok.
0
muhayyer divan
(13.12.24)
transparan boyayı bi araştırın derim. erkek kuaförlerinde yapan var mı bilmiyorum ama..
0
matilda
(13.12.24)
Kuzguni siyah değil de, gri boyalar var doğal duran. Boyalı olduğu belli olmuyor.

Bence karizma iyidir, boyatmayın derim. Boya iki haftada etkisini kaybeder, periyodik boyatmanız lazım.

Bir de, boyatınca gözünüz alışıyor. Bir yıl filan geçince bir defa boyatmazsanız, yav arkadaş yaşlandık be yav deyip bunalıma girersiniz :)
0
alfired
(13.12.24)
bir kere bu topa girdin mi geri dönüşü zor oluyor. erkek boyaları kadınların ki gibi renk renk değil. siyah ve kahve tonları. bazıları beyazını tam kapatamıyor diye doğal renginden feragat ederek zifiri siyaha boyuyor. hel yaşlılar. adamın tipine bakıyorsun surat 70 gösteriyor ama saçlar pelüş oyuncak gibi pırıl pırlıl siyah.
bir de boya zamanı geldi o renk açılıyor ve kızarıyor. kırmızımsı bir hal alıyor.
0
merkep gibi adam
(13.12.24)
bi kere beyaz sac herkese yakismaz. onu gecelim. ne yapilabilir. en makulu schwarzkopf gibi beyaz kapatici seylerden alip 3-4 kez kendin kullanmak. obur turlu berberle 1 boyaya 400 lira vermek butceyi sarsar

edit: bakmadan schwarzkopf yazdim.ins dogrudur:)
0
buenosdias
(13.12.24)
cevaplar için teşekkürler.. valla erkeğin işi zor mesela ben saçımı siyaha boyatıp pe.zz.mk gibi gezmek istemiyorum.. hele ki 60 dan sonra gözü dönmüş emmi kızılı saç asla istemiyorum.. istediğim varolan beyazları yumuşatıp koyulaştırsın.. hepsi bu. saçımı kısa kestireyim gözükmesin diye denedim onda da kendimi sevmedim.. neyse hem şu transparan boyaya bakayım hem de schwarzkopf şeysine :)
0
🌸denizmaniaherif
(13.12.24)
ben bundan yaptırıyorum berberde. aşırı belli olmaması için sulandırıp maks 3-4 dakika saçta tutup yıkıyor, gayet güzel ve doğal kapatıyor.

sachane.com
0
awlmi
(13.12.24)
(22)

Isi birakmak ve aile parasi yemek hakkinda bir soru

Sebastian
Aylik 6k dolar net maas. Ozel sektor, stresli is.150k dolar birikimAilem aylik bana net 3k dolar veriyor. Paralari var. Bunu kesmeyecekler de, hep devam edecek oyle dusunun.Ev, araba var.Coluk cocuk es yok. Olmasi da pek mumkun gozukmuyor.Konum istanbul.Yas 32 erkek istanbulBu durumda isi birakip sa
Aylik 6k dolar net maas. Ozel sektor, stresli is.
150k dolar birikim
Ailem aylik bana net 3k dolar veriyor. Paralari var. Bunu kesmeyecekler de, hep devam edecek oyle dusunun.
Ev, araba var.
Coluk cocuk es yok. Olmasi da pek mumkun gozukmuyor.
Konum istanbul.
Yas 32 erkek istanbul

Bu durumda isi birakip sadece ailemden aldigim aylik parayla, uc bes hobiyle zaman gecirmek istiyorum. Isimden bunaldim, yorucu bir is. Guzel para kazaniyorum, iyi bir sektor kariyer yapiyorum falan filan ama sonu yok gibi geliyor. Bundan onceki 10 yilda da ayni seyi diyordum sanki hep bir seyleri basarmak icin omrumu yiyormusum hissiyati gelmeye basladi. Yok iyi okul yok prestijli is yok iyi maas. Sonunda kara toprak:) bu durumda isi birakip biraz nadasa cekilmek sizce nasil bir fikir?
0
Sebastian
(13.12.24)
Yatırım yapmaya uygun bir maaşınız var. Birikiminizin üzerine ekleyerek düzenli gelir oluşturacak bir yatırım yapın. Emlak vb. Ailenizin verdiği paraya ek bir geliriniz daha olsun mutlaka bence. Ne olur ne olmaz belli bir yaştan sonra hadi işe döneyim desen dönülmüyor. Ufak da olsa bir de sabit gelir eklerseniz ben olsam ben de işi bırakırdım :)
0
alaimisema
(13.12.24)
Birikiminiz az, Fire subredditini okuyup mantıklı bir finansal özgürlük yolu çıkartabilirsiniz kendinize. Tek gelir kaynağının aile olması aileye karşı çıkamamak anlamına da gelebilir, buna hazır mısınız? Allah korusun vefat durumunda yine zor durumda kalabilirsiniz. Diğer yorumda söylendiği gibi birkaç yıl ara verip işe dönmek de hiç kolay değil. Ben olsam mantıklı bir Fire planı oluşturup o noktaya gelince bırakırdım işi, böylece aile yanında kendi düzenli geliriniz de olur. 40 yaşında emeklilik bile müthiş bir plan.
0
montreal
(13.12.24)
150k dolar birikimim olsa 1 saniye bile çalışmam. çoluğum çocuğum da olsa ki senin yok aşırı rahat bir hayat yaşatırım o parayla hepsine. senin hiç kesilmeyecek ekstra gelirin de var. yani daha ne olması lazım kölelikten kurtulman için?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(13.12.24)
Hobiyle sporla gezmekle günün 10 da 1 i gecer. Kısa vadade bıkarsın zaten. İş şart. Oyalanacak bişey lazım. Aynı dertteyim. Çıkış bulamıyorum.
0
luluki
(13.12.24)
ne kadara şanslı insanlar var demeye geldim. kıskanmıyorum ama derdinde böylesini isterdim.
0
mikahakkinen
(13.12.24)
yalan dünya başlıklarda bugün.

bunların yarısı gerçekse yenilikçi bir iş fikriyle startup kurup globale açıl. tatmin olursun.
0
kveldulv
(13.12.24)
işteki sorumluluklarını azalt, gerekirse rolantiye al devam et.
0
nuisance2
(13.12.24)
bu sartlarda ayda $3k pasif gelir, aileden varlik varsa neden istemedigin isi yapiyorsun ki?

evin varsa 3k dolar da varsa zaten milletin emeklilik icin ulasmaya calistigi sartlar. sen yaslaninca miras da gelir hicbir sekilde maddi kaygin olmaz.
0
antikadimag
(13.12.24)
Biraz nadasa çekildiğinde hareketsizlik çabasızlığa alışmak ve bir daha çalışamamak ihtimali var. Hazıra dağ dayanmaz, memleketin durumu ortada, ne kadar param var da desen onu yok hükmüne getirebilirler her an.

Bence madem paran var, kendine daha stressiz ve daha anlamlı bulduğun bir iş kurabilirsin. Portföyünü oluşturmak için de o parayı kullanabilirsin. Ailenin parası varsa bu 3000 doları sana 5000 dolar yapsınlar bir süre için. Destek anlamında. Sonra devam edersin yine.

Meşhur bir hikaye var, İsveç mi nerede bir yerde devlet halka demiş ki, bugünden itibaren 2 yıl boyunca hiç kimse çalışmasa da çoookk rahatlıkla yetecek kadar paramız var, isterseniz çalışmayabilirsiniz. Halk bunu reddetmiş, çalışmayı bırakırsak tembelliğe alışır hayat standartlarımızdan oluruz, çalışmak isteriz demişler.

Ülke neresiyle tam emin değilim, bu tarz bir yer. Çöplerini bile yok etmiş dışarıdan çöp kabul ederken para da alan bir ülkeden bahsediyorum.

Sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleşmesine destek olacak bir iş de kurabilirsin mesela. Bu çöp lafı aklıma geldi oradan ilhamla söyledim. Evet çalışmaktan ve iş stresinden çok yorulmuşsundur haklısın ama kontrolü bırakmamak lazım diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(13.12.24)
çalışmak zorunda olmayan biri neden çalışsın ben destekliyorum çalışmamayı
0
9kuyruklukedi
(13.12.24)
Kendinize yabancı birine uzaktan bakar gibi baktığınızda kendinizi begeniyorsaniz işi bırakabilirsiniz. Kafanızı toplar ne istediğinize daha iyi karar verebilirsiniz. Öncelikle işinizi sürdürürken hobilerinizi yapamiyorsaniz şunun cevabını verin. Zamanınızı iyi kullanıp disipline ettiğinizde yapamayacak misiniz?? Acaba mesele iş değil de kendiniz misiniz? Çünkü genç yaşta ülke yöneten başbakanlar bile var. Herkes yapabiliyorsa neden siz yapamayasiniz? Bir de kendinize uazktan baktiginizda bana parası ile yaşayan birini gördüğünüzde onun hakkında ne düşünüyorsunuz? Çünkü toplum sizi öyle görünce öyle de davranacak ve belki sizi çok dikkate almayacak. Bu size sorun olur mu? İşi biraktiginizda daha verimli ve donanımlı biri olacak mısınız? Size kazanımı ne olacak? Yani ben kendime bunları sorardım. Birinin sizi biraz zorlaması gerekiyor sanki.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(13.12.24)
nihai bir karar vermek zorunda değilsiniz neticede. bana bu kısmı hep rahatlatıcı geliyor yeni kararlar verirken. örneğin 6 aylık 1 senelik bir deneme gibi düşünürdüm ben. bu şekilde mutlu oluyor muyum, yeni üretimler istiyor muyum, kendimi güvende ve rahat hissediyor muyum, zamanımı kendim için faydalı bir şekilde geçirebiliyor muyum, kendimi eğlendirebiliyor muyum, yoksa yeni korkular ediniyor muyum vs. ondan sonra da sonraki süreç için buna göre yönümü çizerdim. keşke yapıyor olsaymışım:))
0
red g
(13.12.24)
Kardeş lazım mı?
0
Kahvedesu
(13.12.24)
canın sıkılır, 3-5 hobi ile uğraşmak bir iş değil, adı üstünde hobi, istemezsen yapmazsın, niye yapmıyorsun diyene canım istemiyor diyerek susturursun. asalak bir hayata geçiş gibi geldi bana bu dediğin.

şunu diyebiliyorsan o ayrı, kendi işimi yapmak istiyorum, bir tekel açayım, bir market açayım, bir macera yaşayayım tam destek, ancak işten ayrılayım yan gelip yatayım iyi bir şey değil. amacın yoksa olduğun yerde kalırsın.

işinin stressini azaltmaya çalışabilirsin, 6K usd maaşın varsa 2K si ile stressini azaltacak birini çalıştırabilirsin.

yatırımcı arıyorum, yatırımcım ol :D
0
selam
(13.12.24)
bence sen isten bunalmissin sadece. daha stressiz sekilde calis. psikolojini yönet yani. ayrica firsatini buldugunda hep izin al. eger sirkette toksik bir yapi varsa sirketini degistir. ama sadece is stresliyse buna yapacak bir sey yok. meslegin böyle yani.

isini birakma. kirada ev falan yok mu? bunu hedefleyebilirsin. su an giderin de fazla gibi geldi. 150k usd bankada vaadede mi duruyor?

nadasa cekilme. evlen cocuk yap. o zaman cekil nadasa. su an calisma zamani.
0
sonsuz
(13.12.24)
ben de marttan beri issizim duzenli gelirim yok. birikimden yiyorum huzurluyum. yine erken uyaniyorum bosa vaktim yok. ev duzenleme araba temizleme vs cok sey var daha yapamadigim. benim tekrar ise girmem lazim cunku birikim 5 yili gormeden bitecek ama huzurluyum. 10 milyon tl civari birikime ulassam birakirim her seyi
0
ShadowOfMoon
(13.12.24)
ev araba varken 3k dolar şahane geçinilir.
tabi sizin aylık harcamanız nedir, lükse alıştıysanız yetmeyebilir ama minimalist bir yaşam ile ortalamanın üstünde bir refah ile yaşanır o para ile.

bence siz işi bırakın, başka bir iş bulun.
aileden gelen 3k üstüne, çok strese girmeden çalışacağınız 3k dolar ile fevkalade yaşanır. iş bulun deme sebebim aylaklık insanı üzer. sıkılınca basıp gidebilme imkanına sahip olmak çok büyük rahatlık.

kenardaki 150k'yı da yatırıma yönlendirin farklı sepetlerle. o da güvenlik sübabı olsun.
0
biseysorcaktim
(13.12.24)
Maddi olarak sorun yok ama sadece para için çalıştığımızı düşünmüyorum. Hobiler, gezmek vs iyidir ama nereye kadar idare edecek? İnsan hayatta belli ölçüde zorluklar yaşayıp çözmeye çalışmalı bence. İş hayatı iyi kötü bunu sağlıyor. Günde 15 saat çalışıp kendimizi tüketelim demiyorum ama dengeyi bulmak lazım bence. Teoman da geçenlerde benzer bir şey demişti: "Çalışmak manasız geliyor. Çalışmayınca da insan çok sıkılıyor. Arasını bulmak lazım."

Milyonlarca hatta milyar dolar serveti olan insanlar bile çalışıp bir şeyler kovalıyor. Parayla elde edilecek şeylerin sınırı var.
0
duguit
(13.12.24)
Ne iş yapıyorsun çok merak ettim
0
turuncu tonlarda
(13.12.24)
3000 USD pasif gelir iyi para. Dünyanın her yeri için iyi para. Bir idealin yoksa çalışma.
Ayrıca o pasif gelir ev evli çocuklu biri için bile fena değil. Türkiye'de çoğu kişi 20k maaşla tek maaş yaşayıp kira falan ödüyor
0
wd40
(13.12.24)
karakter meselesi. bazı insanın hırsları yoktur, uğraşmayı sevmez, azla yetinir. ama sen azla yetinen bir insan olsaydın 6k dolarlık maaş kazanacak kadar yükselmezdin diye düşünüyorum. o yüzden 40a kadar devam, sonrasına bakarsın diyorum.
0
titanyum22
(13.12.24)
kendim için söylersem para için çalışmıyorum. benim konumumdaki insanların aldığı ücretlerin yarısı gibi bi ücret almama rağmen ve emekli olmama rağmen (eyt) çalışıyorum. ve planım ölene kadar çalışmak sağlığım müsaade ederse. işim rahat pozisyonum güzel saygın bir pozisyon. kendi işim gibi izin almadan çıkıp gidip geliyorum. sosyal olmak yaşlanmayı yavaşlatmak ve en önemlisi işe yaradığını bilmek paradan önemli.

ben daha az stresli bir işte düzenli çalışma taraftarıyım. önerim de bu yönde olurdu.
0
naksidil
(13.12.24)
(5)

Dideral in etkisini hangi doğal şeyle alabiliriz

benaslindayohum
Var mı öyle bir besin
Var mı öyle bir besin
0
benaslindayohum
(12.12.24)
Yoga, Meditasyon olabilir.

Besin yok. Passiflora belki, çok az.
0
Mirket
(12.12.24)
Öyle bir besin olsaydı böyle bir ilaç üretilmezdi.

Nefes uygulamaları iyi gelir. Beyni theta frekansına getirme çalışması uykuya dalışı kolaylaştırır. Uykudan en az 5 saat önce son yiyecek içecek mideye gönderilmiş olmalı, sindirim işi bitmeli. Uykudan 1 saat kadar önce mavi ışık beyaz ışık kapatılacak, telefon televizyon bilgisayar tablet ve akıllı saatler kapatılacak, evdeki veya odadaki ışık kırmızı/turuncu ışığa çevrilecek loş ışık olacak.

Yatakta yalnızca uyku ve seks olmalı, ders çalışmayın yatakta, yemek yemeyin, hayvan sevmeyin, ne bileyim kitap okumayın (okuyun aman), yatak size ya uykuyu ya seksi çağrıştırsın. Seks olmayacağını bildiğinizde otomatik olarak uykunuz gelir.

Oda havalanmış olsun, hafif serin olsun, mümkünse ılık veya sıcak duş alıp yayın. Gevşeme adına iyi olur. Tütsü oda kokusu kokulu mum vs bişey kullanmayın. İlla bişey kullanacaksanız buhurdan kullanın onun da yağları mutlaka hakiki yağ olsun.

Uykuya dalmak için gözlerinizi kapadıktan sonra yavaş tempoda derin nefesler alıp verin ve nefes alıp verme seslerinizi dinleyin. Seslerinizi dinleyerek nefes alıp verin. Belki bir tiyatrocu veya sinema oyuncusu gibi dern uyku uyuyormuş numarası yapmak iyi gelir, belli olmaz. Bazen ben öyle dalıyorum uykuya.

Bir de gün içinde hesaplaşamadığınız, söylemek isteyip söyleyemediğiniz, söylemek istemeyip söylediğiniz için canınızın sıkıldığı vs... Her şeyi hayalinizde söyleyin, düzeltin, içinizi dökün, öyle uyumaya geçin. Çok iyi uyuyacaksınız.

Dideral bunları vermez insana. Karaciğeri yorar anca. Bir de beynin sağlıklı işleyişine müdahale eder. Gerek yok, bunları yapmak yeterli.
0
muhayyer divan
(13.12.24)
psikoloğa giderek
0
damba
(13.12.24)
Sakinlesmek istersen

İhlamur, melisa, papatya caylari azda olsa iyi gelir.

Dideral cok etkili kalp ritmini falan duzenliyor
0
Zetnikov
(13.12.24)
az da olsa benzer etki gösterebilecek bitki çayları: melisa, papatya, pasifloralı çaylar veya doğadanın mı doğuşun mu neydi regl dönemi için özel bitki karışımlı çayı vardı. ama bir dideral etkisi bekleme
0
yemrem
(13.12.24)
(2)

General Mobile Şarj Cihazı bulamıyorum

muhayyer divan
SelamGeneral Mobile telefon almıştım, sevmesem de kullanıyorum, en sevdiğim özelliği çok hızlı şarj eden fişi ve kablosu. Fakat bunu ayrıca satışta bulamıyorum, kendi sitesinde stokta yok gösteriyor. Dışarıdan almak içime sinmiyor. Bu tarz çok hızlı şarj cihazını nasıl bulurum, hangi göstergeleri ta
Selam

General Mobile telefon almıştım, sevmesem de kullanıyorum, en sevdiğim özelliği çok hızlı şarj eden fişi ve kablosu. Fakat bunu ayrıca satışta bulamıyorum, kendi sitesinde stokta yok gösteriyor. Dışarıdan almak içime sinmiyor.

Bu tarz çok hızlı şarj cihazını nasıl bulurum, hangi göstergeleri takip etmeliyim? Hatta nerden bulurum en kaliteli olarak?
0
muhayyer divan
(10.12.24)
aynı tipte (usb-c herhalde) bir kablo ve en az telefonun desteklediği maksimum güçte bir adaptör işinizi görür, orijinalini aramanıza gerek yok. Spigen, anker, baseus gibi iyi markaların kablo ve adaptörlerini alabilirsiniz. Muhtemelen telefonun kendi adaptör ve kablosundan kalitelidirler.
0
orient blue
(10.12.24)
İşte o maksimum gücü nasıl anlayacağım, v var w var bişeyler var... Hangisine bakıcam?
0
🌸muhayyer divan
(11.12.24)
(6)

Evren 3 boyutlu geometride mi yoksa biz mi öyle algılıyoruz?

substituent
Zaman boyutunu bir kenara bırakalım.Anlayamadığım şey şu; evrendeki her şey 3 boyutluda, o yüzden mi en fazla 3 boyutlu görebiliyoruz/düşünebiliyoruz?Yoksa, evrim 3 boyutlu görmeye göre evrimleştiği için evrenin 3 boyutlu mu algılıyoruz?Yani kullandığımız bir kalemin 4. boyutta uzantısı var da fark
Zaman boyutunu bir kenara bırakalım.

Anlayamadığım şey şu; evrendeki her şey 3 boyutluda, o yüzden mi en fazla 3 boyutlu görebiliyoruz/düşünebiliyoruz?

Yoksa, evrim 3 boyutlu görmeye göre evrimleştiği için evrenin 3 boyutlu mu algılıyoruz?

Yani kullandığımız bir kalemin 4. boyutta uzantısı var da fark edemiyor muyuz? Yoksa kesinkes, o kalemin 3 boyutlu geometride olduğunu söyleyebilir miyiz?

Son olarak, 3d’nin bir özelliği var mı? Mesela neden 4d değil, neden 17d, 43d değil, veya 2d(!) değil de 3d? 3’ü, diğer boyutlardan ayıran ne var?

Not: felsefe sorusu değildir. ChatGPT’ye sordum, sorunun sorma stiline göre cevap değiştiriyor gibi geldi. “evren 3d değil mi” diye sorunca evet 3d, “evren 3d değil di mi” deyince evet değil tarzı.. İnternette araştırmayı denedim ama soru uzadıkça sonuçlar sapıtıyor.
0
substituent
(10.12.24)
hocam sorularının bir kısmının yanıtı burada:
www.youtube.com
0
WithWorth
(10.12.24)
En başta zaman boyutu dedin ama kenara bıraktın. Sonra da "en fazla 3 boyutlu mu" diyorsun, hiç mantıklı değil. Öyle olsa zaman boyutunu yaşayamazdık, algılayamazdık mesela.
0
muhayyer divan
(10.12.24)
neden 3 uzay boyutu var sorusunun cevabini bilmiyoruz. bunun net cevabi yok. daha gecen hafta reddit'teki tartismaya da katilmistim.

evren 3 boyutlu gozukuyor. aniden yok olup geri gelen cisimler olsaydi dorduncu boyut diyebilirdik ama su anda bunu dusunduren bir sey yok. madde 3 boyutta acilimlaniyor. neden bilmiyoruz cok guzel bir soru.

matematikte istersen sonsuz boyut yazarsin ama neden gerceklik 3 boyutlu bilmiyoruz. sicim teorisi gibi konular hala kurgu asamasinda. matematik tutsun diye 11 boyuta cikmalari gerekiyor. ama biz 3 tane algiladigimiz icin geri kalan 7-8 boyut atomalti seviyede curl ediyor diyorlar. bana sorarsan sacmalik. kotu matematik yani. zaten 40 yildir bir arpa boyu yol gidemediler.
0
antikadimag
(10.12.24)
İnsanın algıları sınırlı. Varlığını kesin bildiğimiz şeyler var, var olduğunu tahmin ettiğimiz ve bilmediğimiZ şeyler var ve varsa da asla algılayamayacağımız numenal şeyler var tamamen aşkınsal. Zihnimiz maalesef sınırlı başka boyutlar varsa da algılayamayız. Bu bence zihninizin sınırları ile alakalı
0
olaylar olaylar
(10.12.24)
4 boyutlu olduğunu kavrayabiliyoruz, x-y-z-t. t zaman. Algılarımız ancak bu kadarına yetiyor. Yani şimdilik 4 boyutlu.
0
alfired
(10.12.24)
banach +1
mühendislik dalları gibi düşünebilirsiniz. hiç bir dal %100 çözüme ulaşmıyor ama ulaştığımız yüzdeler bizi tatmin ediyor ve on hatta yüzyıllarca tasarımlarımızla işlerimizi görüyoruz. yani onun öyle olduğundan çok biz onu öyle tanımlıyoruz(algılıyoruz). yani insana indirgenmiş hali bu. her şey için tabi.
0
tukenmez adam
(10.12.24)
(7)

künefe nerede yenir?

duyulmasi gerektigi kadar
ankara'da deneyip beğendiğiniz künefecileri paylaşır mısınız? isteğim tam hatay tarzı bol peynirli yapan yerlere ulaşmak.
ankara'da deneyip beğendiğiniz künefecileri paylaşır mısınız? isteğim tam hatay tarzı bol peynirli yapan yerlere ulaşmak.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.12.24)
zeugma
özikizler
0
jelly bear
(09.12.24)
Oldukça bol peynirli künefeyi daha çok suriyeli künefecilerde gördüm. Yakınlarda varsa bakınız
0
diyecevaplandı
(09.12.24)
@jelly bear zeugmada yapılan künefe değil :(
0
🌸duyulmasi gerektigi kadar
(09.12.24)
hattena hatay sofrasına bakın bi
0
jelly bear
(09.12.24)
Bağlıca'da Antakya Sofrası gibi bir ismi olan, kendisi de 2023 depreminden zor kurtulmuş birinin hem satış hem lokanta dükkanı var.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
Sakin Baglica'da bir yere gideyim deme, kaziklandiginla kalirsin.
0
feastofthedamned
(10.12.24)
Zeugma tabii ki
0
iiiiiiiiiiii
(05.01.25)
(4)

Elimdeki ahşapları nereye kestireceğim?

administ
Marangozlar yapardı bu işi ama maps de aratıyorum marangoz çıkmıyor. Elimdeki mdf leri istediğim ölçüde netede kestirebilirim? Bauhaus sadece onlardan alınca kesiyormuş
Marangozlar yapardı bu işi ama maps de aratıyorum marangoz çıkmıyor. Elimdeki mdf leri istediğim ölçüde netede kestirebilirim? Bauhaus sadece onlardan alınca kesiyormuş
0
administ
(09.12.24)
Şehir?
0
muhayyer divan
(09.12.24)
İstanbul avrupa yakası
0
🌸administ
(09.12.24)
Ebatlamaci diye de arayabilirsin
0
kisa
(09.12.24)
döşemeciler de kesebilir belki. marangoz yazma mobilya falan diye de yaz. googlea yaz direkt mapse değil. vardır illaki yakınlarda.
0
jelly bear
(09.12.24)
(13)

şu huyumu nasıl aşarım

Mossy
annem ve babam fark etmiyor asla insanları idare edemiyorum. çıkarım öyle olsa dahi tamam deyip geçip işime geldiği gibi davranamıyorum çünkü çok hiddetleniyorum. düşünüp kendimi yiyorum. birinin bana kötülüğü dokunuyorsa karşılığını almak zorunda. mesela ben sana gayet saygı çerçevesinde davranıyor
annem ve babam fark etmiyor asla insanları idare edemiyorum. çıkarım öyle olsa dahi tamam deyip geçip işime geldiği gibi davranamıyorum çünkü çok hiddetleniyorum. düşünüp kendimi yiyorum.

birinin bana kötülüğü dokunuyorsa karşılığını almak zorunda. mesela ben sana gayet saygı çerçevesinde davranıyorum ama sen bana saygısızlık yapıyorsun, iletişimimi kesemeyeceğim birisin, hiç fark etmez. karşılığını görmezden gelinmek olarak, muhatap alınmamak olarak ya da duruma göre değişen şekillerde alacaksın.

diyelim babamla bir süreliğine aynı evde yaşamak zorundayız birkaç ay. bazı hareketleri ve söylemleri var, değiştirmiyor. rahatsız ediyor. hayır abi düzeltecek. ben onunla savaşa giriyorum. bu adamdan adam olmaz bırak kendini yıpratma diyemiyorum.

iş hayatımda da zaman zaman böyleyim. o hareketin karşılığı verilecek. alttan alamıyorum, sinsi bir şekilde kenara yazıp son gülen iyi güler deyip gününün gelmesini bekleyemiyorum. ya da sineye çekip olabilir deyip geçemiyorum. o insan benim sınırıma girdi ve çıkması gerekiyor. onun huyu oymuş, karakteri buymuş gibi bir şeyi kabul edemiyorum. (kendim de kimsenin sınırına girmem.) sanırım ilişkilerde devamlı bir mütekabiliyet beklentisi içindeyim.

ama bu huyum bana zarar veriyor. ben bunu nasıl aşıcam? özellikle de iletişimde kalmak zorunda olduğum zorlu kişilerle?
0
Mossy
(09.12.24)
burcun ne?
0
sonsuz
(09.12.24)
tiredofwaiting linki açar açmaz kin kelimesi dikkatimi çekti kitapta. acayip kindar biriyim gerçekten doğru adres sanırım.

sonsuz, burçlara pek inanmıyorum söylemiim
0
🌸Mossy
(09.12.24)
Eğer en ufak şeylere bile öfkelenirseniz. İnsanlar sizin bu öfkenize alışacaklar ve bir süre sonra öfkenizin bir etkisi kalmayacak. Sizde sürekli öfkelendiğinizle kalacaksınız.
0
komando kani var bende
(09.12.24)
@mossy, sen burclara inanmiyorsun diye burclar yok olmuyor yalniz :)

kin tutmak, kirilganlik belirtisi. yani aci cekmissin, bir yara acilmis orada ve sen tekrarlanmamasi icin bunu hep hatirlamiyim diyorsun.
öfke de aslinda kirilganligini saklamak icin verdigin bir tepki. dogru duygulari disa vurmak gerek.
0
sonsuz
(09.12.24)
Bu dediklerin çoğunlukla kabul edilebilir değil evet, ama herkes kendine göre birer çözüm buluyor. Kimi karşısındakini kendinden daha güçlü bulup gücün karşısında eğilmeyi uygun görüyor, kimi senin gibi muhakkak ve anında ceza vermeyi, kimi muhakkak ama bir gün ceza vermeyi, kimi diliyle dövmeyi (ben) kimi yalnızca kaba kuvvetle karşılık vermeyi, kimi pasif agresif davranmayı...

Şimdi hayatta söz geçirmeye çalışmakla vakit ve enerji kaybından ve psikolojiyi kendi eliyle parçalamaktan başka bir şey elde edilemeyecek insanlar vardır. Anneler babalar dedeler nineler. Bana göre bu kadarla sınırlı. Başka hiçbir kişiye boyun eğmek zorunda değil kimse.

Fakat idare etmek savaşmaktan iyidir. Yapabildiği ölçüde idare etmek, ancak kırmızı çizgi inatla/bilerek isteyerek ihlal edildiğinde savaşmak gerek diye düşünüyorum. Yine de savaşmanın bile çeşitli şekilleri var. Amaç savaşanın hayatta kalması olduğu için, hayatta kalmayı sağlayacak şekillerde savaşmak daha doğru. Yok etmeye ve yok olmaya yol açacak şekiller bence doğru değil, bunlar ancak ülke savunması, beden savunması gibi konularda böyle olmalı. Hani "kurşun yer kurşun atarım" her şey için geçerli olmamalı. Yoksa ona savaş değil bildiğin mezalim derler. Hitler'den farkın kalmaz.

Savaş evet, kırmızı çizgilerini inatla veya bile isteye ihlal edenlerle kozunu paylaş tamam, ama sana zarar gelmesin. Adalet duygun zedelenmesin. Hakkaniyet anlayışın kalite kaybetmesin.

Onun için de belli kişiler seç kendine. Bunlarla politik olmak için kendine izin ver. Politika da bir savaş çeşididir ama sözle yapılır. Diğer herkesle savaşa girebilirsin, bu da senin yapın, başta sen olmak üzere herkes seni böyle kabul etsin.

Sadece her şeyle savaşan biri olma, herkesten her sözden kötülük bekleyen biri olma. Çok fazla yıpratıcıdır, çok düşmanın olur, o toplara girme.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
@komando kani var bende +1

Eğer sürekli öfkelenirseniz ilişkinizi kestirip atamayacağınız (aileniz, iş arkadaşlarınız vb.) insanlar bir noktada buna alışıp "o öyledir" diye düşünerek sizi takmaz. Siz de sürekli kendinizi yer durursunuz. Kimseyi de bahsettiğiniz sınırdan çıkaramazsınız.

İnsanlar hiçbir zaman tam olarak sizin arzu ettiğiniz şekilde yaşamayacak. Zaten büyük ihtimalle her dediğiniz şeyi sizin istediğiniz gibi düzelten biri çıksa bu sefer daha küçük şeylere takılmaya da başlarsınız.

"Umursamamazlık yapamıyorum" demişsiniz, bunu yapmanıza gerek yok zaten. İnsanların bazı davranışlarının sizi rahatsız edebileceğini kabullenmelisiniz. Rahatsız olacaksınız. Herkes bir şeylerden rahatsız. Rahatsız olmak doğal bir şey. İnsan hayatı böyle bir şey. Rahatsız olursunuz. Umursamayın demiyorum, biri fikrinizi sorarsa, bir yeri gelir konu açılırsa uygun şekilde, uygun zamanda bu rahatsızlıklarınızı dile getirirsiniz.

Ama rahatsız olmamayı beklemeyin. Böyle bir dünya yok.

Onun için sinirinizi sizi ciddi anlamda zorda bırakan şeylere saklayın.
0
akhenaten
(09.12.24)
Bir bakıma haklısın kimsenin canını sıkmaya hakkı yok. Belki ara sıra insanlardan uzak durabilirsin. Kirmadan dökmeden. Şu da aklında olsun. Öfkeyle kalkan zararla oturur.
0
pembediken
(09.12.24)
bu arada herkes sorunun öfke olduğunda hemfikir olmuş sanırım.
0
🌸Mossy
(09.12.24)
Lütfen kinlenme. Çünkü kin tutmak seni zehirler, hasta eder. En iyi ceza o kişiyi görmezden gelip yok saymak. Hayalet muamelesi yapacaksın. Asla intikam almaya çalışma boşver.
0
rock n roll
(09.12.24)
normal konuşarak derdini anlattığında kimse sallamıyor, ancak öfkelendiğinde mi sana kulak veriyorlar?
0
titanyum22
(09.12.24)
titanyum zaten aslında sorun orada. ben normal anlatıp sonuç alabildiğim insanlara böyle kinlenmiyorum ya da yükselmiyorum. konuşup hallediyorum, kendim de feedback almaya açık biriyim. benim sorunum laftan anlamaz insanları bir şekilde yaka paça bile olsa yolumdan çekmeye çalışmak. onlar da zaten naparsan yap sonuç alamadığın insanlar. sonuçta öfkeden de anlamıyorlar aslında.
0
🌸Mossy
(09.12.24)
sorduğum şeyin sebebi kadın olman. başka bir şey değil. bunun bilincine varınca bunu yapan erkekleri ve bu ataerkil kafadaki kadınları insan gibi görmemeye başlıyorsun. hasta, biçare, laftan anlamayan, zihinsel gelişimi tamamlanmamış varlıklar olduklarını fark ediyorsun. kocaman bir tımarhanede yaşamak da bizim hayatımız.
0
titanyum22
(09.12.24)
sir william yok, o öyle değil. erkeklerin hadsizce ve çokbilmişce çizmeyi aşmasından gına gelmiş diyebilirsin. mesela şimdi sen böyle zevzek zevzek konuşuyorsun ya, reelde de senin gibiler gelip tebelleş olunca "bundan adam olmaz, kendini yorma" deyip geçemediğim, illa adam edicem diye elimde kırbaçla dolaştığım için yoruldum. sen gibilerden bir cacık olmayacağını anladım, boşa efor harcamaktan kendimi nasıl kurtarırım onu soruyorum insanlara. senlik bir durum yok yani.
0
🌸Mossy
(11.12.24)
(9)

Geçmişte Yaşamak

rock n roll
Eski yıllarda yaşadığım zamanları özlüyorum. Mesela, geçen sene çalıştığım iş yerimi, oradaki ortamı, bir daha görme ihtimalim olmayan iş arkadaşımı çok özlüyorum. Geçen sene tam bu saatlerde boşsak o sıralarda yapacağımız bir iş yoksa kahve içiyorduk diye aklıma geliyor. İş çıkışı metroya bindiğim
Eski yıllarda yaşadığım zamanları özlüyorum. Mesela, geçen sene çalıştığım iş yerimi, oradaki ortamı, bir daha görme ihtimalim olmayan iş arkadaşımı çok özlüyorum. Geçen sene tam bu saatlerde boşsak o sıralarda yapacağımız bir iş yoksa kahve içiyorduk diye aklıma geliyor. İş çıkışı metroya bindiğim anlar aklıma geliyor. Tam bu saatlerde yan taraftaki markete atıştırmalık bir şeyler almaya gidiyordum diye düşünüyorum.

5 yıl önce caliştığım yer, işte şu saatlerde şunu yapıyordum gibi. 13 sene evvel gittiğim resim kursu falan. Yazarken bile içim şişti off. Sorun değil ama şu anı yaşayamıyorum. Ben bundan nasıl kurtulabilirim?
0
rock n roll
(09.12.24)
O anda olan şimdi olmayan ne var? sorusuna cevap araman lazım sanisam.
0
sekizdokuzon
(09.12.24)
grimavi
(09.12.24)
insan şu andan pek de memnun olmayınca geçmişte yaşıyor bence. ben de eskiden gündüz düşlerine dalardım, 2020 civarlarında böyleydim. hayatım iyiye gittikçe azala azala bitti. şu andan keyif alabileceğin şeyler eklemelisin hayatına. mesela sana o resim kursunu aratmayacak bir kurs, o iş yerinde hissettiğin samimiyeti aratmayacak bir arkadaş? ne eksikse artık...
0
Mossy
(09.12.24)
ben de zaman zaman ilk çalıştığım iş yerimi çok özlüyorum. it gibi koşturmama rağmen mutluydum. şu an orada çalıştığımın onda biri kadar çalışmıyorum. ama pek keyfim yok.

bugünü anlamlandıracak faaliyetler arayın.
daha önce hiç yapmadığınız bir şey de olabilir.
konsere gidin, tiyatroya gidin, opera bale, orman yürüyüşü, yurt dışı gezisi vb bir şeyler..
farklı bir aktivite sizi içine ve bugüne çekecek.
yeni bir hobi olabilir.
0
tabudeviren
(09.12.24)
Geçmişte özlediğim şeyler var ama bazen o hatıralarımı anıyorum, nostalji yaşıyorum kendimce. Sonra şu ana dönüyorum.

Ne yazık ki elimizde sadece "şimdi" var. Geçmişe takılı kalmak da gelecek hakkında endişelenmek de mutsuzluk getirir
0
kullanicadi
(09.12.24)
Düşünmeden, beklemeden hemmen harekete geçerek
0
lüzumsuz adam
(09.12.24)
O düşünceler seni her teslim aldığında sen de bilerek ve isteyerek teslim ol, o duyguyu kanırta kanırta yaşa ve yaşarken kendini gözlemle. Acaba hangi DUYGUları yaşıyorsun tekrar tekrar. Hangi DUYGUlara uzak kaldığını, o zamanlar hangi DUYGUlarla beslendiğini fark etmeye çalış.

Sonra, bugünkü hayatında o duyguları nerelerde bulabileceğini düşün. Muhtemelen içinde bir küskünlük, kırgınlık, ufak bile olsa bir ağlama var, onun farkına var.

Eğer istersen ben buralara sık geliyorum, bana yazabilirsin. İstersen bir deftere veya hiç tanımadığın birine anlatabilirsin. En az yarı yarıya kurtulursun bundan.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
Biraz hayatın içinde olmak gerekiyor.
0
gabe h coud
(09.12.24)
Bir şey anlatayım da gülün.

Bundan taa 5 yıl önce çalıştığım yerin önünden geçecek otobüse biniyorum, bir yere gittiğimde dönerken. Orada çok sevdiğim 2 patronum vardı, onlar da beni çok severlerdi. Otobüste tam orayı en net göreceğim koltuğa oturuyorum cam kenarı. Belki görürüm onları diye, Bazen görüyorum, bazen otobüs hızlı geçiyor göremiyorum. Halbuki ziyaret edebilirim, çok da mutlu olacaklarını biliyorum ama gidemiyorum. Çünkü ağlarım :))
0
🌸rock n roll
(09.12.24)
(4)

burç yorumları için nereyi takip ediyorsunuz?

zemberek
selamlar,burç yorumlarınızı, günlük, haftalık, aylık vb. takip ediyor musunuz? kimden ediyorsunuz, neden?teşekkür ederim.
selamlar,

burç yorumlarınızı, günlük, haftalık, aylık vb. takip ediyor musunuz? kimden ediyorsunuz, neden?

teşekkür ederim.
0
zemberek
(09.12.24)
Bu alanla/hobiyle ilgilenen gazeteci bir arkadaşım var. Arada ona soruyorum çok sıkışınca.

buseileastrology Instagram nicki.
0
sekizdokuzon
(09.12.24)
Susan Miller ama daha tuttuğunu görmedim.
0
Kahvedesu
(09.12.24)
Hiç takip etmiyorum. Uymuyor asla. Ama insanların burç özelliklerini taşıdıklarına inanıyorum bir de haritama baktırmıştım o da çok uygun çıkmıştı bana.

Yine de günlük yorumumu okuyup ona göre davranma gibi bişi söz konusu değil benim için
0
kullanicadi
(09.12.24)
Güneş burcunuza değil yükselen burcunuza bakacaksınız. Bedenlendiğimiz (doğduğumuz) an ufukta yükselen burç, bizim dışarısı tarafından nasıl algılandığımızı, dışarıya nasıl davrandığımızı, hayattaki en önemli iç motivasyonlarını, davranış tarzlarımızı gösterir. Güneş olduğumuz değil olmamız gereken yapıyı gösterir.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
(5)

Yumuşamış Türkçe

Simsiyah
Mesela “yapacağım” kelimesini “yapacam” gibi kullanırız çoğu zaman. Ya da “geleceğim-gelicem” gibi. Yani gelicem diyen biri yumuşamış bir ifade kullanıyor. Bu da ciddiyetini azaltıyor dilin. Yabancı dillerde de böyle bir şey var mı?Kısaltma ya da alternatif kelime sormuyorum. -cam, -cem gibi şeyleri
Mesela “yapacağım” kelimesini “yapacam” gibi kullanırız çoğu zaman.
Ya da “geleceğim-gelicem” gibi. Yani gelicem diyen biri yumuşamış bir ifade kullanıyor. Bu da ciddiyetini azaltıyor dilin.

Yabancı dillerde de böyle bir şey var mı?
Kısaltma ya da alternatif kelime sormuyorum. -cam, -cem gibi şeyleri soruyorum.
0
Simsiyah
(09.12.24)
yapacagim yapicam diye okunur. dogrusu o.
edecek -> edicek
sonra-> sogra

ciddiyetini azaltmasi senin düsüncen.

-cam,-cem bildigin türkce. kisaltma sormuyorsan neyi soruyorsun anlayamadim.
0
sonsuz
(09.12.24)
var.
i want to go = i wanna go
0
buenosdias
(09.12.24)
Yazım dili - Konuşma dili.

Bu ikisi farklı şeyler hocam.
0
kumandanim
(09.12.24)
Yapacağım'ı yapıcam diye okumak bir tercih. Bu tek doğru, yapacağım diye okumak yanlış diye bir durum yok. TRT'ye spiker olmayacaksanız bu yapay Türkçeyi konuşmak zorunda değilsiniz. Bak değil yerine de diil denmesi gerekiyormuş güya. Ben bastıra bastıra değil diyorum bunun yanlış olduğunun herhangi bir kanıtı var mı diksiyon hocalarının zorla dayatması dışında?

Böyle saçma sapan kurallar uydurup sonra Türkçe yazıldığı gibi okunmaz diyorlar. Türkçe spesifik bir iki kelime hariç yazıldığı gibi okunur, konuşurken yaptığınız diksiyon farklılıkları buna antitez oluşturmaz. Yapacağım diye konuşmanız da sizi yanlış konuşuyor yapmaz
0
nundu
(09.12.24)
Rdyo tiyatrosu oyunlarını dinle, yapıcam'lar gidicem'ler İstanbul şivesiyle o kadar cuk oturuyor ki dile, hiç de yumuşamış denmez, zaten yumuşakmış denir. Dil canlı bir varlıktır, zaman içinde değişim göstermesi olağandır ve zaten olması gerekendir.

Amerikan İngilizcesindeki r yutmaları da buna örnek olsa gerek, ve daha birçok yutmalar. Onda varsa pek çok dilde de vardır. Arapçadaki "el-ilah"ın "Allah" haline gelmesi de öyle olsa gerek.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
(9)

D vitamini takviyesi nasıl seçilmeli? Hangi marka en iyisi?

metematik
Bir sürü çeşit ve dozaj var. Kişi kendisi için doğru takviyeyi nasıl seçmeli?
Bir sürü çeşit ve dozaj var. Kişi kendisi için doğru takviyeyi nasıl seçmeli?
0
metematik
(09.12.24)
Önce kan tahlili yaptırıp D vitamini ve diğer kan değerlerini kontrol ettiricen. Doktor sana diyecek ki şu kadar eksiğin var, şu miktarda kullanabilirsin, hangi ürünü kullanayım diyecen o da sana tavsiyede bulunacak.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
sınır altındaysa ama çok düşük değilse (tahlilde yazar 0-10 arası çok düşük, 10-25 arası düşük, 25-bilmemkaç arası normal falan diye), ama normal sınırın altındaysa haftada 2 gün d-colefor içebilirsin.

yine de doktora danışmadan kullanma.
0
kibritsuyu
(09.12.24)
D vitamini biraz komplike çalışan bir vitamin, yani vitamin diyoruz ama hormon gibi çalışan bir vitamin bu o nedenle bazı konulara dikkat etmek lazım, misal salt D vitamini olarak değil D3K2 formunda almak kan ve kemiklerdeki kalsiyum dengesini korumak için önemli zira K vitamini kandan kemiklere kalsiyum geçişini sağlarken D vitamini de kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar, K vitamini olmadan kullanıldığında kemiklerden kana geçen kalsiyumun tekrar kemiklere ulaştırılması mümkün olmuyor o nedenle kemik kaybı yaşanabiliyor. Bir de magnezyum D vitaminin emilimini yükseltiyor, tercihen magnezyum da kullanılabilir.

Bunlara ek olarak sen tabii bi kan tahlili yaptırıp değerlerini öğren ama Türkiye konumu itibariyle D vitaminini senetzini sağlayan UVB ışınları sadece yaz aylarında ve öğle saatlerindeki birkaç saatlik zaman diliminde alıp faydalanabiliyor, o nedenle Türkiye'de sokakta çevirdiğin 10 kişiden 10'unda muhtemelen D vitamini eksikliği vardır zira olmaması için bir neden yok çünkü Güneş'ten D vitamini almak Türkiye'de çok mümkün değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
d2k2 formunu öneriyorlar 30 yaş üstüne.
ben ne zaman ölçtürsem düşük çıkıyor. o sebeple sürekli gidip d baktırmıyorum. ara ara kullanıyorum.

şunu önermişti son eczacı
productimages.hepsiburada.net
0
elorelia
(09.12.24)
tahlilde 25 üstü çıktığında doktor çok iyi deyip seni eve yollar. son yapılan çalışmalara göre 60 üstü bazılarında ise 80 üstü olması gerektiği belirlenmiş.
tabi önce tahlil yaptır sonrasında en az 60 üstü tutmak için d3k2 formunda günlük ikame dozda kullanmaya devam et. her 10 kilo içi 1000iu şeklinde. eksikliği gidermek için daha yüksek alınabilir.
k2 vitaminin ile alımında da farklı görüşler mevcut. bir kısım araştırma k2 ye gerek olmadığı tamamen pazarlama için yapıldığını söylüyor.

devlete gidersen devit-3 damla yazar. bununla yükselteni görmedim. veya d-colefor yazar. bu düzenli kullanınca yükseltiyor. değeri belli seviyeye getirdikten sonra damla formunda d3k2 ile devam edilir.
ayrıca d vitamini yarılanma ömrü kısadır. o yüzden belli bir seviyede tutmak için devamlı kullanmak gerekir.
benim kullandıklarım venatura, ocean, immuneks
0
my fault
(09.12.24)
Avrupa normlari D-Vitamini konusunda oldukca yetersiz. Yetiskinlere günde 800 IU öneriliyor.
Öncelikle D-vit cok kolay sistemden gecen bir vitamin. Kan testi yaptirirsiniz, bir bakmissiniz üst sinirin üstündesiniz. Sonra doktorlar der ki size, d-vit kes. Sen 3 ay kesersin, bir bakmissin serum vit-d seviyesi yerlerde.

Bu sebeple önerdigim sey
1. ABD normlarini takip etmek.
2. D-vitaminini uzun süreli kesmemek.

ABD normu der ki, kg basina günlük 100 IU D-vit. Bu miktar D-vit sizin serum D-vit seviyenizi istenen seviyede tutacaktir.
D-vit düsük olan birine önce yüksek dozaj yükleme yaparim, sonra kg basina günde 100 IU almasini söylerim.
Altta yatan baska sebep yoksa D3K2 veririm. Calcitriol degil.
Eger D-vit üst siniri astiysa, D-vitaminine bir hafta, 10 gün ara vermesini söylerim. Öyle aylarca degil. Serum D-vit 200 nmol/L cikan birine bir hafta boyunca kan testi yapin her gün, görürsünüz ki bir haftanin sonunda bu deger yarilanir. Ben yaptim yani, biliyorum.
0
alice in potatoland
(09.12.24)
venatura d3k2 kullanıyorum. normalde kilona göre hesaplanıyor. 80kg biri için günde 6-8 damla gibi düşünebilirsin. bunun çok fazla olduğunu günlük dozun 1-2 damla olması gerektiği söyleniyor ama bu mikro dozlarla da D vitamini değerini yükseltebilen yok. düşüklüğe bağlı olarak ilk 10-15 gün bu dozun 2 katını alabilirsin. (12-16 damla)

bu formule göre ilerliyorum 2 ayda bir 1 ay ara veriyorum en son ölçümde D vitamini değerim 76 çıkmıştı.

mustafa atasoy'un bu konuda detaylı bir videosu var:
www.youtube.com
0
orpheus
(09.12.24)
Desiferol var. Sabah akşam atılıyor. Bu hap d vitamini depolarını yavaş yavaş doldurduğu için daha etkili.
0
komando kani var bende
(09.12.24)
Doktor tavsiyesi ile hareket et. Fazlası hipertansiyon, böbrek taşı gibi ciddi sorunlar yapabiliyor. Doz için doktor ne diyorsa onu yap.
0
wd40
(10.12.24)
(6)

Makarnada B vitamini var mı yok mu?

muhayyer divan
SelamAz önce gogıl denen değişiğe "makarnanın besin değerleri" yazdım, gösterdiği her bir sitede çok çok farklı değerler yazıyordu. İlk gösterdiği sonuç usda'nın verileriydi ve b grubu vitamin 0,1mu mu ne öyle bişey yazıyordu hatta (mü okunan bir karakter var onu bulamadım şimdi). Sonra arama satırı
Selam

Az önce gogıl denen değişiğe "makarnanın besin değerleri" yazdım, gösterdiği her bir sitede çok çok farklı değerler yazıyordu. İlk gösterdiği sonuç usda'nın verileriydi ve b grubu vitamin 0,1mu mu ne öyle bişey yazıyordu hatta (mü okunan bir karakter var onu bulamadım şimdi).

Sonra arama satırına bu sefer "makarnada B12 var mı" diye yazdım, yne aynı şekilde çok çeşitli ve bir önceki sorgulama da olduğu gibi akıl almaz farklılıkta cevaplar geldi.

En son da "makarnanın faydaları" yazdım, her yerde "B vitamini takviyesi" olduğu yazılı.

Olm bu ne biçim bilgi akışıdır ya. Şu merette B vitamini var mı yok mu?

Eskiden bir arkadaşım vardı ziraat yüksek mühendisiydi doktoralı falan. O kendisi söylemişti "senin B vitaminin yerlerde sürünüyor biraz makarna ye de kendine gel" demişti.

Ziraat mühendisi gıda mühendisi diyetisyen bilmicek de kim bilecek abi bunu. Var mı yok mu bana kesin bilgi lazım.
0
muhayyer divan
(09.12.24)
biz bunu tüketiyoruz, lezzeti güzel. siz vitamin sorunca bakayım dedim b1 ve b2 varmış ama bu vitaminli diye üretilen bir marka model, sizin standartta sorunuz her ürüne göre değişir bence.
www.nuh.com.tr
0
erty_ksk
(09.12.24)
Makarna markalarının verilerine bakmıyorum, satmak için her şeyi söyleyebilirler. Daha çok sağlıkçıların sayfalarına bakmaya çalışıyorum onlarda da çok çeşitli veriler var.
0
🌸muhayyer divan
(09.12.24)
çünkü b vitamini diye bir tane vitamin yok, sekiz çeşit b vitamini var. makarnada daha doğrusu işlenmemiş tahıllarda b1 b2 vitamini var. makarnada b12 vitamini yok. ekmek için de durum benzer. folik asit de bir çeşit b vitamini mesela ama kimse ona b vitamini demiyor, folik asit diyor (bu da makarnada yok bu arada).

"b vitamini var mı" diye sorarsan arama motoru b1 ve b2'yi kast ederek "var" der. "b12 var mı" diye özelleştirip sorarsan, "yok" der.

sonuç olarak b vitamini var, b1 ve b2 var ama b12 yok.

b vitamini b vitamini diye tek çeşitmiş gibi bahseden sitelerden bilgi almaya çalışma.
0
kibritsuyu
(09.12.24)
Diyet yaparken B vitamini değerlerini neredeyse sıfırlayan arkadaşıma doktor "ekmek ye" demişti. Benim bildiğim direkt buğdayda B vitaminleri var (www.medicalpark.com.tr burada B1, B2, B3 ve B6 diyor) dolayısıyla ekmekte de, makarnada da B vitamini var.

dergipark.org.tr şöyle bir makale buldum, ekmekte doğal olarak bulunan B vitaminini incelemiş.

Edit: www.mevzuat.gov.tr
Türk gıda kodeksi makarna tebliğini buldum sizin için. Makarnada B12 vitamini olmadığına ikna oldum.

Zenginleştirilmiş makarnaya aşağıda belirtilen miktarda karışım ve/veya vitamin ve/veya mineral katılabilir;
1- Tiamin (Vitamin B1) 0.88 – 1.10 mg/100g
Riboflavin (Vitamin B2) 0.37 – 0.49 mg/100g
Niasin (Niacinamide) 5.95 – 7.50 mg/100g
Folik acid 0.20 – 0.26 mg/100g
Demir (Fe) 2.90 – 3.60 mg/100g karışımı,
2- Vitamin D 0.75 – 2.25 g/100g,
3- Kalsiyum 120 – 360 mg/100g.
0
kobuzchu kiz
(09.12.24)
Esmer pirinc, cavdar/spelt (kavuzlu bugday)/yulaf/misir/durum bugdayi/karabugday/tam bugday unundan ekmekler, tam bugday makarnasi yiyorsaniz B-vitamini eksikligi yasamazsiniz.
Beyaz undan uzak durun yeterli. B12 haric B-vitamlerini eksikligi günümüzde artik kitlik yasanan ülkelerin hastaligi ya da kobuzchu kiz'in bilincsiz arkadasi gibi kisilerin. Modern dünyada C ve B-vit eksikligi yasamaniz icin sahiden cok asiri kötü besleniyor olmaniz ya da emilim bozuklugu yasiyor olmaniz lazim. Bunlar modern dünyanin eksiklikleri degil artik.

Marketten alinan ekmeklerin gercek tam bugday unu olduguna emin olun. Maalesef Türkiye'de bircok ekmek gercek tam bugday, gercek spelt, gercek cavdar degil, cok büyük oranda beyaz unla karistiriyorlar.
Güvenmediginiz yerde evde kendiniz yapabilirsiniz ekmek makinesinde.
0
alice in potatoland
(09.12.24)
Soruya da cevap vermemisim. Yukarida saydigim tahillarda, makarnada, ekmekte vs. B-vitaminleri bol bol var ama B12 vitamini yok. B vitamini kibritsuyu'nun da dedigi gibi tek tip degil. Senin arkadas neye dayanarak makarna ye kendine gel demis bilmiyorum. Eger unutkanlik falan vardiysa sende ve arkadas bunu B12 eksikligine baglayip makarna önerdiyse agir sacmalamis. B12'yi etten, sütten, yumurtadan alirsiniz. Sende belli sebepten B1 eksigi falan oldugunu düsündüyse eger dogru bir öneride bulunmus ama sende beriberi görmüs olabilecegini sahiden sanmiyorum. Dedigim gibi, mmodern dünyanin ve gelismis ülkelerin hastaligi degil bunlar.
B1 eksikliginde beriberi hastaligi görünür. Riboflavin yani B2 eksikliginde hem anemi hem de stomatitis görünür, falan festekiz... Tek tek yazmayayim. Mantigi anladiniz.
0
alice in potatoland
(10.12.24)
(6)

Araç almak için doğru zaman

metal69
Otomobil alacağım, bu aralık ayı içerisinde mi alayım yoksa nisan 2025 mi bekleyeyim?
Otomobil alacağım, bu aralık ayı içerisinde mi alayım yoksa nisan 2025 mi bekleyeyim?
0
metal69
(09.12.24)
bu ay al
0
jelly bear
(09.12.24)
Hemen al
0
basond
(09.12.24)
Olay 2025 yılına en yüksek satış en az stok ile girmek. Bunu en son ne zaman yaparsın? Aralık.

Bahsettiğim de bayide olan araç tabi. Bayide olmayan, yeni üretilecek araç için çok önemli değil, o zaten 2025 üretimine gelir fiyat önemsiz olur.

Stokta olan araç içinse tabiki yıl sonu iyi bir dönem.
0
logisticsmanager
(09.12.24)
bir kaç senedir aralık ayında eskisi gibi indirim göremiyorum. evet indirim yapanlar, stok eritmeye çalışanlar oluyor ama eskisi gibi değil. model yılı tanımlamasının değişmesi ile ilgilisi olduğunu düşünüyorum. eskiden 2024 haziran'da Temmuz'da falan ülkeye gelen araba 2025 model oluyordu. ama artık 1 ocak 2025'te üretilmediyse 2025 model olmuyor. 1 Ocak'ta üretilen arabanın da ülkeye gelmesi şubatı martı buluyor rahat rahat. ocak şubatta da araba satmak lazım, o yüzden elde az da olsa stok tutarlar gibime geliyor.

ama yine de fiyatları kontrol edin. belki çok güzel bir fiyat yakalarsınız.
0
co2s2
(09.12.24)
Al, bana güzel indirim yaptılar
0
mirty
(09.12.24)
İkinci eller için ne dersiniz?
0
muhayyer divan
(09.12.24)
(5)

"Osman Paşa s.çtı taşa.." neden?

michael_knight
Plevne Marşı'nın başlıktaki gibi söylenen bir versiyonu vardır, sanırım herkes bilir.Bu sadece komiklik için midir yoksa Osman Paşa'yı övmek veya yermek için yapılmış bir versiyon mudur?Bir de bu versiyonun devamı yok, marşın normal sözleri devam ediyor di mi?
Plevne Marşı'nın başlıktaki gibi söylenen bir versiyonu vardır, sanırım herkes bilir.

Bu sadece komiklik için midir yoksa Osman Paşa'yı övmek veya yermek için yapılmış bir versiyon mudur?
Bir de bu versiyonun devamı yok, marşın normal sözleri devam ediyor di mi?
0
michael_knight
(08.12.24)
Çocuk aklı
0
gabe h coud
(08.12.24)
Taş yarıldı baştan başa? değil mi devamı :D
0
hedep
(08.12.24)
İnternetin olmadığı, televizyonun tek kanallı olduğu (hatta belki onun bile olmadığı) dönemlerde çıkmış böyle şeyler işte can sıkıntısından. hedep +1 bu arada

Mesela hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa marşının da böyle bir versiyonunu biliyorum. O da Atatürk'e hakaret olsun diye yapılmamıştır yani canı sıkılan bir ergen üretmiştir diye düşünüyorum :D
0
nundu
(08.12.24)
Yermek için uydurulmuş veya cahilliğin zirvesini yaşayanların uydurduğu bir şey. Şuursuzluk.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
@nundu
hoş gelişler ola mustafa kemal paşa
Hoş gelişler ola Enver Paşa'dan çalıntı zaten
tr.wikisource.org
0
lambırcek
(09.12.24)
(8)

Tiyatro oyunlarına bilet bulamıyorum. Ne yapmam lazım?

anaphylacticshock
Merhaba, Soru çok salakça gelebilir ama gerçekten ne devlet tiyatrosu oyunlarına ne de özel tiyatroların oyunlarına bilet bulamıyorum. Ankara'da yaşıyorum. Sinema kadar olmasa da tiyatroyu çok seviyorum. Devlet tiyatrosu oyunlarına gitmek istediğim günün bilet satışı açılır açılmaz internet üzerinde
Merhaba,

Soru çok salakça gelebilir ama gerçekten ne devlet tiyatrosu oyunlarına ne de özel tiyatroların oyunlarına bilet bulamıyorum.

Ankara'da yaşıyorum. Sinema kadar olmasa da tiyatroyu çok seviyorum.

Devlet tiyatrosu oyunlarına gitmek istediğim günün bilet satışı açılır açılmaz internet üzerinden bilet bakıyorum ama salonun çoğu dolu görünüyor. Galiba devlet tiyatroları gişe satışına öncelik veriyor.

Hadi o önemli değil, devlet tiyatrosu oyunlarına bilet gider gişeden alırım.

Ama maalesef turneye çıkmış özel tiyatroların oyunlarına da bilet bulamıyorum.

Tam 1 saat önce Biletinial sitesinden Ankara MEB Şura etkinliklerini tanıtan mail gelmiş. Az önce baktım Kel Diva ve Cimri gibi oyunlar var. Hemen bilet alayım dedim.

Kel Diva gösterim tarihi 10 ve 11 Şubat. Mail bana 1 saat önce geldi. Ama salon dolu. Neredeyse tamamı dolu. Sadece en arka sıralarda ve balkon kısmında 3-4 tane boş koltuk kalmış.

Ben özel tiyatroların turneye çıkmış oyunlarına internetn üzerinden nasıl bilet bulabilirim? Ön ve orta sıralardan, hızlı bir şekilde, salon dolmadan nasıl bilet alabilirim?

Gerçekten artık sinirim bozulmaya başladı. Turneye çıkıyorlar, Ankara'da sadece 2 oyun oynayıp gidiyorlar. Ankara halkının tiyatroyu ne kadar çok sevdiği malum. 2 günün yetmeyeceği ortada.

Siz ne yapıyorsunuz? Nasıl bilet buluyorsunuz?
0
anaphylacticshock
(08.12.24)
Çok zor hocam bilet bulmak özellikle popüler oyunlara.
"Millet ne kadar açmış sanata, kriz olan memlekete bak" diyip kendi kendime kızıyorum.
İstanbul'da aynı şekilde merak etme.
Artık hiçbir gösteriye, organizasyona, konsere rahat rahat gidemiyoruz.
0
les yeux blanches
(08.12.24)
Ben biletlerin devlet erkânı veya başka bir erk unsuru tarafından kapatıldığını düşünüyorum artık. Bu bilet ayarlama işlerini yapabilen insanlarla anlaşıp her bir oyun başına bilet parasını ona ödemek suretiyle bilet elde edilebilir. Hatta bilet başına komisyon falan da verilebilir belki.

Aslında devletten tiyatro sahnesi ve daha çok oyun istememiz gerekiyor. Bence.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
whatshapta elektrikkesiği diye bi grup var.Orada biletler ne zaman çıkar,gidemeyenler,devredenler,hediye edenler falan oluyor.Genelde istanbul ağırlıklı ama diğer şehirler içinde paylaşım mevcut
0
essoist
(08.12.24)
Eskiden saat filan kurup anında alırdık. Eskisi gibi uğraşmıyorum. Tek ya da iki kişiyseniz oyun öncesi gidip bilet sorabilirsiniz. İlla ki birileri gelemiyor, yanında gelen eşi dostu bileti satıyor. Ayrı yerlerde oturmanız sorun olmayacaksa deneyebilirsiniz. Böyle gidip bilet bulamadığım bir etkinlik olmadı.
0
asteriks
(08.12.24)
Bilet sayısını az tutup, kapalı gişe deme arzuları yani egoları var maalesef o oyuncu arkadaşların
0
hunharca ben
(08.12.24)
Seyirci toplulukları var. Onlara bakın.
0
babilfish
(09.12.24)
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim.

Bu konuda yalnız olmadığımı bilmek güzel.

Artık kendimden şüphe etmeye başlamıştım, ben mi beceremiyorum diye.
0
🌸anaphylacticshock
(11.12.24)
Bilet almaya sabah erken gideceksin. Herkes sıraya giriyo.
0
iiiiiiiiiiii
(05.01.25)
(12)

Nasılsınız?

sekizdokuzon
Ben son iki haftadır seri tokatlanmaktan, kendimi ifade edememekten ve değişken ruh halimden dolayı bayağı yorgun hissediyorum. Ama umutluyum. Tünelin sonu bombk bir yere de çıkmayacak gibi. Siz nasılsınız? Iyi pazarlar.
Ben son iki haftadır seri tokatlanmaktan, kendimi ifade edememekten ve değişken ruh halimden dolayı bayağı yorgun hissediyorum. Ama umutluyum. Tünelin sonu bombk bir yere de çıkmayacak gibi.

Siz nasılsınız? Iyi pazarlar.
0
sekizdokuzon
(08.12.24)
stresten dolayi bogazimda yumru hissi olustu ve gecmek bilmiyor.

(bkz: globus histericus)
0
baldur2
(08.12.24)
1.5 yıldır çektiğim, psikiyatristlerle ilaç bataklığına sürüklenerek yaşadığım uykusuzluğumu kendim çözdüm. Harikayım.
0
gabe h coud
(08.12.24)
İyiyim diyemiyorum maalesef.
0
rock n roll
(08.12.24)
Kalp çarpıntılı. Anksiyeteli. Şaşkın.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(08.12.24)
çok uzun zamandır mutsuzum.
0
tabudeviren
(08.12.24)
Ben de yogayi haftada üçe çıkarıp parasını vermediğim spor salonuna da en azından haftada bir gün gideyim bari. Içime atmaktan şiştim (pizza da var), kilo da aldım. En azından mutsuz ve fit görüneyim.
0
🌸sekizdokuzon
(08.12.24)
Is yerindeki stres ve tezin stresine rağmen iyi diyeyim. Yapmam gereken bir sürü şey vardı bugün ama sabahtan beri Suriye gündemi izin vermedi. Neyse ki kahve esliginde havuçlu, tarçınlı, cevizli kekimi yiyeceğim keyifle. Arada da tez için kitap okuyacağım.
0
Amaranta ursula
(08.12.24)
Ağzımı açıp dert anlatsam herkes zehirlenecek diye bir korkum var, konuşmak istemiyorum.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
iyiyim, noel geldi, kar yağıyor. Nazar değmesin.
0
logisticsmanager
(08.12.24)
İyi ya genel olarak. 10 üzerinden 7 olarak söyleyebilirim.
0
put it in your appropriate place
(08.12.24)
yaklasik sekiz dokuz yildir iyi degilim.
0
krmzbvl
(08.12.24)
Uzun süredir kullandığım, yan tesirlerinden kal geldiği için bırakmak istediğim, bir haftalık bir bırakma denememde bir haftada toplam 5-6 saat uyuyabildiğim, öyle yaşayamayacağıma hükmedip tekrar başladığım ilacı ikinci bırakma denememin ilk günündeyim.
Aynı çıkmaza girmeyeceğimi umut ediyorum.
0
Mirket
(08.12.24)
(33)

Arkadaşınız eşini aldatmaya çalışsa

gilbeys
onunla diyaloğu keser misiniz yoksa banane mi dersiniz?Sürekli karı kız peşinde koşan evli bir arkadaşım var. karısını da tanıyorum evlerine de gidiyorum ama açıkcası bu durum beni rahatsız ediyor.Ne diyorsunuz?
onunla diyaloğu keser misiniz yoksa banane mi dersiniz?

Sürekli karı kız peşinde koşan evli bir arkadaşım var. karısını da tanıyorum evlerine de gidiyorum ama açıkcası bu durum beni rahatsız ediyor.

Ne diyorsunuz?
0
gilbeys
(08.12.24)
İletişimi keserim çünkü güvenemem. Hayatındaki en önemli insana bunu yapan bana neler yapmaz. Guvenmedigim kişilerle ilişki kurmuyorum
0
abuzer
(08.12.24)
bunu yaparsam arkadasim kalmaz :)
0
sonsuz
(08.12.24)
karışmam
0
gabe h coud
(08.12.24)
Bunu yaparsam kimseyle konuşmamam gerekir :)

Gerçekten herkes böyle artık neredeyse, iğrenç.

Az görüşürdüm şahsen, bir yerde illaha patlar. O yüzden hiç görüşmemek bu an gelecekse en iyisi.
0
baldan kaymak
(08.12.24)
Konuşmam uzaklaşırım
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
Güvenmem, iletişimi keserim. +1 Bu kadar açıktan, arsızca, pervasızca yapılan ahlaksızlıklar beni her daim korkutmuştur.
0
potasyum bebek
(08.12.24)
iletişimi keserim. net.
0
duyurukullanıcısı
(08.12.24)
Keserim.
Kadın ya da erkek, hiç farketmez.
Yaptığı ahlaksızlıktır. Ahlaksızdan arkadaş olmaz.
0
Mirket
(08.12.24)
Zor bir durum.

Bu durumu bile bile evine gidip eşiyle görüşüyorsanız sizin de zor durumda kalma riskiniz var. Yarın bir gün bu durumu bilmenize karşın kendisini neden uyarmadığını sorarsa verecek cevabınız olmaz.

Öte yandan, arkadaşınız sizi kendi çapkınlıklarına alet edip sizden destek istemeye kalkarsa yine çok zor durumda kalabilirsiniz arkadaşınızın eşine karşı.

Yerinizde olsam ilişkiyi doğrudan kesmem ama eşiyle mümkün olduğunca görüşmemeyi tercih ederim.
0
10551037
(08.12.24)
aile içi durumları beni ilgilendirmez.
0
my fault
(08.12.24)
Uzak durmaya çalışırım. İletişimim minimum seviyede olur.
0
put it in your appropriate place
(08.12.24)
Ben ahlakli ve vicdanli insanlarla iliski kurmaya gayret ederim. Bu aile ici durum beni etkilemiyor olsa dahi karsimdaki kisinin ahlaksizligi beni rahatsiz eder. Bu sebeple iliskimi keserim.
0
alice in potatoland
(08.12.24)
soğurum kesinlikle, arkadaşlık yapamam.
0
deartheodosia
(08.12.24)
Diyologu kesmem.
Her zamanki gibi eksi ahalisinden reklamlari izliyoruz.
0
turkuaz
(08.12.24)
Diyaloğu kesmem arkadaşıma yapma etme derim (dedim) hiç bi faydası olmuyor :)
0
grimavi
(08.12.24)
herkesin gözü önünde "iyi günde kötü gününde hastalıkta sağlıkta" diye başlayan malum sözü verdiği birine bunu yapan kişi, bana neler yapmaz diye düşünürüm.

iletişimi kesebiliyorsam keserim, kesemiyorsam mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışırım. böyle bir tipten her şey beklenir.
0
tabudeviren
(08.12.24)
+ ve mümkünse çakma hesaplarla eşine durumu bildiririm.
0
tabudeviren
(08.12.24)
Keserim. Sevgili versiyonunda kestim.
0
Amaranta ursula
(08.12.24)
Benim arkadaşım kadın verisyonu. Bana seni ilgilendirmez dedi duyuru.
0
Kahvedesu
(08.12.24)
Okuldan mezun olup ailemin olduğu şehre döndüğüm sıralarda çok yakın iki arkadaşım evlendiler ve ben uzakta kaldığım için evliliklerine şahit olamadım, ikisi de çok yakınımdı, ben uzağa gidince ve onlar yeni bir hayata adım atınca koptuk. Sonra bir gün rüyamda erkek olanla ilgili bişeyler öğrendim ve şiddetli tepki gösterdim, o öyle şey yapmaz karısına da çocuğuna da evine de çok düşkündür o, siz uyduruyorsunuz dedim rüyamda. Uyanınca kadın olan arkadaşımı arayıp rüyamı anlattım, noluyor dedim. Pek iyi değiliz boşanmaya niyetlenmiştik dedi ama ayrıntı vermedi ve olabildiğince üstünü kapatarak konuştu. Birkaç ay sonra öğrendim ki benim kardeşimin tanıdığı bir kız benim erkek olan arkadaşın öğrencisiymiş, kardeşimin selamını arkadaşıma söyledi diye arkadaşım hangi kafadaysa artık, kardeşimin kötülük yapmaya çalıştığına inanmış, aramız iyice açıldı filan. Demek ki rüyamda gördüğüm şey asılsız değil dedim.

O zamandan beridir de düzelemedik. Olmuyor yani, ben ararsam varım aramazsam yokum. Mesaj atsam bile. Bunun eşini aldatması halinde bir arada olsak çıngar çıkarırım da, bu mesafede umurumda olmaz açıkçası.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
yapmamalarini soyluyorum ama dinlemiyorlar, iletisimimi azaltmiyorum. esini aldatiyorsa beni de aldatir mantigi yanlis. esini aldatma sebebi baskasiyla seks yapma istegi. macera. bana yamuk yapmak icin bir motivasyonu yok ki.
0
baldur2
(08.12.24)
beni rahatsız edecek iekilde sürekli karı kız kovalıyosa min iletişim veya mümkünse hiç iletişim. bana çaktırmazsa iletişim sürdürürüm. HER evlilikte olan bi şeyi bu kadar "bunu yapan neler yapmaz" boyutunda düşünmeniz peki???? sanırım benim için sorun aldatmak diil de bunu marifet gibi yavsakca yaşamak ve arkiniz böyle gibi. kovalamak zaten igrendirici ama olmaz olmaz bi ara olduysa falan, cok yüklenmem. emin olun zaten eşleri farkediyo ve susuyor yani sizin kadar mevzu yaratan yok
0
ala09
(08.12.24)
@baldur2
meşur son sözler...
0
duyurukullanıcısı
(08.12.24)
@baldur, şimdilik yoq....
0
abuzer
(08.12.24)
Diger tarafa soyleyemiyorsun ya fena vicdan azabi yasiyorsundur?
0
Zetnikov
(08.12.24)
iletişimi keserim +1 üzüm üzüme baka baka kararır demişler. sen de onun yanında takıla takıla bir bakmışsın sen de aynı haltları yemeye başlamışsın, ne de olsa yakalanmıyordur arkadaşın. ama sen yakalanırsın, boşanma kağıdını elune verurler. (bkz: herkes kendini kurtarır olan sana olur)

bekarsan da böyle bir arkadaşın olduğun gören kadın senden sırf bu sebepten vazgeçebilir. cevaplardan gördüğün üzere kadınların çoğu iletişimi keserim diyor.
0
titanyum22
(08.12.24)
Böyle biriyle arkadaşlık edemem. Zamanında yakın bir arkadaşım evli bir adamla beraberdi, ciddi ciddi adamın karısı nedeniyle boşanamadığına filan inanıyordu. Yanlış yaptığını söyleyince ağırına gitti, küstü. Hiç pişman olmadım, ahlak bu kadar göreceli bir şey değil.
0
asteriks
(08.12.24)
Bence karışmaya gerek yok, herkesin her şeyini düzeltemeyiz.
0
enteg
(08.12.24)
Eşini aldatan insan, herkesi aldatabilir.

Olaya bu açıdan bakmak lazım... İlişkimi keserim veya kesemiyorsam da, merhaba/merhaba seviyesine çekerim.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.12.24)
Etrafımda kötü insan istemediğim için arkadaşlık yapmam. Tecavüzcü, katil, hırsız. Hepsinin ortak noktası başka birine zarar vermek ya da kandırmak değil mi? Birini aldatmak da aynı şey. Kadın hastalıkları uzmanı arkadaşlar varsa gelsin anlatsın kadınların aldatılma sonucu yaşadıklarını. Bildiğin düz kötülük bu. Ha gider de karısına kocasına durumu anlatır mıyım? Tabii ki hayır. En iyi ihtimalle kıskanç ve yuva yıkmaya çalışan kadın olacağım için hiçbir şey söylemem, kadın erkek çoğu da her şeyin farkında zaten. Ama kendi hayatımda kötü bir insan istemiyorum. Mereba mereba olur, daha fazlası değil.
Bunda bir sorun görmeyenlere de sizin çatır çatır aldatıldığınızı bilen insanlarla aynı masada keyifli yemekler sohbetler diliyorum. Umarım kadın ya erkek gözlerinizin içine baka baka benim meselem değil diye düşünerek güzel güzel sohbet eder sizinle.
0
mrvln
(09.12.24)
Kaypak insanla minimum iletişim
0
pembediken
(09.12.24)
böyle bir adam zaten benim arkadaşım olamaz. eğer evliliği sorunluysa fazla dert etmem. ama gerçekten saçmalıyorsa kızarım. özel hayat müdahale edilmez.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
15 yıllık, en yakın arkadaşım olarak tanımladığım insan nişanlsını aldattı, koca adam ergen ergen davranışlar sergiliyor, arka sokağımda oturmasına rağmen iletişimi minimuma indirdim, evlerine gitmiyorum, çok az konuşuyorum, yüzyüze ayda 1 geliyorum. Nedenini bilmediğine eminim, bir şey demem karışmam, benim düşüncelerime çok ters olduğu için mesafe koydum.
0
atom karincanin torunu
(09.12.24)
(12)

Psikiyatri doktorları ve ilaçları

damladamla
Tamam bilime saygımız var ama çok hızlı çabuk ağır ilaçlar yazdıklarını düşünüyor musunuz? Psikiyatri doktorlarına ne kadar güveniyorsunuz? Bizimkiler böyle de Avrupa’da kiler de aynı mı hemen üç kutu ilaç mı?
Tamam bilime saygımız var ama çok hızlı çabuk ağır ilaçlar yazdıklarını düşünüyor musunuz? Psikiyatri doktorlarına ne kadar güveniyorsunuz? Bizimkiler böyle de Avrupa’da kiler de aynı mı hemen üç kutu ilaç mı?
0
damladamla
(08.12.24)
Ben güveniyorum, çünkü bana hiçbir zaman ilaç dayatmadılar. 2 ayda bir gidip 2 aylık ilaç yazdırıyorum, bir ara bırakmak istedim, ben ne istersem o şekilde yönlendirme yaptılar. Hemen ilacın mg yarı oranında azalttık. Zaten ilk yazıldığında da istersen ilaç başlayabiliriz diyerek başlattı.
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
@turuncu tonlarda
Özel değilse teşhis neydi?
0
🌸damladamla
(08.12.24)
Valla ben doktora benim teşhisim nedir demedim de. İşten kaynaklı anksiyete, kalbimde sürekli pır pır hissi, takıntı ve takıntıya bağlı aşırı gerginlik ve sinirlilik şikayetleri ile gitmiştim. Ailevi vs sorunum yok ama iş konusu hayatımı çok zorlaştırıyordu.
0
turuncu tonlarda
(08.12.24)
25 yil anksiyete bozuklugu ile ugrasmis ve kurtulmus birisi olarak sunlari diyebilirim. Hem Turkiye'de hem de yurtdisinda gercekten alaninda isim yapmis psikiyatrlar da dahil olmak uzere, bu surede 20 ye yakin psikiyatr ile gorustum bir o kadar da psikolog gecti hayatimdan. Bu ise holistik yaklasmayan hic bir doktorun kapisindan bile gecmeyin derim. Maalesef bunu Tr'de yapan var mi bilmiyorum. Eger ingilizcen varsa "Daniel Amen" bu amcayi takip et. Gerci simdi ingilizceye gerek yok chatgpt ile halledersin.

Ozet gecersek guvenmeyi birak, cogunu gorsem yolumu degistiririm.
0
tezek
(08.12.24)
Ömür boyu ilaç kullanması gerekli şizofreni ağır bipolar gibi gibi rahatsızlıklar haricinde dönemsel olarak bence ilaçlar çok bunaldığınızda hekim kontrolünde elbette kar zarar oranı hesaplanarak kullanılabilir.

Fakat bunlar en nihayetinde kimyasal içerikler olduğu için bence üstte saydığım bazı ağır rahatsızlıklar hariç; daha yan etkisi sıfır olan yaşam tarzi değişimleriyle yol alınabiliyorsa uzun vadede öyle yol almak (terapi almak, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, kilo kontrolü, düzenli güneşe açık havaya çıkmak sosyalleşmem vb) daha sağlıklıdır diye tahmin ediyorum.

Nitekim ilaçlar iyileştirse de yan etkileri de karaciğerde iç organlarda kuşkusuz yıllar içinde bir yük biriktiyordur diye tahmin ediyorum.
0
psmstc
(08.12.24)
Ağır denilen ilaçlar kırmızı veya yeşil reçeteli oluyor ve onları da kolay kolay yazmıyorlar zaten. Kişilik bozukluğu, bipolar, şizofreni vb. durumların teşhisi bazen yıllar süren takip sonucu alınıyor.

Bir de psikiyatrlar en nihayetinde hekim; şaman, uhrevi lider veya alim değil. Sen bu insana gidip şikayetlerini sayıyorsun ve bu şikayetleri gidermesi gerekiyor. Bunun için elinde iki seçenek var: ilaç ve terapi. Terapi yapmaya vakti yok, olsa da etkinliği tartışmalı. E mecburen ilaç veriyor. Başka ne yapabilir ki?
0
playing star again
(08.12.24)
İlaç tuzağına düşen bir daha düzelmiyor
0
Shepard
(08.12.24)
merhaba, uzun zamandır sahada çalışan bir ruh sağlığı çalışanı olarak, ve aynı zamanda sorunlarını psikolog psikiyatristle halletmeye çalışan birisi olarak şunları söylemek isterim.

psikiyatristler kolay ilaç yazıyorsa da burada şöyle bir sorun var: ''psikiyatristler hastayı tanımıyor'' tanımak zorunda da kalmıyor. buradaki tanımak kitaplarda yazan terimlerle değil, bağ ile, ilişki iletişim ile tanımak. Türkiye'de bir psikiyatri uzmanı yetişmesi için gerekli şartlar var, araştırma hastaneleri, uzmanlar, proflar ve hastalar. doktorlar hastayı ''yeterince tanımak zorunda değil'' çünkü her şekilde paralarını alıyorlar.

düşünün, yanlış ilaç yazdı, ya da o hasta bana gelmez bir daha, ya hastayı kaybetmeyelim dertleri yok. Japonya'da mesela, hastaya yaklaşımından sorumlu doktor ama burada öyle bir şey yok. bunu doktorlar çok kötüdür gibi bir yerden söylemiyorum, ne yazık ki sistemin çarpıklığı doktoru da yiyor. neden bir asistan hekim bir hastayı detaylı muayene edemiyor? zaman yok, acele etmek zorunda, sistemsel olarak işini aheste yapması ve tatmin olması da mümkün değil. dolayısıyla bence iki tarafı da zedeleyen bir süreç oluyor.

psikologlara gelelim, onlar özelde danışanı tutmak zorunda, eğer bir danışan size gelmiyorsa, ve akıllıysanız terapist olarak kendinize sorarsınız, ya bende mi bi sorun var acaba? zaten size tutunmaya, güvenmeye gelen biri, gidiyorsa, orada bir sıkıntı vardır. gidersiniz süpervizyonlar, akran süpervizyonları vs uğraşırsınız. çünkü danışanın size güvenmemesi ve drop olması da sizin için ve itibarınız için oldukça maliyetçi bir süreç ''maddi ve manevi'' bu sebeple psikologlar kendini geliştirmek zorunda. hoş, onlar da şarlatanların eline düşerse, ki burası türkiye düşebilir, işler daha da sarpa sarıyor.

özetle, bence psikiyatristler hızlı ilaç yazıyor çünkü hastayı tanımıyorlar, tanımak gibi bir dertleri de yok. tanımadan ve bağ kurulmadan yazılan ilaçlar da hastaya bana kalırsa tesir etmiyor.

piyasada hastayla düzgün iletişim kuran bir kaç psikiyatrist var, onlar alıp yürüyor zaten, diğerlerinin birbirinden bir farkı yok ne yazık ki.

ruh sağlığı yasası çıkmak zorunda, yoksa ruh sağlığımız elden gidiyor ve tedavisi de zor olacak gibi gözüküyor.
0
damba
(08.12.24)
Özet geçicem 15 kusur yildir psikiyatri gider ilac alirim.

Oncelikle her doktor isinde iyi degil bunu bilmek lazim

İlaclar ilk yillar cok kazikti cevremdekiler cekinmeden zombi gibisin diyorlardi

Zombiligi nasil astim derseniz
Doktora gittim her ay yada 3 ayda bir sikintilari soyledim ve surekli ilacim degistirildi

Bu sekilde baya bir suru ilac denedim
Uzun sure sonunda bana uyan ve hasta olmayan insanlardan farksiz yasayabilecegim ilaclara kavustum

Bonus birsey soylemek isterim hep ayni doktora gitmek ve beslenmeyi arastirmak cok onemli

Beslenme derken mesela bipolar hastasinin almamasi gereken misal kafein gibi seyler var yada almasi gereken balik yagi, d vitamini gibi seyler var. Bunlari bilmek lazim
0
Zetnikov
(08.12.24)
Zetnikov +1

Herkese her ilaç uymuyor, her hasta ilaçlık da değil. Bilişsel davranışçı terapi ve şema terapisi bana daha çok yaradı ilaçtan. Seneler önce kullandığım bir antidepresan bana iyi gelmiş ve düzeltmişti beni. O yerinde verilmiş bir ilaçtı diyorum.

Daha yakın geçmişte anksiyete kaynaklı başladığım bir ilaç beni mahvetti. Güya antidepresan lar uyutuyodu hani insanları? Bütün uykumu aldı götürdü daha manyak oldum. Doktora bu iyi gelmedi dedikçe de dur bakalım sabırsız olma falan dedi. Şu an azaltarak bırakıyorum ve BDT ile devam etme kararı aldım. Şizofren değilim, manik depresif değilim bir şekilde ilaçsız kendimi idare edeceğim öyle karar aldım
0
kullanicadi
(08.12.24)
@tezek +1

Psikiyatrinin hâlâ deneyselliği en fazla yaşayan alan olduğunu düşünüyorum, çok büyük çoğunluktaki psikiyatrın da aslında ne yaptığını bildiğini hiç sanmıyorum. Beyni ve hormonları ilaçlarla etkiliyorlar ama bağırsaklara, uykuya hiç dikkat etmiyorlar.

Ergenliğin başlarından itibaren pkos yaşadım mesela, bu pkos neden oldu diyen olmadığı gibi, pkos'a sebep olan etkenlerin pkos'la birleşip beni ağır depresyonlara sürüklediğini de görmediler. Olay sadece doğru beslenmek, doğru uyuyamamak (aşırı stres yükü), hareketsizlik ve magnezyum eksikliğiymiş, bunu magnezyum takviyeleri kullandığından beri fark ettim. Ben mi bilecektim bunları, ben mi keşfetmeliydim? Doktorlar önce kan değerlerine bakalım demelilerdi, önce eksikleri tamamlamalılardı, demelilerdi ki bak gece uykusunu alamazsa stres yükün artar depresyon yapar. Sürekli makarna yersen bağırsakların yamulur depresyon yapar. Hareket etmezsen vücudun ölüm sürecine girdin sanır depresyon olur.

Doktorların çoğunun bildiklerini iyi bildiklerini sanmıyorum, üstelik psikolojik bilgilerini insana verilmesi gereken değerle birleştirip hastaları bilgilendirmediklerini herkes görüyor... ve güvenmiyorum evet.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
bir psikolog olarak hatta psikiyatristlerle çalışmış biri olarak gözlemim: ne kadar iyi olurlarsa olsunlar sisteme uymak zorunda kalıyorlar. çünkü sistem ilaç yazmasını istiyor. suçlusu, toplumun en sorunluları vb. bağımlılar hepsi ilaç isterken ve doktorlara saldırı ihtimali yüksekken onlarda salmış durumda.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
(5)

Kedinin çipi çıktı, ne yapmak lazım?

master of ceremonies
2 yıl önce zorunlu çip uygulamasında kediye çip takılmıştı. Az önce cildinde bi siyahlık gördüm, kene vs olmasın diye bakarken elime geldi. Daha önce başına gelen var mı?Kedinin sağlığı için / çip açısından ne yapmak lazım acaba?
2 yıl önce zorunlu çip uygulamasında kediye çip takılmıştı. Az önce cildinde bi siyahlık gördüm, kene vs olmasın diye bakarken elime geldi. Daha önce başına gelen var mı?
Kedinin sağlığı için / çip açısından ne yapmak lazım acaba?
0
master of ceremonies
(07.12.24)
Şu an redditten okuyorum gerçekten insanların başına gelmiş bu olay… Emin misiniz yazacaktım microchip olduğuna.

www.reddit.com

Tekrar taktırmamışlar vücut reddediyor olabilir diye yine de veterinere bir götürün.
0
sibertenik
(08.12.24)
doğru uygulama yapılmayıncada çıkıyor, daha önce okudum çipi çok çıkan olmuş, tekrar takacaklar malesef
0
eja
(08.12.24)
evden kacmiyorsa gerek yok bence.
0
ShadowOfMoon
(08.12.24)
Vücudu dışlamış o çipi, demek ki biyolojik olarak zarar görüyor. Tekrar taktırmayın lütfen. Evden kaçmasını engellemek o kadar da zor değil, kedinizi dışarıya bırakmayacağınızdan eminseniz kimseye kendinizi ispat etmek zorunda değilsiniz.
0
muhayyer divan
(08.12.24)
Aynı çipi dezenfekte edip geri takıyorlar diye okudum ben de.
Bana kalsa taktırmam geri. Gidince konuşalım bi ne diyecekler.
0
🌸master of ceremonies
(09.12.24)
(5)

Market salçası sağlıklı mı?

muhayyer divan
SelamVaktiyle Canan Karatay'ın "marketten alınabilecek en masum gıda salçalardır" gibi bir söz ettiğini hatırlıyorum, salçalarda halk sağlığını tehdit edecek katkılar olmadığını söylemişti sanki. Market salçalarına bayıldığım için, bir de ev salçalarından istediğim ekşiliği elde edemediğim için yeni
Selam

Vaktiyle Canan Karatay'ın "marketten alınabilecek en masum gıda salçalardır" gibi bir söz ettiğini hatırlıyorum, salçalarda halk sağlığını tehdit edecek katkılar olmadığını söylemişti sanki.

Market salçalarına bayıldığım için, bir de ev salçalarından istediğim ekşiliği elde edemediğim için yeniden market salçalarına dönesim var ama emin olamadım. Bilen eden var mı market salçaları tehlikeli mi zararlı mı nasıl?
0
muhayyer divan
(07.12.24)
Salçaya da gıda boyası karıştırıyorlarmış. Bildik markalar harici her salçaya çok da güvenmemek lazım.
0
kaptan memo
(07.12.24)
hiçbir markaya kefil değilim ama tat gibi büyük markaların içindekilerde yazan dışında salçaya bir şey katacak kadar aptal olduklarını sanmıyorum. belki tarladaki domateste sorun vardır varsa...
0
ya ben lan neyse
(08.12.24)
o da zararlı diye biliyorum, anamın sosyal medya canavarı arkadaşları salçayı evde yapıyorlar birkaç yıldır. ama sormadım sebebini
0
titanyum22
(08.12.24)
O ekşiliği nasıl elde edicem ben? Makarnaya limon mu sıksam napsam :/
0
🌸muhayyer divan
(08.12.24)
Ezilmiş domatesin ne kadar çabuk bozulduğu, bozuk domatesin nasıl koktuğu, domatesin salça fabrikasına kamyonla nasıl taşındığı konularını düşününce ve arada da şöyle videolar seyrettikçe,
satın alırken en çok elimi titreten ürün domates salçasıdır.

www.youtube.com
0
Mirket
(08.12.24)
(14)

En son kime had bildirdiniz?

sekizdokuzon
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim. Siz ne zaman doldunuz da taştınız?Teşekkürler.
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim.

Siz ne zaman doldunuz da taştınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.12.24)
hayattaki mottom keep calm and carry on. agiz payi falan vermem, laf dalasina girmem ama bana karsi yapilan hatayi öyle kibar düzeltirim ki hayattaki varliklarini sorgularlar. sonucta amacim o anlik hatalarini kanitlamak degil, yaptiklarinin hep hatali olduguna inandirmak.
0
alice in potatoland
(05.12.24)
İş icabı haftada 2-3 kez had bildirmek zorunda kalıyorum. Dolup taşmalı yapalı baya olmuştur, yazın oldu sanırım. Genelde profesyonel ve itidalli bir şekilde yapıyorum, yapılması gerektiği için.

İş dışında yapamam pek, bam telime vurulması lazım.
0
Bruce
(05.12.24)
Had bildirmece yapmıyorum. Sakince ahahahaha diyip geçiyorum.
0
Shepard
(05.12.24)
Bu sitede insanlar hayatı çok aksiyonlu yaşıyor ya. Ben "had bildirme" konseptini sadece Türk dizilerinde olan bi şey sanıyodum. Kime niye had bildireyim ki, hiç aklıma bir örnek gelmedi yaşadığım. Biri bana kötülük yapsa da ona cevap vermekle uğraşmam yani, hukuki bir mevzuysa o yola başvururum, değilse de hayatımdan silerim. Böyle epik yüzleşmeler yapmayı hem sevmiyorum hem de fazla dramatik buluyorum, benlik değil.
0
nundu
(05.12.24)
Çok kritik çok netameli bir yerde ve durumda elimde olmadan konuştum. Konu memurun kayıt dışı çalıştırılması. Çok pis laf sokmuş bulundum ama sonuna kadar haklıyım sonuna kadar.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
@nundu+1
Ek olarak bu tarz durumlarda kavga ve ağız dalaşına ya da polemiğe girebilecek bir karakterim yok sanırım. En fazla muhatap olmam bir daha.
0
Amaranta ursula
(05.12.24)
Sinyal vermeden şerit değiştirip önüme geçen birine uzun korna çaldım 2 gün önce.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.12.24)
hayatin ellerinden kayip gidiyor ve farkinda degilsin. simdiye kadar yazdiklarindan anladigim bu. profeysonel yardim al. birilerine had bildircem diye isinden olmak pire icin yorgan yakmak bence.
0
rentts
(06.12.24)
6 ay önce teslim ettiğim iş için 6 ay sonra ücretsiz destek isteyen müşteriye evire çevire haddini bildirdim. zaten gıcıktım iyi oldu rahatladım.
0
scudman1
(06.12.24)
Evdeki duşakabine sorulsa her gün adalet dağıtıyorum ama gerçek hayatta kimseye had bildirdiğimi hatırlamıyorum.
0
peki madem
(06.12.24)
titanic kemancısı +1

Böyle bir enerjim kalmadı, kimseyle en ufak bir tersliği kaldıracak ruh halinde değilim çoğu zaman yolda bana çarpana bile pardon der yoluma bakarım.

Gözlerimi yana devirip baktığım aşağılayıcı bir bakışım var benim onu yapıyorum, hiç muhatap olmadan yoluna gitmek daha sinir bozucu bir durummuş bunu fark ettiğimden beri yormuyorum kendimi.


Eskiden çok atışırdım insanlarla, bir de böyle üsttenci bir tavrım vardır, herkese "haddini bidirme" modum açık gezerdim ama gerçekten en çok ben yorulurdum, bunu hak eden insanlar oluyor etrafımızda ama "he he" deyip geçmek daha az yorucu ve daha sağlıklı bence.
0
mutekebbir
(06.12.24)
32 yaşındayım;
3-4 sene öncesine kadar özellikle trafikte günde 2 defa had bildirirdim. Kaç kişiyi bir yumrukla kekeme bırakmışımdır ama son zamanlarda hiç kimseyle hiçbir tartışmaya girmiyorum.
Bana veya bir yakınıma haksızlık / terbiyesizlik yapılırsa had bildirme moduna girerim.
En son yine trafikte bir mevzu oldu. Arkamdan el kol yapan oğlan, ben inip iki adım atınca ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp defansif şekilde konuştu, diyeceğimi diyip geçtim ama çok komikti ))
0
norek
(06.12.24)
Son 5-6 saattir kendime
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.12.24)
profesyonel bir yalancı ve manipülatör olduğunu biraz geç keşfettiğim eski flörtüme. kendisini şutladım, şutlarken de ne kadar büyük bir sahtekar ve manipülatör olduğunu iyice anlatıp, cehennemin dibine kadar yolun var dedim ve blokladım. inanın o kadar rahatladım ki tüy gibi hafifledim.
0
foucauldian
(10.12.24)
(6)

Farmakoloji bilgisine güvendiğiniz bir psikiyatrist var mı?

suyin
istanbul-anadolu yakası önceliğimiz.
istanbul-anadolu yakası önceliğimiz.
0
suyin
(05.12.24)
Her psikiyatrın farmakoloji bilgisi çok iyi olmak zorundadır. İyi olmazsa ona psikiyatr diploması vermezler çünkü psikologlar gibi yalnızca terapi yapmıyor asıl ilaç veriyorlar. Dolayısıyla farmakoloji bilgisini ölçecek insanlar da olmadığımızdan bu bilgiyi nasıl verebileceğimizi açıkçası düşünemedim.

Konuyu biraz açarsan, ayrıntılı ifade edersen daha iyi olabilir.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Farmakoloji tıp fakültesinin temel derslerinden, her türlü uzmanlık eğitiminde de uzmanlıkta kullanılan ilaçların farmakolojisi zaten uzmanlık eğitiminin temellerinden biri. Yani psikiyatri uzmanı zaten yazacağı ilaçların farmakolojisine hakimdir
0
nundu
(05.12.24)
psikiyatrın farmakoloji bilmesine gerek yok, hangi ilacın neden çalıştığını kendileri de bilmiyor zaten.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
Tamer Aker
0
gabe h coud
(05.12.24)
Bence farmakoloji bilgisi, biraz da insanı ve semptomları tanıdığınızda daha da güçlü bir bilgi yumağına dönüşecek bilgi birikimidir. Farmakoloji bilirsin, ama karşındaki insanla düzgün ilişki, iletişim kuramazsın, o zaman tanıyı yanlış koyar, ilacı da yanlış verirsin.

Psikiyatristler farmakoloji bilgisi alıyorlar pek tabii, ama yanlış ilaç veren, semptomları yanlış gözlemleyen pek çok psikiyatrist var sahada. Ya da doğru ilacı verse de hastayı dinlemeyen vs bu da ilacın tesirini azaltabiliyor bazıları için. Psikoloğum, sahadan bildiriyorum.

O sebeple sorunuz mantıklı geldi, farmakoloji sadece farmakoloji değildir, kullanmak için bütüncül yaklaşmak iyidir.

Genelde ben terapi yapan terapiye inanan psikiyatristlere gönderirim o yüzden.

Tamer Aker önerilmiş, Tamer Hoca çok tatlıdır, yaklaşımı, tarzı, memnun kalırsınız. Yalnız biraz pahalı olabilir.

Alternatif olarak: Ersin Uygun düşünülebilir.
0
damba
(06.12.24)
Ender Karaca da çok iyi ilaç yazar bu arada, ama sadece ilaçlara güvenir bana kalırsa, ilk semptomu ondan alıp. Aylarda gitmemenizi öneririm, her semptoma bi ilaç yazıyor neredeyse, hastaların yan etkilerle boğuştuğu oluyor.
0
damba
(06.12.24)
(14)

Bilgisayar kullanamayan beyaz yakalar

benim icin hic boyle suslenmemistin
Hangi hizmeti karşılıyorlar? Örneğin dns değiştiremeyen, format atamayan, photoshop kullanamayan, reklam veremeyen, iki videoyu uç uca ekleyemeyen, çıktı alamayan, wordpress bile kuramayan, fatura ve irsaliye kesen kişiler hariç çalışanlar bütün gün klimalı odada ne iş yapıyorlar?
Hangi hizmeti karşılıyorlar? Örneğin dns değiştiremeyen, format atamayan, photoshop kullanamayan, reklam veremeyen, iki videoyu uç uca ekleyemeyen, çıktı alamayan, wordpress bile kuramayan, fatura ve irsaliye kesen kişiler hariç çalışanlar bütün gün klimalı odada ne iş yapıyorlar?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
O saydıklarını bizim ofisteki hizmetli hanım yapıyor. Sonra çay demliyor, hep beraber içiyoruz.

Beyaz yakalı olursan, beyaz yakalıların ne yaptığını belki
anlarsın.
0
saturn
(04.12.24)
Verdigin örnekler ufak detay yani ufak detaylari bilmemek tek basina problem degil ama Office programlarini bile çözememis birinin beyaz yakali olarak çalismasi da imkansiz gibi.
0
feastofthedamned
(04.12.24)
beyaz yaka ile ilgili çok yorum yapılır, benim de anlam veremediğim şeyler var. Ama örnek verdiğin uygulamaların hepsi başka bir meslek alanını kapsıyor mübarek. IT'den başladın, grafik tasarıma ordan pazarlamaya geçtin. Belki giriş seviyesi bilgi yeterliliği arıyorsun ama doğru bir şey olduğunu düşünmüyorum. İş tanımı net olmalı böyle yorumlarla, insanlar çok fazla iş tanımı dışında sırf "basit bunlar ya yaparsın" diyerek bence suistimal ediliyor. Ben pazarlamacıysam reklam vereyim şirket için ama bi' zahmet wordpress de kurmayayım. sömürü yeğenim bunlar hep emek sömürüsü.
0
Nerdian
(05.12.24)
bu saydıkların da doğa için ne kadar anlamlı tartışılır ancak demek istediğini anladım.

neoliberal kapitalist sistemin dönmesi için gerekli çarkların dişlileri olarak tanımlanabilir. tüketimin oluşması ve para akışı için gerekli olan uydurma iş tanımlarının yerine getirilmesi.

kabaca: bullshit jobs.

ben 21. yy neslinin ve normal ve üstü IQ seviyesindeki insanların bu şekilde yaşayıp gittiğini düşünüyorum. sözüm meclisten de içeri, kendimi de dışarı koymuyorum.
0
calmdown
(05.12.24)
benim sekreter teams'ten şöyle yazmıştı:
- gabe bey excel'de bir şeyi aramak için ctrl ile bir şeye basıyorduk ya neydi?
- F

ama her şeyi çok iyi planlaması, güler yüzü, titizliğiyle örnek bir çalışandı.
0
gabe h coud
(05.12.24)
Saksıya fesleğen gibi oturturlar.
0
10551037
(05.12.24)
bu dediklerini mahalledeki internet cafeci abi yapıyor zaten.

onlar zamanını böyle değersiz şeylerle harcamıyorlar, gerekirse itye verip yaptırırılar ne yapılacaksa.
0
nuisance2
(05.12.24)
duyuruda geziyorlar
0
titanyum22
(05.12.24)
Bunlar ufak meziyetlerdir denilmiş, değersiz detaydır denilmiş, peki hangi işi yapıyor bu yakasını sevdiklerim?
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
mesela müşteri temsilcisi, mesela call center çalışanı, mesela ürün destek birimi, mesela satışçı, mesela ücretlendirmeci (pricing deniyor, bir sürü kaynaktan verileri okuyup değerlendirip fiyatları bu gün 3 kuruş arttıralım, yoksa ham madde alamayacağız, 2 ay sonra şu ham maddenin erişiminde sıkıntı olacak yeni kaynak bulun diyen biri) mesela pazar araştırmacısı, mesela reklamcı (reklamcı da banner üretemez)

senin bu kafaya göre araba kullanan herkesin motoru söküp takabilmesi gerekiyor, lastik delindiğinde fitil atabilmesi, hatta yarışlara falan girmesi gerekiyor.

bilgisayar dediğin alet bir çok işi yapabilen bir araç, herkes kendi ihtiyacı kadarını öğreniyor, kullanıyor.

26 yıldır yazılımcıyım, excelde iki formul yazamam, grafik çıkartamam, iki videoyu birbirine ekleyemem, iki banner hazırlayamam, ofislerde şifre girilen büyük printerları kullanamam, bu beni sığır yapıyorsa sığırın önde gideniyim;
0
selam
(05.12.24)
X kusagi cogu. Zamaninda bir sekilde bir yere kapak atmislar, sonrasinda hicbir sekilde kendilerini gelistirmemisler. Ben de bir keresinde pdf'miydi, word muydu, jpeg miydi bir dosyayi "online converter" sitelerini kullanarak excele cevirmis, excel'de ustunde rahatca calisarak belgede degisimler yapmistim, benden ust seviyedeki x kusagi yoneticinin akli cikacakti bunu nasil yapabildin diye terfi falan aliyordum neredeyse
0
freedonia
(05.12.24)
Söylediğiniz şey çok anlamsız siz de farkındasınız bence bunun :D

İşi neyse o işi yapıyor işte. Bilgisayar kullanabilmek ne demek ki? Bilgisayar başında yapılan kaç iş var haberiniz var mı? :D

Şu an bu muhabbet bana 90'ların sonundaymışız gibi hissettirdi :D "bilgisayar kullanmayı bilmek" biraz eski bir tanım hocam, herkes işine ne yarıyorsa onu biliyor.

Yatıştırın sinirinizi, ucu bir yere dokunmayan öfke ancak size zarar verir. Mantıklı bir sonuca varamazsınız buradan. Karşılaştığınız saçmalığı söyleyin insanlar onun üstünden bir şeyler paylaşır zaten sizinle. Siz komple bir hatta birden fazla sektörü karşınıza almışsınız :D

Ben saydıklarınızın hepsini yapabiliyorum, "reklam vermek?" hariç (sanki çok sıradan bir olay gibi söylemişsiniz bu da.) Ama bu gidip bir şirkette bilgisayarın başına oturup o şirketin muhasebesini tutmaya başlayabileceğim anlamına gelmiyor değil mi? Öyle değil mi? Ne işe yaradı şimdi "bilgisayar kullanmayı bilmek" ?

Bakın çok iyi excel de kullanıyor olabilirim, hatta excel'i oturup tek başıma ben yazmışımdır mesela. Bu yine de gidip bir şirketin muhasebesini tutmaya başlayabileceğim anlamına gelmiyor. Muhasebe bilmiyorum çünkü :D
0
akhenaten
(05.12.24)
Müzik yapıyorlar?
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Tiyatro, opera bale de yapıyorlar.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
(8)

Sakil kelimesini kullanmaya çalışan insanlar hakkında

benim icin hic boyle suslenmemistin
Görüşleriniz nedir?
Görüşleriniz nedir?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
olur. her türlü olur.
0
sonsuz
(04.12.24)
Hiç denk gelmedim. Eğreti, çirkin, kaba anlamında kullanılıyormuş sanırım anlamına baktığımda. Ben doğrudan bu saydığım sözcükleri kullanıyorum. Bazen hukukçular falan buna benzer kelimeler kullanabiliyor alışkanlıktan.

Benim kafamda bu tür sözcükleri kullanan insanların birbirine zıt iki görünümü var. Biri yeşilçam'daki kibar kadın profili; diğeri elleri hep biraz terli, hafif göbekli, badem bıyıklı muhafazakar patron. Ortası yok :D
0
akhenaten
(04.12.24)
Sakil telaffuzu namümkün bir kelime olduğu için kullanıcıları şöyle görünüyor:
www.sosyalciniz.net
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
"saakil" şeklinde kullananlar çok iticiler. Bilmediklerini düşünğnce yumuşuyorum ama öğrenmeyi çok büyük çoğunlukla reddedeceklerini düşündükçe huysuzluğum artıyor.

"Sakıyl"

A kısa okunur, y ise ı'nın etkisinden kurtulmak ve i'ye dönüşmesi için kullanılır ama aslında "sakîl" şeklinde yazılır ve k harfi kalın, i harfine de uyum sağlamak zorundadır, l harfi de incelir.

Telaffuzu nâmümkün değildir, sadece küçüklükten beri bol bol rastgelinmediği için âşinâ olunmadı, öğrenilmedi. Kelimeleri terk etmenin sonuçları.

Kelimeyi bilip de doğru kullanana denk gelirsem değeri gözümde anında üçe beşe katlanıyor. Daha bir dikkat ediyorum, saygı duyuyorum ona.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Soruyu soran vatandaş da kullananlar güruhuna dahil ise, onları hiç sevmiyorum çok ayıp ediyorlar.
0
10551037
(05.12.24)
Benim çocukluğumda memlekette aptalla eşanlamlı kullanılıyordu. “Sakil durmak”taki kullanımını duyunca çok şaşırmıştım.
0
auroraaurora
(05.12.24)
15 senedir kullanirim. "sefil sakil" sevdigim bir tamlamadir, siklikla entry'lerimde de yazarim. egreti, cirkin, kaba gibi bir anlami yok benim zihnimde. direkt "aptal" ve "mal" anlami tasiyor. mesela 2020'den bir entry'm: eksisozluk.com
cok normal bir kelime benim icin, duyurusu acilacak kadar garipsendigini görünce sasirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.12.24)
özel bi düşüncem yok. nötr.
kelime dağarcığı geniş diye düşünürdüm sanırım.

ben anlamını yanlış biliyormuşum, telaffuzunu da yanlış biliyormuşum.
"sakil durmak" olarak kullanmışımdır belki cümle içinde gelişine, ama özel bi çabam olmadı hiç.
0
biseysorcaktim
(05.12.24)
(12)

Faraziyi faraazi diye okuyan birinden

benim icin hic boyle suslenmemistin
Soğur musunuz?
Soğur musunuz?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
haayir
0
sonsuz
(04.12.24)
Hayır.
Doğrusu o zaten.
0
pro9it9is9
(04.12.24)
Kırk yıllık Haalit olmuş Halit.
Kaatil olmuş katil.
0
pro9it9is9
(04.12.24)
Yoo neden ki ?
0
feastofthedamned
(04.12.24)
soğumak ne çekip vururum direkt, böyle bi şey yapılır mı yani.
0
mark greg sputnik
(04.12.24)
Faraazi doğru falan değil. Faraaz diye bir kelime yok.
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
Faaarazi, faaarabi, sahil kenarı vs. Kişiden soğumam da, verdiğim değeri daha yavaş artırma yoluna giderim. Değer verişim yavaşlar. Kendini daha başka alanlarda da ispatlamak zorunda kalır o kişi.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Şarz diyenden bile soğumam.
0
mbond
(05.12.24)
Ağzını burnunu kırıp diline acı biber sürerim.
0
10551037
(05.12.24)
erkek arkadaşım börek kelimesini böööörek diye okuyor, her seferinde gülüp dalga geçiyorum henüz soğumadım :)
0
benaslinda
(06.12.24)
Börek yerine bööüğürek ya da yağı yerine yağsı derse soğurum. Farazi yerine faraazi derken de çile bülbülüm'ün çilesi gibi nefessiz kalana kadar uzatmadıysa sorun yok.
0
nawar
(06.12.24)
çok faraaaaazi duyurular açıyosun bro. al sana faraaaazi bir cevap.
0
titanyum22
(06.12.24)
(4)

Yeni alinan bluzlar nasıl küçültülür?

fraise
İki tane basic bluz almıştım; model aynı, renkleri farkli. Kumaslarini ve renklerini çok beğendim ama biraz geniş oldular. Daha küçük bedeni de yok. Etiketlerinde "30 derecede yıkayın, kurutma yapmayın" ibaresi var. Ben bunları 40 derecede yikasam, sonra da biraz yüksek ısıda kurutmaya atsam çekerle
İki tane basic bluz almıştım; model aynı, renkleri farkli. Kumaslarini ve renklerini çok beğendim ama biraz geniş oldular. Daha küçük bedeni de yok.

Etiketlerinde "30 derecede yıkayın, kurutma yapmayın" ibaresi var. Ben bunları 40 derecede yikasam, sonra da biraz yüksek ısıda kurutmaya atsam çekerler mi? Deforme olmalarını istemiyorum, biraz kuculseler yeterli.

Not: ikisinin de kumaşi %97 pamuklu.


Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(04.12.24)
İyi bir terzi halleder aslında, çünkü dediğin yöntemin garantisi yok.
0
muhayyer divan
(04.12.24)
40, hatta 50 derecede hiçbir şey olmaz pamuklu kumaşa. kurutma makinesini bilmiyorum ama...
0
suyin
(04.12.24)
Buzluga at 1 gün beklet bence ilk önce tekinde dene sonra ikisi de çöp olmasın
0
mobydick
(04.12.24)
Durum guncellemesi yapayım: önce birinde denedim söylediğim yöntemi, gerçekten küçüldü. Sonra da diğerinde. İkisi de istediğime yakın bir forma geldi diyebilirim. 50 derecede yıkadım ama, sonra da cok yüksek sicaklikta kuruttum. Bence esas kurutma makinesi etkili oldu.
0
🌸fraise
(05.12.24)
(7)

Sokaktaki canlara mama hangi marka

gunes123
Merhaba,Daha once sokaktaki canlara (kediler) internetteki alisveris sitelerinden 10 kg aldigim toplu yemi tarihi gecmemis olmasina ragmen yemediler, bir degisiklik yapilmis olabilecegini dusunuyorum. Tavuklu enjoy du mama. Yine bim den aldigim ucuz mamalari da yemiyorlar. Marka/site tavsiyesine iht
Merhaba,

Daha once sokaktaki canlara (kediler) internetteki alisveris sitelerinden 10 kg aldigim toplu yemi tarihi gecmemis olmasina ragmen yemediler, bir degisiklik yapilmis olabilecegini dusunuyorum. Tavuklu enjoy du mama. Yine bim den aldigim ucuz mamalari da yemiyorlar. Marka/site tavsiyesine ihtiyacim var
0
gunes123
(04.12.24)
Bonnie aliyorum ben 2 senedir, bayila bayila yiyorlae. Migros, HB filan kampanya yapiyor zaman zaman.

Bonnie Beef Dana Etli Yetişkin Kedi Maması 10 kg
app.hb.biz
0
mor oje
(04.12.24)
temizmama.com a bakabilirsiniz.
0
kumandanim
(04.12.24)
www.temizmama.com

Ben kedilere bundan veriyorum, yiyorlar.
0
hayirsiz
(04.12.24)
Bonnie +1

migrosda ayda bi falan mamalarda bi alana bi bedava oluyo stok yapiyorum
0
ceann deas
(04.12.24)
temizmama +1
Regal Kenan yemiyorlar artık evdeki kızlar:/
0
janderzel zartanyan
(04.12.24)
Bonnie için şöyle bir bilgi var,

Bundan 9 sene önce acil notuyla sahiplendirmek üzere aldığımız yavru kedinin yanında mamasını da vermişti sahibi, mama Bonnie idi. Kedi ise asla beslenememiş küçücük kalmış (4 aylık olduğu halde 1.5 aylık gözüküyordu), çok hastalanmış, poposundan bağırsaklarınsaki kurtlar dökülür, kafatası çürük et kokar vaziyetteydi.

Bonnie bir market mamasıdır ve sadece tokluk verir, hiçbir besleyiciliği yoktur demişti götürdüğümüz hekim.
0
muhayyer divan
(04.12.24)
Şu an şaşırdım bayağı çünkü enjoy hapur hupur götüren bonnie ağzına sürmeyen onlarca kedi biliyorum. Formülü falan değiştiyse yakın zamanda bilemem ama köpekler ki kedi maması severler bile yemiyor burada bonnie’yi enjoy yiyorlar. Enjoydan Bonnie’ye geçmeyin. Temizmama ve reflex deneyin.
0
sibertenik
(04.12.24)
(6)

Hayat akmıyor

sekizdokuzon
Her şey zorlama, kaba saba, anlamsız ve üstünkörü geliyor. Çirkin yani. Akmıyor.Sizde ne var ne yok?
Her şey zorlama, kaba saba, anlamsız ve üstünkörü geliyor. Çirkin yani. Akmıyor.

Sizde ne var ne yok?
0
sekizdokuzon
(03.12.24)
Çok iyi gidiyor, nazar değmesin. Her anlamda.
40. yaşım tereyağına giren sıcak bıçak gibi.
0
gabe h coud
(03.12.24)
Maddi olarak çok sıkıştım, plansız harcamalarım oldu maalesef bir maaş gecikince patladım :)
Toparlanmam uzun sürecek ama takılmadım oraya.
Kendimi bu süreçte spora adamayı düşünüyorum parası ödenmiş sonuçta ekstra masraf çıkarmayacak en mantıklı aktivite bu.

Yağmurlar başlamadan önce ne güzel yürüyüşler yapıyordum yağmur kesti orayı biraz bu havalar benim modumu çok düşürür, bu yüzden mutsuzum :/
0
mutekebbir
(03.12.24)
Benim son bir senem kötüydü biraz bunaldığım bir dönemimdeydim. Asıl şimdi güzelleşmeye başladı hafiften. Önümüzdeki Eylül itibariyle daha da umutluyum hatta her şeyin daha güzel olacağından <3

Sadece trafik cezası yemişim, kırmızı ışıkta geçmişim bir yerde. Bugün onun cezası geldi ona üzüldüm bak
0
kullanicadi
(03.12.24)
No hashhash no serotonin....
0
🌸sekizdokuzon
(03.12.24)
Gayet akıyor. Çok da hırpalayarak, yıpratarak akıyor. Savunma mekanizması olarak hareketsizliği seçen bünyeme her şeyi bilen aklım sürekli itiraz ediyor, yaşlılık var kalk hareket et o totoyu kaldır diyor ama o öyle dedikçe bünye daha da gıcık olup daha da içeri kaçıyor. Bu arada kilolar alındıkça alınıyor ve gençlik de yetişkinlik de olgunluk da geçiyor, yaşlar yaşanıyor... Herkes ailesini kuruyor ama dışarıdan öyle bakıyorsun bir şey yapamaz durumda.

Hayat gayet akıyor. Birbirini düdükleyen düdüklüyor.
0
muhayyer divan
(03.12.24)
valla ben de bir süredir yaşamak için yaşıyorum.
0
tabudeviren
(03.12.24)
(19)

geri dönüş yapmayan insanlara tavrınız nedir?

duyurukullanıcısı
bu pazar şunu şunu yapalım diyor, ok diyorsunuz sen saati söyle ben gelirim diyorsunuz pazar oluyor ses seda yok.bir soru soruyorsunuz cevap vs yok. kafasına göre. isterse yazıyor isterse yazmıyor.kendisi bir yardım istiyor. tamam diyorsun şu gün yapalım. o günü boşaltıyorsun. o gün geliyor arkadaş
bu pazar şunu şunu yapalım diyor, ok diyorsunuz sen saati söyle ben gelirim diyorsunuz pazar oluyor ses seda yok.

bir soru soruyorsunuz cevap vs yok. kafasına göre. isterse yazıyor isterse yazmıyor.

kendisi bir yardım istiyor. tamam diyorsun şu gün yapalım. o günü boşaltıyorsun. o gün geliyor arkadaş piyasada yok.

tavrınız ne oluyor?

a) o gün geldiğinde mutlaka bir bugün ne yapıyoruz temalı mesaj atarım. muhtemelen olumsuz dönüp başka işlerim var diyecek bende kendisine çok meraklıymışım gibi ortada kalacağım ama belirsizlikten iyidir.

b) insanların başka işleri çıkabilir. doğal akışına bırakırım. planı o yaptı ise o takip etsin. önemsemem.

c) hep böyle yapıyor amk. bundan sonra hello hello. o kadar! bir daha sana cevap yazanı barbarosta yokuş yukarı kovalasınlar.
0
duyurukullanıcısı
(03.12.24)
genelde cok afedersiniz siktir cekmek oluyor tavrim
0
sutcuyumbensutcu
(03.12.24)
Hiç başıma gelmedi açıkçası.
Normal mesaj yazıyorum planın olduğu günün sabahı "naptın uyandın mı, nedir planımız, kaçta çıkalım" falan diye. Lakin şimdi aklıma geldi; ben genelde birini bi yere davet ettiğimde, tek başıma zaten onlar gelse de gelmese de yapacağım bi etkinlik oluyor bu. Dolayısıyla davet ettiğim kişi veya kişiler iştirak etmese de kalkıp kendim giderim.
0
norek
(03.12.24)
Kendi kişisel gelişimini hala tamamlamadığını düşünerek uygun bir zamanda onu yarı yolda bırakırım.
Tatlı, ince sözlü olan bazı kimselerde de var durum.
Genelde borç istedikleri de oluyor.
O an param yok, kredim vs gibi yalan söylemeden istedikleri borcu vermiyorum.
Önce sözünü tutmalı..
0
diyecevaplandı
(03.12.24)
önceden ben de kizardim ama burnout gibi bir sey yasadigim dönemde aynisini yapmaya basladim. o kadar cok sey vardi ki etrafimda hicbir sey yapamiyordum.

sebebini anlamak lazim.

b) b ama ben de sorarim tekrardan. cünkü bazen karsi taraf unutmusum yazdigin iyi oldu falan diyor.
0
robert bosch
(03.12.24)
Sil telefonundan. Engelle, Instagram vs hepsinden kaldırın böyle tipleri

Bir dakika düşünüyorsan o bir dakikana yazık
0
topkapiaksaray
(03.12.24)
B
0
grimavi
(03.12.24)
herkes işim vardı diyor. kimsenin işi 2 çocuklu bir anne baba kadar yoğun olamaz hele bekarsa fu.k off.
0
mikahakkinen
(03.12.24)
eskiden bende c derdim ama terapistim b'de kalmamı hatta biraz biraz a'ya yanlamamı öneriyor.

ama zor tabi.
0
🌸duyurukullanıcısı
(03.12.24)
a- meraktan değil, gelmiyecekse enayi gibi niye bekleyeyim. işi çıkabilir o zaman da haber versin. bir kaç sefer böyle olursa sonra bu konularda muhattap olmam
0
jülsezar
(03.12.24)
hayatta başarılar dilerim.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(03.12.24)
Kimi insan teyit ile çalışıyor "pazar gidiyoruz değil mi" şeklinde.

E niye yapmadık sen demiştin yapalım derseniz de "e ses çıkarmadın sen" diyebiliyorlar.

Mental olarak o gün onu yapmaya sizden daha fazla hazırlanması gerekiyor olabilir yani.

Ben de epey sinir olurdum ama, en azından olumsuz bir mesaj beklerdim "x yapalım dedik ama bugün hiç evde yokum kusura bakma" diye.
0
hedep
(03.12.24)
Ben çok takmıyorum böyle şeyleri ya, öyle kabul ediyorum. Örneğin pazar olmadan önceki gün veya başka bir gündem oluşma ihtimali olduğunda "plan iptal değil değil mi?" diye soruyorum. Çok zor değil, hayat daha kolay böyle. Eğer cevap vermezse plan iptal gibi kabul ederim. Zaten bunu bir iki kere yapınca karşıdaki kişi de yola geliyor, uyum sağlıyor, sağlamıyorsa da ses etmiyor. Haklısınız çünkü. Hiçbir zaman da "sanki çok meraklısı gibi" davrandığımı da hissetmedim, hatta aksine ipler daha çok benim elimde gibi hissediyorum böyle.

Yardım konusunda da baştan söylerim bak günümü boşaltacağım iptal olmasın diye. Eğer yine çamura yatarsa bir daha zaten boş gün haricinde zaman ayırmam bir süre.

Bu tarz insan çok, eğer böyle şeylere takılacak olsaydım o ya da bu sebeple çevremde kimse kalmazdı :D Arkadaşlık olayının güzel yanı bu. Sevgili, eş gibi bir şey değil arkadaş. Bir tane olup da ona muhtaç değilsiniz bazı şeyler için. Herkesi olduğu gibi kabul etmek gerek. Bunun bir zararı yok. Birlikteyken iyi vakit geçiriyorsam, bir şeyler paylaşıyorsam, ortak zevklerimiz varsa gerisi sorun değil.

Siz sorun ederseniz sorun olur, sorun etmezseniz sorun olmaz.
0
akhenaten
(03.12.24)
İlk kez oluyorsa B.
Aynı kişi ikinci kez aynısını yaparsa sonrasında onunla konuşulan planlanan her şey ikinci planda kalır benim için.
Sevdiğim biriyse buluşunca eğleniyorsam kesmem muhabbeti ama hem günümü ona ayırmam başak bir şey çıkarsa öncelik verir onu geriye atarım hem de o gelmezse takılmam, böyle kabul ederim.

Az sevdiğim biriyse görüşünce de eğlenmiyorsam keserim muhabbeti.
0
mutekebbir
(03.12.24)
bunu yapanlar inanılmaz arttı bence, sosyal medya, hızlı tüketim, artan dikkat dağınıklığı vs.

ilk defa yaptıysa sorun yok ama iki kere yapıyorsa bir sorarım, ama bu hep benim başıma geliyorsa, yani arkadaşlarım hep bana yapıyorsa ben kendimi sorgularım, çünkü herkesin sana yapması biraz garip olabilir.

bir kaç kere yaparsa bu kişi o şeyi, genelde bir daha işim düşse de yazmam, buluşmak istesem de. o da anlar genel olarak, pişman olur falan.

ama böyle şeyler yapan insanlar genelde sınır koyamayan, her şeye evet diyen ve sonra pişman olan kişiler, dikkat et. sana özel değildir, ama onların kişilikleriyle ilgili çözemediği bir şeyler vardır. sen onlara bunu açık açık söylesen, ödül gibi bile olur onlara.
0
damba
(03.12.24)
"bir soru soruyorsunuz cevap vs yok. kafasına göre. isterse yazıyor isterse yazmıyor."

Ben bu sebeple 23 yıllık arkadaşlığı bitirdim.

Ayrıca bir başka arkadaşlığı daha bitirdim.

Bu derece değersizlik dayatması aslında kendisini ne kadar değersiz bulduğunu ama en kötüsü de bunu asla düzeltemeyeceğini gösteriyor. O yükü taşımaya hiç niyetim yok. Bunca zaman taşımışım bişey değişmemiş, daha da uğraşmam.
0
muhayyer divan
(03.12.24)
Offf be rahatladim.. hep benim basima geliyor diyordum artik boyle seyler

Cevabi veriyorum : direk tekmeyi bas

Bu tur insanlar eli seyinde kendini dunyanin merkezinde hint kumasi sanan tipler ve dunyayi sallamadan yasayabileceklerini dusunurler.

Sende onlari sallama tekmeyi bas birgun yolda karsilasirsan boynuna atlarlar ki basima geldi oooo kardesim nerelerdesin diye. Yuzsuzdurler.

Engelle gec huzur gelsin
Adam olanlarla yola devam...
0
Zetnikov
(03.12.24)
yarı yaşımda arkadaşlarım var, onlardan bile böyle saçmalıklar görmedim. "hep böyle yapıyor"a mahal vermeden kışkışlarım zatı. eğer görüşmek isterse sağlam bir özür dilemesi gerekir, geçiştirmesine izin vermem.
0
titanyum22
(04.12.24)
biseyler planladiysak onden, o gun ya da bir onceki gun tekrar bi kontorl ediyorum hala musait miyiz, planlar devam mi diye. degilse degil, dunyanin sonu degil ama 3-5 kez ust uste planlar iptal oluyorsa daha da plan yapmiyorum o kisiyle.

bisey sorup cevap alamiyorsam iletisimi azaltiyorum, bi daha bisey sormuyorum.

yardim isteme senaryosu da ilki gibi, ben kendim gun bosatmissam ve karsidan ses gelmemisse bi durterim, iptalse iptaldir. bi dahakine kendi dusunup planlasin bana uyan bir gunde, gun bosaltmam daha da.
0
taurina
(04.12.24)
Yazmayi unutmusum 85 90 li yillarda telefon yoktu diye hatirliyorum ondan midir nedir
insanlar gorusecegin zaman heyecanlaniyordu geliyorlardi ne bilim konusuyorlardi

Telefon icadindan sonra bence insanlar herkese kolay ulasmaya basladi ve umursamaz oldular
Nasilsa pesimden kosar gibisinden
Birde tr demi boyle yoksa dunyadami insanlarda yedek kulubesine alma cok var mesela

Adam sana olumlu cevap verip yedek kulubesine aliyor

Baska insanlarla takiliyor istedigi keyfi buda bir mevzu

Boyle cok kisi tanidim
0
Zetnikov
(09.12.24)
(3)

kalpteki çarpıntılar ve sızı

benim icin hic boyle suslenmemistin
kalbin kendisiyle mi alakalı yoksa o civardaki derinin hissettiği bir şey mi?
kalbin kendisiyle mi alakalı yoksa o civardaki derinin hissettiği bir şey mi?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(01.12.24)
Sızı tam olarak nerede?
0
muhayyer divan
(01.12.24)
Yakın zamanda ağır bir üzüntü, çok ağır gelen bir kırgınlık yaşadınsa ondan da olur.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
Kaygi bozukluklari da olabilir
0
Zetnikov
(01.12.24)
(4)

yastık seçimi

duyurukullanıcısı
viskos yastık sert yastık yumuşak falan denedim ama hepsinde boynum yukarda kalıyor ve rahat uyuyamıyorum. sonunda kendimi yastıksız yatakta rahatsız bir şekilde uyurken buluyorum. güzel yastık nereden alabilirim?bir de yastık çok sıcak oluyor buna bir çözüm var mı?
viskos yastık sert yastık yumuşak falan denedim ama hepsinde boynum yukarda kalıyor ve rahat uyuyamıyorum. sonunda kendimi yastıksız yatakta rahatsız bir şekilde uyurken buluyorum.

güzel yastık nereden alabilirim?

bir de yastık çok sıcak oluyor buna bir çözüm var mı?
0
duyurukullanıcısı
(01.12.24)
Pamuk yastık iyidir.

Mesela 25×50(ya da 60, 70, isteğe göre) cm ebadında yastık yaptırıp deneyebilirsin. Sadece boyun çukurunu eolduran bir yastık iyi gelebilir. Anneme yapmıştım ben hep onları kullanıyor.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
4-5 yastık ile uyumayı dene derim.
0
Shepard
(01.12.24)
stadart yastık alıp içindekilerden eksiltiyorum istediğim seviyeye gelene kadar
0
bir soru sorcam
(01.12.24)
en son Ikea dan uygun yükseklikte bi yastık aldım. deneyince hala yüksek geldi. dikişlerini açıp @bir soru sorcam gibi içinden malzeme eksilttim ve tekrar kapatıp diktim.

sıcak geliyorsa viskos veya memory foam tipi yastık alma. normal dolgulu yastık al.
0
sttc
(01.12.24)
(7)

Hayatım sizce nasıl?

psmstc
Yaş 30. Doktora yapıyorum. Mezuniyetimle ilgili özel sektörde asgari ücretin iki katına çalışıyorum. İyi bir Eşim ve bir dünya tatlısı çocuğum var maşallah hepsine. Genel olarak iyi gidiyor gibi. Sadece son dönemde bir covid geçirdim etkilerini hala yorgunluk bitkinlik olarak hissediyorum. Onun dışı
Yaş 30. Doktora yapıyorum. Mezuniyetimle ilgili özel sektörde asgari ücretin iki katına çalışıyorum. İyi bir Eşim ve bir dünya tatlısı çocuğum var maşallah hepsine. Genel olarak iyi gidiyor gibi. Sadece son dönemde bir covid geçirdim etkilerini hala yorgunluk bitkinlik olarak hissediyorum. Onun dışında hayatım stabil. Ve sanki 30-40 yaş arası bu “stabilliğin dışına çıkmam gerwk hissi” taşıyorum. Ticaretle bir girişimle vb veya bir kitap yazmak gibi

Bir de çok kiloluyum bir türlü veremedim bir iştah kapatıcı ilaç mı kullansam acaba?

Sizce hayatım nasıl? Bana mentör olsanız çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(01.12.24)
Kilo dışında hayatınızın kötü olduğunu, daha çok şey yapmanız gerektiğini falan söyleyen kişilere çok kulak aşmayın.
Galiba bizim cagimizin vebası da bu; mutlu evlilik, tatlı çocuk, stabil hayat = yetersiz. Hepimiz uçup kaçıp cosmaliyiz, sürekli daha fazlasını istemeliyiz falan. Burada da unutmam stabil hayat yaşayanlara laf atanlar çok olurdu, özellikle avrupa konusunda.

Siz önce daha fazlasını istiyor musunuz yoksa bu sosyal medyanın size verdiği bir baskı mı onu kesinlestirin. Onun dışında hayatinizla mutlu olun yani. Bunun yarısına sahip olamayan milyonlar var.
0
logisticsmanager
(01.12.24)
sağlık var.en önemlisi bu;sağlık ve aile. dünyalar tatlısı bir çocuk ,sevdiğiniz sadık bir eş de varsa diğer kriterlere bakmam bile. böyle bir rutinde hayır vardır.
0
ercu cozer
(01.12.24)
kiloyu 5 yıl içinde verdin verdin, sonrası imkansıza yakın bunu bil. bir dahiliyeciye git danış, belki bir şeylerin eksiktir ondan kilo alıyorsundur. zaten diyetisyene yönlendirir. zayıflatıcı ilaç dedikleri iğneden bahseden olursa kaçarak uzaklaş.

madem annesin, kendin için ve çocuğunun başında uzun yıllar durabilmek için sağlığını bir an önce düzeltmeye bak. o kilo ileride muhakkak başka sorunlara da yol açacak. gençsin, verirsin.
0
titanyum22
(01.12.24)
iyi: mutlu bir ailen, işin var.
kötü: türkiyede yaşıyosun, rutinlikten sıkılmışsın, kilolusun ve long covid ihtimali var.

global ölçekte kötü; ama türkiye özelinde eh işte bir hayatın var.
0
buenosdias
(01.12.24)
Çok kilolu bir 42 yaş teyzesi olarak söylüyorum lütfen ciddiye al:

Hayatına her gün muhakkak yürüyüş, bisiklet, yüzme, fitness gibi hafif sıklette bir sporu dahil et, her gün değişmez olayın olsun.

Sana enerji gelecektir, yaşama sevincin artacaktır, odaklanman iyileşecektir, ruh halin çok daha iyi olacaktır mutluluk hissin artacaktır...

Spora önem vermezsen yaşlılığa ilerledikçe enerjin daha fazla çekilir ve genç denecek yaşta ölü toprağı serpilmiş gibi, hayattan elini eteğini çekmiş gibi hissedebilirsin, lütfen kendine spor alanı aç. Bunu şimdi yapmazsan bir daha yapamama ihtimali var. Lütfen bunu çok ciddiye al.

Bir de mutlaka gece uykusu uyu, doğru zamanda, doğru şartlarda, doğru süreyle uyu. Hayatının en önemli iki unsuru bunlar. Lütfen bunları yap, kilo milo hepsi sıraya kendiliğşnden girecek bak göreceksin.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
Ekliyorum:

Vaktinde, doğru şartlarda ve doğru süreyle uyumak ile her gün muhakkak yapılan yeterli miktarda hafif spor senin iştahını çok güzel azaltıp dengeye getirecek, tatlı tuzlu karbonhidrat vs krizi tamamen bitecek, gerginlik kaygı ve depresyona yatkınlık %90 azalacak, çok daha kolay sabreden, çok daha rahat tahammül eden ve kendi sınırlarını çok daha kendinden emin çizebilen biri olacaksın. Lütfen kimyasal işine girme uykuyu düzenleyip sporu hayatının değişmez unsuru yap yeter.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
Buna "orta yaş bunalımı" diyebiliriz.

Hayatınız güzel görünüyor nazar değmesin, maaşallah.

Alanınızla ilgili kitap yazabilirsiniz, ticarret başka bir konu. Onu en iyi siz bilirsiniz.

Rutini kırmak için hobiler deneyin. Ya da turlara katılın.

Bir psikolog da size yardım eder.
0
anten
(02.12.24)
(3)

Bu kadar ekşi ihtiyacı neden olur?

muhayyer divan
SelamDün makarna yaptım, sos olarak da bol salça, haşlama suyu ve epeyce de tatlı kırmızı toz biber kullandım. Biberi daha önce de kullanmıştım çok hoş bir ekşilik vermişti ama bu sefer o ekşilik yetmedi. Limon sıkmayı falan tasarlıyorum kafamda. Neden bu kadar ekşi yeme ihtiyacı duyuyorum? Konu ne
Selam

Dün makarna yaptım, sos olarak da bol salça, haşlama suyu ve epeyce de tatlı kırmızı toz biber kullandım. Biberi daha önce de kullanmıştım çok hoş bir ekşilik vermişti ama bu sefer o ekşilik yetmedi. Limon sıkmayı falan tasarlıyorum kafamda.

Neden bu kadar ekşi yeme ihtiyacı duyuyorum? Konu ne olabilir?
0
muhayyer divan
(01.12.24)
ye tatlıyı doğur hakkıyı
ye ekşiyi doğur ayşeyi
0
titanyum22
(01.12.24)
@titanyum22

Kendim ayşelerden bir Ayşe olduğumdan diyosun yani. Eheheh. Beslenmiyormuşum ondanmış. Kükürt ve çinko eksikliği varmış. Bu da buraya kaydolsun.
0
🌸muhayyer divan
(01.12.24)
eksisözlük yazari oldugun icin.
0
robert bosch
(01.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.